Utku ŞENSOY Köyünde onu herkes öldü bilir. Çanakkale’den Havran’daki köyüne kadar 145 kilometreyi 13 günde yayan yürür. Geldiğinde evine giremez. Çünkü 9 yılda belki karısı, yeniden evlenmiş olabilir. Akşamdan geldiği evini sabaha kadar göz hapsine alır. Sabah koyunları çıkarmak için gelen bir akrabası ile karşılaşır. -Sen kimsin? -Ben Seyidim. -Biz seni öldü biliyoruz. -İşte sağ döndüm. Benim hanım evli mi? -Hayır, evli değil. Bir çocuğun var içeride, çocuğu korkutursun. Bağırarak git, haberi olsun. Kapıdan eşinin ismini seslenir. 8 yaşında bir kız çocuğu kapıya gelir. “Anne” diyor, “kapıda sakallı biri var korktum.” Annesi geliyor kapıya bakıyor ki, adamı! “Korkma kızım o senin baban.” 9 yıl cephelerde vatanı savunan bir yiğit kızıyla böyle tanışır. BİR ÇANAKKALE KAHRAMANI; SEYİT ALİ ÇABUK (KOCA SEYİT) Kocaseyit namı, Seyit Ali Çabuk onun tam adı. Çanakkale’de 276 kiloluk top mermisini tek başına sırtlayıp İngiliz zırhlısını vuran kahraman. Ali, Yörük çocuğudur. Mavi gözlü ve ufak tefektir. Gariban Anadolu köylüsü! Keçi güder arada kaçak odun kömürü yapar satar. 1909’da askere gider, 1912’de Balkan Savaşı’na katılır, 1914’te Birinci Dünya Savaşı başlayınca Çanakkale cephesinde topçu eri olur. 18 Mart 1915'te Müttefik donanması Çanakkale Boğazı›nı geçmek için saldırıya geçer. Bu sırada Seyit Ali, Rumeli Mecidiye Tabyasında görevlidir. Savaşın en kritik anlarından birinde Queen Elizabeth zırhlısından atılan bir top mermisi Mecidiye Tabyasına isabet eder. Mecidiye Tabyasının pozisyonu çok kritiktir. Boğazdan geçen düşman savaş gemilerini vurmak üzere oradadır. Ve hedef alınan tabyada geriye sadece iki er ve tabya komutanı kalmıştır. Bu erlerden bir tanesi Seyit Ali Çabuk’tur. Seyit, 276 kiloluk bir mermiyi, mataforası yani vinci bozuk olan topçu bataryasına tek başına sırtlayarak yerleştirmeyi başarır.Ve Ocean gemisini dümen sisteminden vurmayı başarır. Ocean daha sonra sürüklenir ve Nusrat’ın döşediği mayınlardan birine çarparak batar. Bu başarısından ötürü onbaşı rütbesine yükseltilmiş bir de ödül olarak çift tayın verilmiş. O da bir hafta sonra boğazından geçmez ikinci tayını istemez. Seyit Ali, 1909›da gittiği askerden, 1918›de onbaşı olarak döner.1915’teki zaferden sonra 3 yıl daha Çanakkale’de askerliğe devam eder.1918’de terhis olur. ATATÜRK HATIRLAR; Kocaseyit, harpten döndükten sonra köyünde kimseye savaş ile ilgili bir şey anlatmaz. 9 yılda yaşadıklarını kendine saklar. Kolay değil, yaşanan olaylar, doğal olarak büyük acılar izler bırakmıştır onda. 1929’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bir açılış için Havran’a gelir. Açılıştan sonra Havran Nahiye Müdürü’ne der ki, “Burada bir Seyit Onbaşı olacaktı onu görmem lazım.” Ancak, Havran Nahiye Müdürü, Seyit Onbaşı’nın hangi köyde olduğunu bilmez. “Buluruz tabii Paşam” deyip, Edremit askerlik şubesinden Seyit’i sordurur. Manastır köyünde bulunur. Şubeden 2 jandarma görevlendirilip salınır. Sabah çıkan jandarmalar akşamüstü köye gelir. Kocaseyit, dağa kömüre gitmiştir. Jandarmalar evinin önünde akşama dek bekler. Akşam geç saatte evine gelen Seyit, jandarmayı görünce, kaçak kömür için geldiklerini sanır. Ama bozuntuya vermez. Askerlere “suçum ne ki” diye sorar. “Hayır, suçun yok biz seni bekliyoruz. Seni Paşa çağırıyor.” Seyit, sevinir. Gece yarısı vardıklarında nahiye müdürü, Seyit’i perişan vaziyette görünce, önce onu bir güzel yıkatır, berberde saç sakal tıraşı yaptırır. Sabah da elbisesini verir. Atatürk’ün yanına çıktığında, kısa bir sohbetin ardından Paşa; “ne istersen, iste, sen büyük kahramanlık yaptın” der. Maaş bağlatılmasını teklif eder. Seyit Ali; “Hayır paşam” diyerek, “biz görevimizi yaptık, maaş için değil” der. Seyit Ali Onbaşı, bir süre daha dağda odun kömürü yapar.Yaşlanmaya başlayınca zorlanır, Havran’da bir fabrikada hamallığa başlar.Seyit Ali Çabuk, 1939’da 50 yaşındayken, zatürreye yakalanır ve yaşamını yitirir.Köyündeki mezara gömülür. Kocaseyit’in yaşam hikayesi, Türkiye’nin isimsiz kahramanlarının gerçek öyküsüdür. Onlar canı pahasına bu ülkeyi savundular! Oturdukları yerde, hamasetle,gevezelikle,haksız kazançla köşe dönmeyi asla düşünmediler. Mekanları cennet olsun.