Cömertliğiyle tanıdığımız; yüksek fiyatıyla ürktüğümüz böğürtlen, birçok tatlının en büyük yardımcılarından. Kurabiyeler, pastalar, bisküviler, kekler ve dondurmalar; bu leziz besinden yeterince nasiplenenler arasında

Ağaç çileği, diken çileği, diken otu, fuska, gür üzüm, karamanca, kardiken, kalpina, kürmez, mihra, tilki üzümü, bük üzümü... Daha önce bu saydıklarımdan hangisini ya da hangilerini işittiniz bilmiyorum ama hepsi tek bir kapıya çıkıyor: Böğürtlen... Ülkemizin hemen her bölgesinde yetiştiği için, herkes kendince bir ad vermiş.

Tabiatla iç içe yaşayanlar bilir; yol kenarlarında, patikalarda, çitlerde, kırda, bayırda kendisini hemen fark ettirir. Çok yıllık dikenli bir çalı türüdür. Yüzün üzerinde çeşidi olduğu söyleniyor. Kuzey yarım kürenin ılıman bölgelerinde yetişiyor. Evlerin mutfaklarında pişen tatlılarla arası fevkalade iyi.

KANSERLE SAVAŞA YARDIMCI

Bu küçümen mayhoş meyveler birer sağlık tanesi. Antioksidan özelliği sayesinde, toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı oluyor. C vitamini açısından hayli zengin olan böğürtlen, kanserle olan savaşta iyi bir yardımcı konumunda. Hücre yaşlanmasına engel olmasının yanında, kanı temizliyor ve hafızayı güçlendiriyor. Yapraklarından yapılan çayı ise ağız yaralarına iyi geliyor.

MAYHOŞU, EKŞiSi, TATLISI…

Aslında "fiziğine" bakıldığında tüm bu özelliklerine şaşmamak gerekiyor. Bir mücevher görünümündeki bu meyvelerden, "zararlı bir faaliyet" beklemek abes kaçardı. Koyu bir yakuttan, işinin ehli ustalarca sabırla sevenlerinin hayatını tek tek işlenip, "görünmez" bir teknikle "mıhlanarak" meydana getirilen göz alıcı bir yüzük, gerdanlık gibi sevenlerinin hayatını kuşatan böğürtlen için, Yaradan’a ne kadar şükretsek azdır. Bir kutu dolusu meyvenin içinden bazen mayhoş, bazen basbayağı ekşi, bazen de şeker koymuş gibi tatlı mı tatlı, sürprizli böğürtlen tanelerine denk gelmekse çok ayrı bir heyecan. Bu "heyecan dalgasına" kapılmak istiyorsanız pazarda, markette, manavda ve bahçelerde sizleri bekliyor.

MEŞRUBATA, BiSKÜViYE, PASTAYA

Tadının mayhoş olması, tatlılara "tat katmasına" engel olmuyor. Sanayi mutfakları da böğürtlene yer açanlardan. Dondurma, meşrubat, bisküvi, pasta üreticilerinin en has yardımcılarından biri. Son yıllarda artık ülkemizde tarımı da yapılmakta. Amerika'da "üretilen" dikensiz böğürtlenler çiftçilerimizin göz bebeği oldu çıktı. Öyle ki, bazı meyve suyu firmaları, böğürtlen fidanlarını çiftçilere ücretsiz vererek, üretimi teşvik ediyor.

ÖNCE YEŞİL SONRA KIRMIZI VE SİYAH

Böğürtlen gülgiller familyasının bir üyesi. Mayıs ayından itibaren çiçeklenmeye başlıyor ve bu ağustos ayına dek sürüyor. Bu süre içinde meyvesi ve çiçeği eksik olmuyor. Meyveler başlangıçta, yeşil, sonra kırmızı en sonunda da siyaha yakın bir renge bürünüyor. Sürekli çiçek açıp meyve vermesi aslında onun ne denli cömert olduğunun da bir göstergesi.

Mevsiminde meyveli pastaların vazgeçilmezi olurken kurabiyeler, bisküviler, kekler, dondurmalar ondan yeterince nasiplenenler arasında. Sıcak yaz günlerinde buz gibi şurubu cana can katıyor.

EN BÜYÜK KUSURU FiYATI!

Böğürtlenli çikolata pek çoğumuzun baş tacı. Sabah kahvaltılarının "neşe kaynağı" reçellerin en "müstesna" tatlarından biri. Her güzelin bir kusuru olması gibi onun da en büyük "kusuru" 15 lirayı bulan kilo fiyatı. Dar gelirlilerin tek kaşlarının havaya kalkmasına neden olan bu durumdan kurtulmanın yolu ise, pazarcılarla yapılacak olan "sıkı pazarlık."

BÖĞÜRTLEN REÇELi MALZEMELER

*500 gr. böğürtlen

*3 su bardağı toz şeker

*1 çay kaşığı tereyağı

*3-4 damla limon suyu

YAPILIŞI

Böğürtlenleri yıkayın ve süzün. Orta boy bir tencereye şekerin yarısını dökün. Böğürtlenleri şekerin üzerine yayın ve kalan şekeri meyvelerin üzerine dökün. 1-2 saat kadar suyunu salması için bekleyin. Kısık ateşte 25 dakika kadar ara ara tahta bir kaşıkla karıştırarak pişirin. Bu arada tereyağını da ekleyin. (yağ reçelin fazla köpürmesine engel olacaktır) Kıvam alan reçele limon suyunu ilâve edip karıştırın ve 1-2 dakika sonra ocaktan alın. Tencerede soğuttuktan sonra temizlenmiş kavanozlara boşaltıp ağızını sıkıca kapatın.

ÖNEMLİ NOT: Böğürtlenlerin ezilmemesi için karıştırmak yerine, tencereyi kulplarından tutup sallamak yeterli olacaktır.
Editör: TE Bilisim