CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, ekonomideki sıkıntıların OHAL baskısıyla gizlenmeye çalışıldığını belirterek, “Biliyorsunuz OHAL süresince iflas ertelemeler yasaklandı. Ama nereye kadar? OHAL’in ardından peş peşe şirket iflasları gelebilir. Tahsil edilemeyen alacaklar mafyanın güçlenmesine neden olabilir” dedi. Bir de öneride bulunan “Erdoğan ve AKP’li yöneticiler 10 gün konuşmasa dolar düşer” diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, temasları kapsamında Manisa’daydı. Cankurtaran, CHP Manisa İl Başkanlığı’nda ülke ve Manisa gündemindeki güncel gelişmelere dair bir basın açıklaması yaptı. OHAL’in ilan edilmesinin ardından TMSF’ye devredilen şirketler nedeniyle takipteki kredi oranının 2017’de yüzde 5’lere ulaşmasının beklendiğini hatırlatan Cankurtaran, “Ekonomideki sıkıntılar OHAL baskısıyla gizlenmeye çalışılıyor. Biliyorsunuz OHAL süresince iflas ertelemeler yasaklandı. Bu nedenle krizdeki pek çok şirket iflas veremiyor. Ama nereye kadar? OHAL’in ardından binlerce şirket iflas açıklayıp, bir çok insanın işsiz kalmasına neden olabilir. Patlayan krediler, tahsil edilmeyen alacaklar 90’lardaki gibi çek senet tahsilatı yapan suç örgütlerinin artmasına, ticaret hayatında sorunlara neden olabilir. Bu tablonun sorumlusu hükümettir” diye konuştu. PİYASALAR BAŞKANLIK DAYATMASINA TEPKİ VERİYOR Ekonomideki sıkıntıların nedenleri arasında OHAL, Başkanlık dayatması ve AKP tarafından yapılan baskıların da olduğunu belirten Cankurtaran, “Dikkat edin Erdoğan ve AKP’li yöneticiler konuştukça dolar yükseliyor. Düşünün AKP ve MHP’nin başkanlık için anlaştık dedikleri gün döviz yükseliyor. Piyasalar başkanlık dayatmasına tepki veriyor. Çünkü önerilen düzenin Türkiye’ye hayır getirmeyeceği biliniyor. Ekonomideki kötü gidişatın durması için OHAL’in kaldırılması, Başkanlık dayatmasından vazgeçilmesi ve baskıların son bulması gerekiyor. Ancak bunları yapamıyorlarsa basit bir önerim olacak. Erdoğan ve AKP’li yöneticiler 10 gün konuşmasalar iddia ediyorum hem dolar hem de ülkedeki tansiyon düşer” dedi. 2002’DEN BERİ ÜÇ KAT ZENGİNLEŞMEDİK, ÜÇ KAT BORÇLANDIK! Erdoğan’ın AKP’nin iktidara geldiği “2002’den beri üç kat daha zengin olduk” dediğini hatırlatan Cankurtaran, “2002’den beri üç kat zengin olmadık tersine üç kat borçlandık. Borcumuz 129 milyar dolardan 421 milyar dolara çıktı. Dolar 1.26’dan 3.50’leri gördü. Alım gücü azaldı. Böyle zenginleşme olur mu? Üç kat zenginleştik derken kendi kişisel zenginleşmelerinden bahsediyor olmalılar” dedi. 78 MİLYON DOLARA UÇAK ALANA KADAR YURT YAPIN Cankurtaran, Türkiye’deki en ciddi sorunlardan birinin devlete ait öğrenci yurtlarının yetersizliği olduğunu belirterek, “Manisa’da da vatandaşların en büyük talebi yeni devlet yurtlarının yapılması. Öğrencilere barınma imkanı sağlamak bir devletin birinci görevidir. Bu görev, AKP hükümeti döneminde cemaat yurtlarına yol açmak için bilinçli olarak savsaklanmaktadır. Cumhurbaşkanlığı’na zaten 10 tane uçak varken 78 milyon dolara yeni uçak alana kadar neden Manisa’daki öğrencilerin yurt sorunu halledilmez? İstiyorlar ki öğrenciler kalacak devlet yurdu bulamasın ve cemaatlerin yurtlarına mecbur kalsın. Ancak biz CHP olarak nerede yurt sorunu varsa bunu dile getirmeye ve yapılana kadar takipçisi olmaya kararlıyız.” MANİSALI ÇİFTÇİNİN TALEBİ ÜZÜME HAK EDİLEN DEĞERİN VERİLMESİ Manisa’nın Türkiye’nin en önemli sanayi ve tarım merkezlerinden biri olduğunu söyleyen Cankurtaran, “Manisa pek çok açıdan çevre illeri, özellikle de İzmir’in ekonomisini de destekliyor. Dolayısıyla Manisa’nın sorunlarına çözüm bulunması çevre illeri de rahatlatır. Ancak Gediz nehrindeki kirlilik bu güzel şehrimizdeki tarımı tehdit ediyor. Tarım arazilerimizin verimliliğinin artmasını sağlamak için Gediz Nehri’nin mutlak ıslahı ve tüm ovaların Demir Köprü Barajı’ndan kapalı devre ile sulama sistemine geçilmesi gerekiyor. Tarım ve Hayvancılık İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri’nin de kurulması daha fazla geciktirilmemeli. Manisa, üzüm ve mısırıyla ünlü. Bu ürünlerle birlikte zeytin satışında da KDV oranları düşürülerek üretici desteklenmeli. Özellikle üzüm Manisalı çiftçi için çok önemli. Manisalı çiftçinin talebi üzüme hak ettiği değerin verilmesi. Üreticiyi mağdur etmeyecek yeni bir fiyat düzenlemesi yapılması gerekiyor” diyerek sözlerini bitirdi.