ANKARA - Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Aydın Dalgıç, canlı vericiden böbreğin çıkarılmasında robotik cerrahiyi kullanan ilk ve tek merkez olduklarını belirterek, "Bu yöntemle nakil yapılan hastalarda yüzde yüz başarı oranı var. Bütün organların da hastaların da yaşama oranı yüzde yüz. Bu dünya çapında iyi bir başarı" dedi.

Sağlık Bakanlığı Organ Nakli Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Dalgıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, robotik cerrahinin, genel cerrahi alanında yapılan en son ve en büyük yeniliklerden biri olduğunu söyledi.

Türkiye'de 20'ye yakın hastanede robot teknolojisi bulunduğunu, bazı bağırsak, mide, prostat, böbrek, karaciğer ve kadın doğum ameliyatlarının bu yöntemle yapıldığını ancak organ naklinde yeni yeni kullanılmaya başlandığını bildiren Dalgıç, "Bu yöntem dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok yeni. Robotik cerrahi yönteminin böbrek nakli ameliyatlarında kullanıldığı Türkiye'nin ilk ve tek hastanesiyiz. Henüz diğer hastanelerde organ nakli ameliyatlarında kullanılmıyor" dedi.

Prof. Dr. Dalgıç, 3 yılda robotik cerrahi ile 42 böbrek nakli ameliyatı yaptıklarını dile getirerek, "Bu yöntemi canlı vericiden böbreğin çıkartılması aşamasında kullanıyoruz" bilgisini aktardı. Robotik cerrahi konusunda yurtdışında eğitim aldıktan sonra yöntemi uygulamaya başladıklarını anlatan Dalgıç, "Gördük ki bizim ve hastalarımız açısından son derece güvenli ve iyi bir yöntem. Türkiye'de 40'ın üzerinde organ nakli merkezi var, hepsinde de organ nakli ameliyatları başarılı bir şekilde yapılıyor. Ameliyatlar robotla yapıldığında sonuçların daha iyi olacağı gibi bir kavram kesinlikle yok. Robotik sistem, ameliyatları hasta ve cerrah açısından daha kolay ve daha konforlu hale getiriyor" diye konuştu.

"Ameliyatların süresini kısaltıyor"

Robotik cerrahinin avantajları konusunda da bilgiler aktaran Dalgıç, şunları söyledi:

"Robot teknolojisi ile ameliyatları hastanın karnında büyük kesiler yapmadan vücudun içerisine girip yapabiliyoruz. Üç boyutlu ve aktif bir kamera sistemi var. Bu sayede organ görüntülerini dilediğimiz kadar büyütebiliyor, vücudun içerisinde adeta dolaşabiliyoruz. Robotun kolları tabii ki hiç yorulmuyor, titremiyor ve dilediğimiz hareketi yapabiliyor. Hasta vücudunun içerisindeki bu hissin cerraha sağladığı belirgin kolaylık ve konfor, doğal olarak hastalara da yansıyor. On beş civarındaki öğrenme ve alışma dönemi sonrasında robot teknolojisi ameliyatların normal sürelerini de kısaltıyor. Ayrıca, vücutta büyük kesiler yapılmadığı için hastalar 1-2 gün gibi çok kısa bir süre sonrasında taburcu olup normal yaşantılarına dönebiliyor, klasik yöntemlere göre daha iyi bir kozmetik görünüme sahip oluyor."

"Yüzde yüz başarı"

Robotik cerrahi ile nakil ameliyatlarındaki başarı oranlarına da değinen Dalgıç, "Bu yöntemle nakil yapılan hastalarda yüzde yüz başarı oranı var. Bütün organların da hastaların da yaşama oranı yüzde yüz. Bu Gazi Üniversitesi Organ Nakli Merkezinin dünya çapındaki bir başarısıdır" ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Dalgıç, bu yöntemin hastalar üzerinde de olumlu yansımaları olduğunu ifade ederek, "Başlarda bu yöntemin uygulanması bizim tercihimizdi sonra memnuniyetler duyuldukça hastalar kendileri talep etmeye başladı. Son zamanlarda hastalar 'ben robotla bu ameliyatı olmak istiyorum' diye başvuruyor. Robotik cerrahi ile yapılan nakil operasyonları bizim teşvikimizle başlayıp hasta isteğine dönüştü" değerlendirmesinde bulundu.

Bu konuda eğitim almak isteyen organ nakli merkezlerinden çok sayıda başvuru olduğunu aktaran Dalgıç, yıl sonuna kadar iki merkezin daha bu yöntemle nakil ameliyatlarına başlayacağını bildirdi.

"Organ bağışı sayısını artırmamız lazım"

Türkiye'de organ nakli ameliyatlarının gerek robotik cerrahi gerekse diğer yöntemlerle yüksek başarıyla yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Dalgıç, "Türkiye organ nakli nakil konusunda dünyanın lider ülkelerden birisidir. Günümüzde birçok uluslararası hasta ameliyat olmak için artık Türkiye'ye geliyor. Türk Cumhuriyetleri, Körfez ülkeleri, Ortadoğu ve Doğu Avrupa'dan eskiden ABD'ye, Avrupa'ya giden hastalar artık ülkemize geliyor. Yalnızca hastalar değil hekimler de eğitim almaya Türkiye'ye geliyor" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin ulaştığı bu seviyeye rağmen organ bağışı konusunda "sınıfta kaldığını" kaydeden Dalgıç, "Çok başarılı yaptığımız bir ameliyatta ne yazık ki organ bağışı sayımız çok yetersiz. Onun için ameliyatlarımızın çoğunu canlı vericilerden yapıyoruz. Yüz ameliyattan 78'i canlı vericilerden yapılıyor. Bu oran ABD ve Avrupa'nın gelişmiş ülkelerinde tam tersi" dedi.

Prof. Dr. Dalgıç, bu konuya azami önemin verilmesi ve organ bağışının artırılması gerektiğini sözlerine ekledi.