Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin afaki suçlamalar, para cezaları ve hatta hapse atılarak Türk basınının korkutulup, bezdirilmesinin mümkün olmadığını, Türk basınının her şartta gerçeğe ayna tutmaya devam edeceğini söyledi. Bir soruşturma kapsamında Sözcü gazetesinin yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru'nun da aralarında bulunduğu beş gazeteci hakkında, “FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek” gibi ne olduğu müphem bir zanla 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendiğini de hatırlatan Bilgin, “Gazeteciler elbette ki yargılama dokunulmazlığına sahip değillerdir. Ancak, ne olduğu belli olmayan iddialar, ithamlar ve önyargılar kabul edilemez” iadesini kulandı. Gazeteciler Cemiyeti Üyesi Merdan Yanardağ ve Prof. Dr. Emre Kongar’ın Tele1 televizyonunda yayınlanan “18 Dakika” programında Kaşıkçı cinayetine ilişkin yapılan eleştirilerde “Türkiye’nin milli politikalarına aykırı, eleştiri sınırlarını aşan yorumlar” yapıldığı iddiasıyla Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun yaptırım uygulama kararı almasını üzüntü ve endişe ile karşıladığını söyleyen Bilgin, “İfade ve basın özgürlüğüne, eleştiri hakkına saygı göstermek demokratik yönetimin bir gereğidir,” dedi. Bilgin gazetecilerin siyasi iktidarların programlarına ve uygulamakta oldukları siyasi kararlarına uymak zorunluluğu olmadığı gibi, kamuoyu adına bu program ve kararları takip etmek, doğruluklarını sorgulamak ve gördükleri yanlışları da ifade etmelerinin mesleklerinin gereği olduğunu vurguladı. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı “Türk medyasının tek sesli hale getirilmesi hiçbir dönemde mümkün olmamıştır, şimdi de olmayacaktır,” dedi. “Gazeteciler baskılarla, mahkeme celpleriyle, hapisle caydırılamaz. Gazeteci soru sormalı, gerçeği aramayı, olayları halka anlatmayı, gerçekleri yansıtmayı kutsal görevi kabul etmelidir” diyen Bilgin, Türk basınının bu zor dönemleri de geride bırakacağından emin olduğunu söyledi.