Can PULAK Bodrum’da güzel şeyler oluyor. Keşke güzel vatanımın her yerinde de olsa… Her zaman söylerim. Biz genelde olumsuzluklara bakar, bunlara çatarız. Oysa iyi şeyler de olmuyor değil. Bunlara da bakmak ve görmek lazım ki, iyiliğe koşanlar moral kazansın. Millet tüm kötülükler ve çirkinlikler hemen düzelsin ister. Bu boyacı küpü değil ki, daldır-çıkar bembeyaz olsun her şey. Sorunların çözümü zaman ister, emek ister ve hepsinden önemlisi iyi niyet ister. Bodrum’da iyiniyetli çabalar ve girişimler dikkati çekiyor. Yasal çizgilerin ötesindeki menfaatleri bozulanlar hariç, genelde bir huzur ve güven havası hakim ortalığa. Zaten bu Bodrum’un özelliğidir. Türkiye’deki karamsar havanın aksine Bodrum’da hep, umutla ve geleceğe güvenle yaşanır. Havasından mı, suyundan mı, ikliminden mi bilemiyorum ama, Bodrum gerçekten çok farklı bir kent. Huzuru halkın uysallığı ve iyimserliği kadar, yönetimin başarısına da bağlamalıyız. Onca eksiğe ve aksaklığa rağmen, hizmetlerin bir gün mutlaka düzeleceğine inananlar çoğunlukta Bodrum’da. Hala sel felaketi yaşansa da, hala bir kargaşa fotoğrafı ortadan kaldırılamasa da, hala çok pratik önlemlerle çözülebilecek basit sorunlar giderilemese de, hala vahşi inşaat rantı sürse de, kamu yönetimi büyük bir özveri ve iyi niyetle bunların hepsinin üstesinden imkanlar ölçüsünde gelmeye çalışıyor. Çok iyi bir Kaymakamımız, Belediye Başkanımız, güvenlik kadromuz var. Devlet dairelerimiz tıkır tıkır çalışıyor. Sağlık ocaklarımız ve Devlet hastanemiz kentin bütün yükünü başarıyla taşıyorlar. Kolay değil, yazları nüfusu bir milyonu çok aşan bir kenti hadisesiz yönetmek. Polisimizi ve jandarmamızı alkışlıyorum. Tabii tüm kamu kadrosunu beş yıldır büyük bir başarıyla yöneten Kaymakamımızı da… Gelelim Belediyeye.. 7,5 ay önce seçilen Ahmet Aras, bu kısa dönemde iyi çalıştı ve iyi işler yaptı. Seçim öncesi söz verdiği tüm işlerin üzerine cesaretle yürüdü ve (Bodrum’a eski kimliğini kazandıracağım) gibi iddialı bir söylemin hakkını vermeye başladı. Kaçak yapılarla ciddi olarak uğraşıyor, belediyenin çok ucuza kiralanan tüm mallarına sahip çıkıyor, büyük projelerin ilk kazmalarını vurmaya başladı bile.. Örneğin, ana caddedeki manavların bulunduğu bölge yıkıldı, pazaryeri-altındaki otopark- itfaiye ve boşalacak olan otobüs terminalinin planları bitmek üzere. Otobüsler Torba kavşağındaki  yeni yerine taşınacak. Minibüsler aynı yerde kalıyor, otobüslerden boşalan alana ise mükemmel bir park, pazaryeri ve altına büyük bir otopark yapılacak. Turgutreis projeleri için de yıkımlar başladı. Deniz kenarındaki lokantalar yeniden düzenlenecek, sahil kenarı halkın kullanımına açık tutulacak, plajlar genişletilecek. Bodrum’da tecrübeli ve çalışkan bir mimari kadro devreye girdi. Kentin en ünlü mimarlarından Gülay Tezer de kolları sıvadı. Çok güzel projeler üretiyor ve belediyenin genç mimarlarına yol gösteriyor. Ayrıca ülkenin en önemli Üniversitelerinden ODTÜ Mimarlığın son sınıf öğrencileri, bir yıl kentin projeleri üzerinde çalışacaklar. Bitmedi, Bodrum’a yerleşen tüm mimarlar da güçlerini yaşadıkları kent için kullanmaya, Belediyeye destek olarak başladılar. ODTÜ mezunları Derneği de çok hayırlı bir işe imza attı. 20 Kasım’da eski rektör Prof. Dr. Süha Sevük Başkanlığında bir su paneli düzenliyorlar. İlk defa bu konuda çok ciddi bir toplantı yapılıyor. Bodrum’un su imkanlarının ne olduğunu ve yaşamı rahatlatacak kaynakları hep birlikte öğreneceğiz. Belediye köylere de iyi uzandı. Tarımın gelişmesi için projeler üretecek bir birim kurdu. Köylerden temin ettiği saf sütü halka ulaştırdı. Şimdi halk şişeler içinde ve çok uygun fiyata güvenebileceği taze sütü alabiliyor. Karaova’da kooperatifler kuruluyor, bağcılık teşvik ediliyor, Mumcular modern şarap çiftliklerinin merkezi haline getiriliyor. Buradaki tek olumsuzluk, yeni çöp merkezi ile yeni hapishanenin de Mumcular’da yapılacak olması. Bunda Belediyenin kusuru yok, Ankara yeri iyi seçememiş. Muğla Büyükşehir Başkanı Osman Gürün’ün söylediğine göre, çöp merkezi çok modern olacak ve çevreyi kirletmeyeceği gibi, çöplerden enerji de üretilecekmiş. Biliyor musunuz Bodrum’da mükemmel bir park yapıldığını? Bilmiyorsanız eğer hemen Omurca’ya gidin ve Belediyenin eski kademesinin bulunduğu yere nasıl şahaser ve mükemmel bir park kazandırıldığını görün. Çiçekler içinde, ağaçlar altında, cıvıl cıvıl kuşların ötüştüğü, büyük çim alanlara, çocuk bahçelerine, spor sahalarına, sosyal tesise, kafeye ve en önemlisi çok güzel bir kütüphaneye sahip örnek bir park. Görünce şaşırdım ve böylesine güzel bir projeyi Bodrum’a kazandıranları da alkışlayarak kutladım. Atalarımızın güzel bir sözü vardır. (Yiğidi öldür ama hakkını da ver) Geçmiş dönemin belediye Başkanı Mehmet Kocadon, iyiniyetine rağmen bana göre başta inşaatlar olmak üzere, Bodrum’a büyük zararlar verdi. Bunları tek tek sıralamanın artık bir faydası yok. Ama yaptığı iyi işler de olmadı değil. Bunun başında işte şimdi söylediğim o muhteşem park geliyor. Kademeyi oradan taşıyıp alanı temizleyen ve projeyi hazırlatıp başlayan Mehmet Kocadon oldu. Ahmet Aras da gelir gelmez buna sahip çıkarak parkı bitirip hizmete soktu. O nedenle her ikisini de kutluyorum. Bu arada Torba’da Otobüs terminalini başlatarak iki ay içinde bitirmeyi planlayan  Osman Gürün’e de bir Bodrum sakini olarak teşekkür ediyorum. Bodrum’la ilgili gelişmelerden sizleri haberdar etmeyi sürdüreceğim.