BORUSAN İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın (BİFO) gelenekselleşen yeni yıl konseri bu sezon birbirinden ünlü iki solistle taçlanıyor. Şef Sascha Goetzel yönetimindeki orkestranın solistlerinden biri opera sahnelerindeki üstün performansıyla, resital ve konserlerinde ise adeta bir masal anlatıcısı gibi samimi ve akıcı tarzıyla dinleyicilerini büyüleyen bariton Thomas Hampson, bir kez daha BİFO’nun konuğu olacak. Konserin diğer solisti ise, efsane orkestra şefi Nikolaus Harnoncourt yönetiminde Salzburg’da ilk konserini verdiğinden bu yana dikkatleri üzerine çeken bas Luca Pisaroni. Geçtiğimiz sezon Metropolitan, Berlin ve Viyana Devlet operalarında başrollerde yer alan Pisaroni, Hampson ile birlikte, BİFO’nun eşliğinde umut ve müzikle bir yeni yılı daha karşılarken bizlerle olacak. 05 Ocak 2017 Perşembe günü İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek konserde Cimarosa, Mozart, Verdi, Rossini, Bizet, Strauss Ii, Bellini, Lehár, Stolz, Fall, Piazzolla, Kálmán, Porter, Rodgers & Hammerstein, Wright & Forrest ’ın yapıtlarından bir seçki sunulacak. ►ASU MARALMAN’IN 50. YIL SANAT ALBÜMÜ Asu Maralman bir dönemin popüler sanatçılarından biri. Dillerden düşmeyen birçok hit olmuş eserle müzik dünyasına ismini yazdırmayı başarmış bir sanatçı. Şimdi 50. Sanat yılı nedeniyle sevenlerini bir albümle selamlıyor. Sanatçı müzik yaşamı ve yeni albümüne ilişkin duygularını şöyle dile getiriyor: “Müzik, doğduğumda evimizdeki piano ve şan dersleriyle adeta bana hazırlanan bir kader gibiydi. Sonrasında, koro çalışmaları, İstanbul radyo evinde yaptığım müzik emisyonları ve orkestra solistliği bana sanat yolumdaki varacağım hedefleri gösteriyordu. İlk uzanan sevgi dolu el Orhan Şevki Maralman'a aitti. Orkestramız ve yuvamız aynı zamanda kuruldu (1967). Hilton otelinde başlayan orkestra serüvenimiz kıymetli müzisyen Önder Bali ile birleşerek 1972 ye kadar sürdü. Zamanın en önemli plak şirketlerinden olan DİSKOTÜR ilk 45’lik şansını bana tanıdı. Ölümsüz şair Ümit Yaşar Oğuzcan'ın sözlerini yazdığı "Bir Görsem Ölmeden" adlı eserle yakaladığım çıkışı ‘Oy Lelli Köy, Bana Güzel Birşey Söyle, Hudey Hudey, Aşk Çiçeği, İki Kaşın Arası, Bir Ayrılık Bir Yoksulluk Bir Ölüm, Yalnızlık, Yalanmış, Kandıramazsın, Memleket Hasreti, Bal Gibi Olur, Sabah Ola Hayrola, Yollar, Bağrı Yanık Dostlara da Merhaba, Şarkılar Yazdım, Senin Yanında Ve Senden Uzaklarda’ gibi hit olmuş eserlerle Türk pop müziğindeki bir kilometre taşına ismimi yazdırmayı başardım. 50 yıl göz açıp kapayıcaya kadar geçti diyemeyeceğim. Üzüntülerle, sevinçlerle, yürek çarpıntılarıyla, bazen desteklenerek bazen de kösteklenerek... Ama kesin olan tek şey Tanrının bahşettiği sesimin tınısı ve yorumum beni bu mücadelede muzaffer kıldı. Bu uzun yolculukta çeşitli ortamlarda kalıcı dostluklar edindim. Her biri birer ziynet olan aranjör, bestekar ve söz yazarı dostlarımın kariyerimde unutulmaz imzaları var. Öncelikle ölümsüz bestekar ve can ağabeyim Selmi Andak’a, yapımın oluşumunda büyük emeği geçen kızı sanatçı sevgili Gülen Andak’a, ölümsüz söz yazarı, tiyatro sanatçısı Aysel Gürel’e ve kızı sanatçı sevgili Mehtap Ar ‘a, ölümsüz söz yazarı Çiğdem Talu’ya ve kızı çok değerli söz yazarı sevgili Zeynep Talu’ya, ölümsüz tiyatro sanatçımız söz yazarı Zihni Küçümen’e ve kızı sanatçı sevgili Oya Küçümen’e, ölümsüz şairmiz Ahmet Kutsi Tece’'e ve kızı Leyla Tecer hanımefendiye cömert ve kıymet bilir gönüllerine binlerce teşekkürler. Sanat yaşamım boyunca yola beraber başladığımız, Asu Maralman olmamda büyük emeği olan Orhan Şevki Maralman’a, sanat yaşamım boyunca hep başucumda bulduğum sahneleri zevkle paylaştığım çocukluk arkadaşım Baha Boduroğlu’na, her türlü derdimi dinleyen ve beni aydınlatan sevgili Bora Ayanoğlu’na, çok değerli beyefendi sanatçı Cahit Oben’e, nüfus kağıdım olan ‘Bal Gibi Olur’ eserinin sözlerini yazan söz yazarı sevgili Bülent Pozam’a, kadim dostum kıymetli besteci ve kompozitör sevgili Aziz Özen’e ve yaşam boyunca yolumuzun kesiştiği sohbetiyle muhabbetiyle ve eserleriyle beni mesteden can dostum sevgili Özdemir Erdoğan’a yüce gönülleriyle 50. Yıl albümü için hediye ettikleri eserlere sonsuz teşekkürler. Ayrıca beni her daim destekleyen halkımızın gösterdikleri sevgi ve teveccühe de minnettarım. Bu yapıtı gün yüzüne çıkaran Yavuz Asöcal Burç Plakcılık’a ve ekibine ellerinize sağlık diyorum, tabi ki yoğun bir tempoyla 50. Yıla yakışan ikinci albüm ve Long PLay çalışmalarında başarılar diliyorum.”