Şöyle başlamak istiyorum. En sıkı Trabzon ve Fenerbahçe ve hatta Galatasaray, Erzurum, Beşiktaş taraftarına desek ki, takımın için aklındaki en iyi 11’i say desek oyuncuların adını bile tam sayamaz. Ben bu satırlarda isimlerini zor yazıyorum. Futbolumuz ne ellerde?. Bu oyuncular bize bir heyecan verecek oyuncular değil. Kapasiteleri ortada biz ne yapıyoruz, orta oyununu seyrediyoruz. Dak.13; Bu ana kadar Fenerbahçe top yapıyor, ama çoğu geriye hep geriye topu ileriye taşıyan ileride pas bekleyen oyuncu yok. Altay’a geri pas, diyorlar ki hazırlık pasları bu hazırlık pası değil topu nereye vereceğini bilemeyen oyuncuların telaşını görüyoruz. Dk.16: Trabzonspor sol kenar çizgisi, ilk kez güzel bir taç atışı, top oyuncuya değil oyuncunun koşacağı noktaya atıldı ve Pelkas topla buluştu gol pozisyonu ama korner. Aynı dakika içinde, Mert Hakan hava topuna çıktı ve yere serildi. Zannettik ki ciddi bir şey var, topu taça attılar. Tekrarı yayınlandı temas bile yok. Mert Hakan ayağa kalktı. Ayıptır. Yakışmıyor süper lige, sizlere, bilet alan seyircilere. Dk.17; Fenerbahçe gol pozisyonunda Trabzonspor ceza sahasında Berat kendini yere atıyor ve serbest vuruş. Yazık bırakın faulü temas bile yok, ben bunu tekrarda görüyorum. Diyorlar ki hakemin TV tekrarı yok o saniyede karar vermemeli. Tabi ki Yaşar Kemal Uğurlu benim tekrarında süzebildiğimi, anında sezebilmeli. Bu nedenle o hakem ben yorumcuyum. Futbolcular durmadan ağız dolusu tükürüyorlar. Hiç hoş değil. En azından TV göstermese. Neden, basketçi, voleybolcu veya futbol hakemi tükürmez de futbolcular tükürür. Bu vücut saati ve alışkanlıkla ilgili olup bireysel eğitimle düzeltilebilir. Fenerbahçe sıkışık alanlardan çıkışı beceremiyor. Futbolcu topu almadan manzaraya bakıp top bana gelirse ne yaparım demesi lazım. Bu nedenle futbolcuların ara sıra rugby oynamasında faydası var Johan Cryuff öyle diyor. Mesut Özil’e savunma arkasına iki uzun pas attılar, ikisine de yetişemedi, tarzı değil. Dk. 30; Fenerbahçe’nin en güzel organizasyonu, Mesut Özil topu Thiam’la duvar pası yaptı sonra sola Szalai’ye verdi güzel orta ve Thiam’ın kafa şutunu Uğurcan kurtardı. Dk.38: Pelkas’a faul, yeri yumrukluyor, ağır çekimde baktık bir şey yok. Yakışıyor, bari yumruklayarak çimlere zarar vermeyin. Dk.42; Trabzonspor hızla çıktı Nwakaeme geri geri giderek topu kontrol etti ve topu önüne aldı. Hakem faul dedi. Trabzon’un hücumuna yazık oldu. Nwakaeme sadece gülerek ve başını sallayarak hakemi protesto etti, tebrikler Nwakaeme. Dk.43; Djaninni Sosa’yı engellemek için her şeyi yaptı başarılı olamayınca arkadan sarılarak Sosa’yı indirdi. Topla oynama niyeti yok, işte bu sarı kart hakem bey. Her kendini yere atana faul çalacağına oyunu oynamak ve oynatmak istemeyene bak. İkinci devre, Fenerbahçe topa sahip olmada önde, herkes çok çalışıyor ama teorisi yok, düşüneni yok. Dk.51; Ceza sahası sol yayı Fenerbahçe serbest vuruş kullanıyor. Sosa ”bana bırakın” dedi ve topu kalenin sağından auta attı. Bunun için Sosa olmaya gerek yok Dk.53; Fenerbahçe kendi yarı sahasından taç atıyor, Alacak Fenerbahçeli yok, telaşla atılan kenar atışı Trabzonspor atağına dönüşüyor. Gülsem mi ağlasam mı? Dk.67; Mesut Özil dışarı alındı TV takip ediyor. Yetmiyor tribünde de Mesut Özil’i takip ediyor. Acaba tepki verir mi diye. İşte futbolumuz bu gibi magazin haberlerini takip ediyor futbolun özüyle alakası yok. Dk.76; Gol, tebrikler Pelkas. Dk.84; Trabzon atağı Djaninni kafa vuruyor topu direk kurtarıyor. Ama önemli nokta Djaninni ile hava topuna yükselen tek Fenerbahçeli savunma oyuncusu yok. Sonuç, Erol Bulut’a karışmayın adamı serbest bırakın. Erol Bulut da bir sonraki antrenman öncesi maçın tamamını takımına bir kez daha seyrettirip her oyuncudan bir özeleştiri almalıdır. Hata o kadar çok ki. En az üç kez Trabzonspor ceza sahasındaki gol pozisyonundan kısır paslaşmalarla topu Altay’a kadar geri götüren bir takımdan şampiyonluk beklemek biraz hayal olur.