İSTANBUL- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yeni kabinenin kurulmasını, "Bakan arkadaşlarımızla ilgili yorum yapmaya gerek yok. Hepsi birbirinden değerli insanlar. AK Parti kadrolarında her şeyi çok iyi yapacak arkadaşlarımız var. Bu kabine de bence çok önemli işleri başaracak ve Türkiye'ye yeni bir ivme kazandırmak için gece gündüz çalışacak." sözleriyle değerlendirdi.

TRT Haber'in canlı yayınına katılan Çavuşoğlu, ilk olarak Binali Yıldırım'ın başbakanlığında kurulan yeni kabinenin ülke ve millete hayırlı olmasını diledi. Türkiye'nin dünyada söz sahibi olabilmesi için diğer bakanlarla beraber gece gündüz koşturacaklarını ve mazlumların yanında olmak için çalışacaklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Bakan arkadaşlarımızla ilgili yorum yapmaya gerek yok. Hepsi birbirinden değerli insanlar. AK Parti kadrolarında her şeyi çok iyi yapacak arkadaşlarımız var. Bu kabine de bence çok önemli işleri başaracak ve Türkiye'ye yeni bir ivme kazandırmak için gece gündüz çalışacak." diye konuştu.

Türkiye'nin dış politika önceliklerinden birinin insani diplomasi ve kalkınma yardımları olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, bunu son derece başarılı şekilde yerine getirdiklerini ve yardımların gün geçtikçe arttığını anlattı. "Dünyada milli gelire oranla bakıldığında insani yardımlarda birinci sıradayız." diyen Çavuşoğlu, dünyanın neresinde bir mazlum ve yardıma muhtaç milletler varsa onun yardımına koşan ilk ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.

Birçok ülkede yaşanan terör, kötü yönetim gibi sorunların temelinde işsizlik, açlık, kötü yönetimler gibi nedenlerin olduğunu belirten Çavuşoğlu, Dünya İnsani Zirvesi'ne ilişkin, "Bu zirvede de artık insani yardımlar konusunda ezberi bozup yeni şeyler söylememiz lazım. Bugüne kadarki yöntemlerle çok da başarılı olamadık." ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin insani yardımlar konusunda diğer ülkelerden farklı olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Diğer ülkeler geliyor, ‘size şu projeyi yapalım’ diyor, kafasında bir proje var IMF gibi. IMF’nin kafasında her ülke için sabit bir ekonomik program var. Oysa her ülkenin önceliği farklı, sorunu, ihtiyacı farklı. Dolayısıyla empoze edilen projelerle gerçek ihtiyaçlar karşılanmayabilir." dedi.

Türkiye’nin, desteğe ihtiyaç duyan ülkelerin yetkililerine, hangi projelere gereksinim duyduklarını sorduğunu ya da o ülkelerin önerdiği projeleri hayata geçirdiğini belirten Çavuşoğlu, "Çünkü onlar o ülkenin ihtiyaçlarını bizden daha iyi bilirler. Biz proje empoze etmiyoruz, bize verilen projelere destek veriyoruz." diye konuştu.

Türkiye’nin proje hazırlamakta da ülkelere destek verdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bizim farkımız bu. Gidip de fotoğraf, çocuğun başını okşamanın bir faydası yok. O çocuğun gerçek ihtiyacı nedir, onu görebiliyor musunuz, o çocuk iyi eğitim alabiliyor mu, iyi tedavi alabiliyor mu, annesi iyi tedavi alabiliyor mu, yiyeceği içeceği var mı, temiz suyu var mı, biz bunlara bakıyoruz." görüşünü dile getirdi.

Dünya İnsani Zirvesi'ni değerlendiren Çavuşoğlu, uluslararası zirvelerin ikili görüşmeler için uygun fırsat oluşturduğuna işaret ederek, "180 ülkeden temsilciler var. Uluslararası örgütlerin temsilcileri var. Basın mensupları var. 8 binden fazla katılımcı var. Böyle ortamlarda çok sayıda ikili görüşmeler yapıyoruz." dedi.

Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Hollanda Başbakanı Mark Ruth ile gerçekleştirdiği ikili görüşmelerde bulunduğunu dile getirdi.

"72 kriterden 69'unu gerçekleştiren bir ülkeye yapılan muamele kabul edilemez"

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ile yaptığı telefon görüşmesini ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:

"AB ile imzaladığımız anlaşmalar, son zirvelerde imzaladığımız anlaşmalar ve 2013'te imzaladığımız geri kabul ve vize serbestisi anlaşmalarını görüştük. AB'den gelen son açıklamalardan duyduğumuz rahatsızlığı söyledik. 72 kriterden 69'unu gerçekleştiren bir ülkeye yapılan muamele kabul edilemez. Bundan nasıl adım atabiliriz bunu konuşalım şartların hepsini yerine getirmeden size hiçbir şey yapmayız demek gerçekçi ve adil değil. AB'ye güveni de azaltıyor. Bundan sonraki kriterlerle ilgili yol haritasını konuşacaksanız varız. Timmermans ile Antalya'da yapılacak olan Dünya En Az Gelişmiş Ülkeler Toplantısı'nda bir araya geleceğiz."

AB'nin Türkiye'ye karşı adil olması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, "Dünyada kabul edilmiş hiçbir terör tanımı yokken terörün her türlüsüyle mücadele eden Türkiye'ye illa 'bu tanımı şimdi yapmak zorundasın' demek gerçekçi bir talep değildir. Türkiye'nin bu kadar önemli adımlar atıp samimiyet ve kararlılığını gösterdikten sonra emrivaki şekilde Türkiye'ye böyle muamele etmek gerçekçi değildir. Anlaşırız, uygularız, herkes sözünde durmalı aksi takdirde bu bir tehdit veya blöf değil biz de imzaladığımız anlaşmalarda, geri kabul de dahil bir kenara koyarız siz sözünüzde durmazsanız." dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye ile Ukrayna arasında, vatandaşların seyahatlerinde vizesiz kalış süresinin karşılıklı 90 güne çıkarılması konusunda prensipte anlaşmaya varıldığını da hatırlatarak, amaçlarının turizmi desteklemek olduğunu sözlerine ekledi.