Çankaya Belediyesi’nin “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” organizasyonları devam ediyor. Etkinlikler kapsamında, gazeteci Banu Güven, sanatçı Işıl Yücesoy ile Seyhan Arman, Flormar’da işten çıkartılan kadınlar ve Lale Mansur Çankayalılarla buluştu

[caption id="attachment_143254" align="alignleft" width="487"] Banu
Güven[/caption] DİCLE KAVAK EKMEKCİ (ANKARA) - Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalar yürüten Çankaya Belediyesi, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” kapsamında sanatçılardan gazetecilere birçok konuğu ağırladı. 19 Kasım-25 Kasım tarihleri arasında devam edecek olan şiddetle mücadele günlerinin ilk etkinliği gazeteci Banu Güven söyleşisi ve konseriyle başladı. Güven: “Şiddeti önlemek için tüm bireyler üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeli” Yılmaz Güney sahnesinde gerçekleşen ilk etkinliğe konuk olan Güven, programların farkındalık yaratma açısından yararlı sonuçlar doğuracağını ümit ettiğini söyleyerek şiddetin sadece fiziksel boyutlarda kalmadığını, sözsel ve sosyal medya üzerinden de şiddetin çok yaygınlaştığını vurguladı. Güven, “Toplumun her kesimine karşı bir şiddet sarmalının içerisindeyiz ve bunları önlemek için toplumun her katmanına büyük sorumluluk düşüyor. Yerel yönetimlerden başlayarak kadınlara, çocuklara, hayvanlara uygulanan şiddeti önlemek için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor” diye konuştu. Haberci kimliğinin yanı sıra müzik tutkusunu sahneye taşıyan Banu Güven, söyleşinin ardından konuklara caz dinletisi sunarak güçlü kadınların hikayelerinin anlatıldığı parçaları seslendirdi. Güven’e kontrbasta Kağan Yıldız, piyanoda Uraz Kıvaner eşlik etti. Etkinliğin ikinci gününde Seyhan Arman’ın tek kişilik “Küründen Kabare” oyunu sergilendi. Küründen Kabare tanıtımını “Bugün hala toplumsal şiddetin en açık şekline maruz kalan bir trans bireyin hikayesini bu kez farklılıklar üzerinden değil, benzerlikler üzerinden anlatmayı seçiyor ve seks işçiliği de yapmış, tacizler, karakollar, dayaklar da görmüş geçirmiş, sonuçta belki herkesten fazla ama aynı zamanda herkes gibi hayatta kalmak için direnen Serpil’in trajik ama bir o kadar da ironik hikayesini, gerçek olaylarla kurguyu iç içe geçiren bir oyunla sahneye taşıyor ve aslında pek çok biçimde iliklerimize kadar işlemiş toplumsal iki yüzlülüğümüzle bizi bir kez daha hesaplaşmaya çağırıyor” şeklinde yaptı. İzleyiciler oyunda bir zamanlar haber bültenlerinde dehşet saçarken gördükleri, çok eğlenilen mekanlardaki şen şakrak solistliğinden bildikleri ve cinayet haberlerinde sık rastladıkları transseksüellerden Serpil ile tanıştı. Yücesoy, “Farkındalık yaratmak, bu ağır suçu fark ettirmek bizim elimizde" Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü Etkinliklerinin üçüncü günü kapsamında Sanatçı Işıl Yücesoy söyleşisi ve konseri gerçekleştirildi. Moderatör ve müzik yapımcısı Hakan Eren’le izleyenlerin karşısına çıkan Yücesoy, Dominik Cumhuriyeti’nde 1960 yılında diktatörlüğe karşı mücadele eden Patria, Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin vahşice katledilmesinden söz ederek dünya kamuoyunda tepkilerle karşılanan bu olayın üzerine 25 Kasım’ın Birleşmiş Milletler tarafından Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü ilan edildiğini belirtti. Cinayetin üzerinden 39 yıl geçtikten sonra bugünün kabul edildiğini sözlerine ekleyen Yücesoy, “Farkındalık yaratmak, bu ağır suçu fark ettirmek bizim elimizde" dedi. Şiddetin sadece fiziki güç kullanmayla ilgili olmadığını söyleyen Yücesoy, “Bu ağır suç akılda başlar o yetmezse dile gelir o da yetmeyince ele gelir” diyerek psikolojik, ekonomik, cinsel ve fiziksel şiddet türlerine karşı mücadelenin yollarından söz etti. Geleneksel aile yapısında yetişen bireylerin şiddeti normalleştirdiğinin altını çizen Yücesoy, “Kol kırılıp yen içinde kalmamalı, derhal ilgili mercilere başvurulmalı, görülen şiddetin kadın olmanın bir gereği olarak görülmesi yanlışından artık dönülmeli” dedi. Söyleşi sonrası konser veren sanatçı, “Ağlamak Güzeldir” şarkısıyla başlayıp konseri “Ya seninle ya sensiz” şarkısıyla bitirdi. Başta kadın sorunlarına ilişkin farkındalık yaratmayı amaçlayan etkinliğe katılan Çankaya Belediyesi kursiyerlerinden Naciye Pak, “Her gün televizyonlarda şiddet haberleri görüyoruz. Bu etkinlikler ücretsiz, tüm vatandaşların katılmasını istiyorum. 25 Kasım’a kadar gerçekleşecek etkinliklerin tümüne geleceğim” dedi. [caption id="attachment_143255" align="aligncenter" width="600"] Flormar direnişçileri[/caption] Flormar direnişçileri kadınlara umut ışığı oldu 22 Kasım’da düzenlenen programda, Flormar kozmetikte işten çıkartılan kadınların konuk olduğu “İş Yaşamında Kadına Yönelik Ayrımcılık ve Şiddet” söyleşisi gerçekleştirildi. Sendikalı oldukları için işten atılan Flormar işçilerinin 193 gündür devam eden direnişi ile ilgili konuşan kadınlar, anayasal haklarını kullanan kadın işçilerin işten atıldığını söylediler. 132 kadının işten çıkartıldığını vurgulayan direnişçi kadınlar Flormar fabrikasının önünde gerçekleşen eylemin 7. Ayında markanın ürünlerinin kalitesinde ve satışında büyük düşüşler yaşandığını belirttiler. Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Gülsün Bor Güner, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü etkinlikleri kapsamında kendilerini yalnız bırakmayarak destek olan tüm konuklara teşekkür etti. “İyi Geceler Anne” 23 Kasım 19.00’da Sanatçı Lale Mansur ve Gizem Aldemir’in rol aldığı, Marsha Norman tarafından yazılan Pulitzer Ödüllü “İyi Geceler Anne” tiyatro oyunu ile devam eden etkinlikler, 24 Kasım 18.00’de “Geleceğini Karartma Bağımlı Olma” söyleşisinin ardından Onur Elbilen’in yazıp yönettiği “Elimdeki Kor Ateş” tiyatro oyunu yer alacak.
Editör: TE Bilisim