Mehmet Necati GÜNGÖR Son aylardaki siyasi gerginlikler hepimizi yordu. Onbeş yirmi günlüğüne seyahate çıkıyorum. Bu sürede yazılarıma ara vereceğim ve biraz dinleneceğim. Perşembe günü akşam Saraçhane’de tarihi bir gün yaşandı. İstanbul Belediyesi önünü hınca hınç dolduran kalabalıktan yükselen sesler, halkımızın demokrasiye susamışlığını bir kere daha ortaya koydu. Partili başkanlık sistemi artık birçok konuda çözümsüzlük dayatıyor. Bu sistemin meseleleri çözmek yerine daha da azgınlaştırdığı görülüyor. İstanbul seçim sonuçları, Türkiye’de yeniden parlamenter demokrasiye geçileceğinin işaretlerini veriyor. Muhalefet erken seçimi dillendirmiyor ama, mevcut sistemi sorguluyor Sistemin değiştirilmesi yönünde hem muhalefetten, hem sivil toplum kuruluşlarından, hem halktan talepler yükselecek. Partili Cumhurbaşkanlığı yerine, tarafsız Cumhurbaşkanlığının ikame edilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı tartışma dışında tutulmalıdır. Bunun için de Cumhurbaşkanının partili şapkasını çıkarması gerekiyor. Ülkemizin devasa sorunları var. Ekonomik sorunlar halkımızı yıldırmış durumda. Dış sorunlarımız da öyle. Amerika ile başımız dertte. Avrupa Birliği de bize olumlu bakmıyor artık. Hükümetin sorunlarımıza çözüm getirebilmesi yeni şartlara bağlı. Bu şartların başında hürriyetçi parlamenter demokrasinin yeniden tesisi geliyor. Hukuk reformu, adalet reformu olmadan yabancı sermayenin gelmeyeceği, dövizle bu yolla başa çıkılamayacağı görülüyor. İstanbul seçim sonuçları iktidara ciddi uyarılar vermiştir. İktidar, ya kendine çeki düzen verecek, ya da içine düştüğü çıkmazdan çaresiz çıkış noktaları arayacaktır. Hükümette ve partide değişiklikler bekleniyor. Damadım ve sorun yaratan bakanların değiştirileceği yolunda haberler alınıyor. Değiştirilecek bakanların başında İçişleri, Hazine ve Tarım Bakanları geliyor. Partide de genel başkan yardımcıları, grup başkanvekilleri seviyesinde değişiklikler olabilir. Cumhurbaşkanı, Saray’da ileriye dönük değişiklik ve yumuşama sinyalleri veriyor. Belki Partili Cumhurbaşkanlığı rejimi bazı noktalarda esnetilebilir. Türkiye’de mevcut rejim, demokratik rejime doğru evrilmedikçe çıkış yolu gözükmüyor. Tayyip Erdoğan, halkın serbest oylarıyla seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı olmasına rağmen makamı tartışılıyor. Bu, iyi bir hal değildir. Türkiye, tarafsız Cumhurbaşkanı istiyor. Yeniden parlamenter rejime dönülmesini bekliyor. Başka çıkış yolu yok.

Çankaya Belediyesi’nden açıklama

Sayın Mehmet Necati Güngör, 24 Saat Gazetesinin 27 Haziran 2019 tarihli sayısında yayımlanan Çığlık adlı köşe yazınızda, yer alan Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi ile ilgili haksız ve mesnetsiz iddialarınıza cevap verme zorunluluğu doğmuştur. 31 Mart 2019 günü yapılan seçimle yüzde 74 gibi rekor bir oyla yeniden Çankaya Belediyesi Başkanlığına seçilen Sayın Alper Taşdelen’in görev süresince Çankayalılara kazandırdığı 4. Kültür merkezi, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezidir. Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi teras katı sizin iddia ettiğiniz gibi herhangi bir şekilde herhangi birine ticari bir faaliyet için kafe olarak tahsis edilmeyecektir. Bahse konu teras; kültür-sanat etkinlikleri kapsamında yapılacak kokteyl gibi toplantılara yönelik olarak Çankayalılar için düzenlenmiştir. Kültür ve Sanat Merkezimizde Başkanlık odasının da bulunduğu 4. Katı ise Belediye çalışma toplantılarının yapıldığı hizmet katıdır. Diğer tüm katlar ve alanlar da kültür ve sanat etkinlerine ayrılmıştır. Sayın Alper Taşdelen’in son 5 yılda Çankaya’ya kazandırdığı eser ve hizmetleri görmeniz için web sayfamızı incelemeniz bile yeterli olacaktır. Saygılarımızla. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü