Terör aldı başını gidiyor. Ülkenin bir çok yeri yol geçen hanına dönmüş sanki… İnsanlıktan nasibini almamış şer ve ihanet odakları, yaşlı, genç, kadın-erkek, çoluk-çocuk demeden kan dökmekten zerre kadar usanmıyorlar, utanmıyorlar.

Terörün bu raddeye gelmesi karşısında, şapkayı önümüze koyup, eğriyi-doğruyu iyice düşünmemiz gerekmiyor mu?

Önce, siyasi partilere büyük sorumluluk düştüğünü söylemeye gerek var mı? "Devlet ve toplum olarak, ne yaptık da bu hale geldik" sorusuna cevabını nasıl verebilirler?

Şunu hemen vurgulayalım; Türkiye partisi olan bütün siyası partiler, terörün önlenmesi konusunda, ortak tavır olmak zorunluluğunu mutlaka duymalıdırlar.

Lafta Türkiye Partisi olunmuyor. "Türkiye partisi olduk" diyenler, bunu kanıtlamak zorundalar. Terör odaklarının sırtını sıvazlamanın ne ülkeye, ne topluma ihanetle eşdeğer olduğunu bugün anlamayacaklar da ne zaman anlayacaklar?

O nedenle, adını herkesin bildiği bir siyasi parti kesinlikle teröre karşı olduğunu, teröristlere destek vermediğini kanıtlayacak bir tavrı mutlaka göstermelidir. Terör politikasını, kendisinin varlık sebebi sayma gibi bir dalaletin içine de düşmemelidir. Bundan kaçınmadıkları takdirde, terörizme destek yaftasını taşıyan işbirlikçi sıfatının da sahibi olurlar.

Unutulmasın ki bu aziz ve güzel vatanı; şehitlerimiz, gazilerimiz ve sessiz milyonlarımız sayesinde yeniden yarattık. Tarih sayfalarına diriliş destanını altın harflerle yazdırdık.

Şimdi terör mü yıldıracak bizi? Buna cüret edenler sadece havalarını alırlar.

Kan dökmeye, öldürmeye varan bu terör belasının bölme, parçalama ve yıkma yeltenmelerinin asla bir netice vermeyeceğini, bu zavallı yaratıklar ne zaman anlayacaklar?

Kaldı ki, terörizmin ülke bütünlüğünü ve milli birliği tehdit eder hale getirilmesi gayretleri, toplumun daha bilinçli olarak kenetlenmesine yol açmış, bu da halkın desteğini arama yolunun tıkanmasının temel sebebi olmuştur.

Tarihten hiç ders almamış, devlet ve toplum düşmanı terör eylemlerinin önünde ve arkasında bulunanlar, şunu kafalarına iyice soksunlar; kendi yarattıkları canavarın kurbanı olmaktan kurtulamayacaklardır.

Halkı yıldırma ve korkutma hevesleri, kendi düştükleri batakta son çırpınışları olacaktır. Bu Türkiye hainleri, bu şer odakları kin ve düşmanlık kustukları cehennem çukurunda gebereceklerdir.

Terörün hangi boyutta arkasında olurlarsa olsunlar, sağduyu sahibi aziz milletimiz bu iblislerin mutlaka hadlerini bildirecektir.

Kendilerini akıllı zannedenler dönüp bir tarihe baksınlar. Zulüm, şiddet ve kan dökmekten medet umanlar ne hale gelmişler, onu görsünler. Karanlık dehlizlerde at oynatmak neymiş bir anlayabilseler.

Piyonların kazandığını kim gördü ki? Ağababalıkla işin yürümediğini de kafalarına soksunlar.

Ha bir de şu var; Sözüm ona suya sabuna dokunmamayı marifet saymaktan, sessiz kalmaktan medet umanların mazur görülecek bir gerekçeleri olabilir mi?

Terör, uygar toplumun olduğu kadar, demokrasinin ve özgürlüğün de bir numaralı düşmanıdır. Terör, ne demokrasiyle, ne de özgürlükle bağdaştırılamaz.

Terör, Atatürk’ün kurduğu Türkiye’nin birlik ve bütünlüğüne de kastetmeye yeltenmiştir. Yedi düvel, bu aziz vatan topraklarında kahrolup gitmişler de, bu sivrisinekler mi akılları sıra bunu başaracaklarını sanıyorlar.

Aklıselim sahibi her Türk, bu devleti yaratan Atatürk’ün askeridir. Terör merör vız gelir.

Bölünmezlik, milli birlik ve beraberlik, Türk devletinin ebedi karakteridir.

Terör de, terörist de destekçileri ve yatakçılık edenlerde kahrolup gideceklerdir. Bu iyi biline. Var mı bunun başka izah tarzı?