Dışişleri Bakanı,"İstediğimiz tek bir şey var; Rum tarafı, Yunanistan, AB, herkesin kabul ettiği Kıbrıs Türklerinin haklarının da garanti altına alınması." dedi

TBMM - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Akdeniz'de petrol ve doğal gaz arama çalışmalarına ilişkin, "İstediğimiz tek bir şey var; Rum tarafı, Yunanistan, AB, herkesin kabul ettiği Kıbrıs Türklerinin haklarının da garanti altına alınması. Çok mu fazla şey isteniyor? Bu kadar basit. Paylaşmayı öğreneceğiz. Hukuka riayet ederek paylaşmayı öğrendiğimiz zaman siyasi çözüm de gelir, zenginliklerin paylaşılması konusunda da hiçbir sorun yaşanmaz." dedi. "Nüfus Hareketleri ile Güvenlik Arasındaki İlişki" hakkında Akdeniz Parlamenter Asamblesi (AKDENİZ-PA) Toplantısı, TBMM Tören Salonu'nda başladı. Çavuşoğlu, açılış konuşmasında, AKDENİZ-PA üyelerini, gazi Mecliste ve Türkiye'de ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Parlamenterlere, karşı karşıya kalınan sınavlar için bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu belirten Çavuşoğlu, AKDENİZ-PA'nın bu toplantısını göç ve güvenlik konularında gerçekleştirmesinin de önemine işaret etti. Akdeniz coğrafyasının bir istikrar, barış ve huzur bölgesi olması için yapılması gerekenlerin iyi tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, bugün bir dünya savaşı olmamasına rağmen İkinci Dünya Savaşı'ndan daha fazla insanın ekonomik sıkıntılar, çevre sorunları ve güvenlik sorunları nedeniyle evlerini bırakmak zorunda kaldığını söyledi. "Entegrasyona kafa yormalıyız" Bu konuya çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, Akdeniz etrafındaki ülkelerin hem kaynak hem transit hem de destinasyon ülke olduğuna dikkati çekti. Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün Avrupa'da bu konuya sadece güvenlik perspektifinden bakan ülkelerin ve halkların olduğunu görüyoruz, siyasi partilerin olduğunu görüyoruz ama bu konuya insani olarak bakmamız gerekiyor. Esasen ikisinin sentezini yaptığımız zaman sağlıklı çözümler bulacağımızı düşünüyoruz. Bugün göçmenlere, elimizden ekmeğimizi, işimizi elimizden alan insanlar olarak bakabiliriz ama bu sorunu çözmez. Bu insanları eğer geri gönderemiyorsak, nasıl entegre edeceğimiz ve yeni nesillerin kaybolmaması için eğitim dahil hangi imkanları vermemiz gerektiğine kafa yormamız lazım. Bugün bunun maliyetinden çekinirsek yarın önümüze çok daha büyük külfetlerin geleceğini unutmamalıyız." Mevlüt Çavuşoğlu, kaynak, transit ve hedef ülkeler arasında çok yakın bir iş birliği olması gerektiğini söyledi. Güvenlik konusunda da aynı iş birliğinin önemine değinen Çavuşoğlu, "Başlangıçta Türkiye, özellikle transit ülke olarak iş birliğinin eksik olmasının ıstırabını çok çektik. Maalesef bunun bedelini, bazı Avrupa ülkeleri ve de bizler çok ağır ödedik, çok ciddi terör saldırılarına maruz kaldık." değerlendirmelerinde bulundu. İş birliğinin şimdi daha iyi bir seviyede bulunduğunu anlatan Çavuşoğlu, bunun çok daha iyi seviyeye gelmesi gerektiğini ifade etti. "330 binden fazla Suriyeli gönüllü olarak döndü"  Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Akdeniz'in istikrarını olumsuz etkileyen 3 konu bulunduğunu belirterek, bunlardan birinin Suriye'deki durum olduğunu söyledi. Suriye'deki durumun, Akdeniz bölgesini çok ciddi sınavla karşı karşı bıraktığını, Birleşmiş Milletler çatısı altında çözüm arandığını vurgulayan Çavuşoğlu, yakın zamanda yeni Suriye anayasasının hazırlanması için komisyon kurulmasını beklediklerini dile getirdi.Suriye konusunda insani yanını ihmal etmediklerinin altını çizen Çavuşoğlu, "Bugüne kadar hem DAEŞ hem de YPG/PKK'dan temizlediğimiz 4 bin kilometre karelik bir alana 330 binden fazla Suriyeli gönüllü olarak döndü." diye konuştu. Çavuşoğlu, bu insanların eğitim sağlık, su ve elektrik gibi temel ihtilaçlarının karşılanması için Avrupa Birliği ve birçok başka ülke ile görüştüklerini bildirdi. Akdeniz'de Libya'daki çatışmaların Suriye'ye benzer sorunların yaşanmasına neden olduğunu anlatan Çavuşoğlu, Libya'da gücün paylaşılmasını, bir tarafın önlemesi neticesinde çözüme ulaşılamadığını dile getirdi. Çavuşoğlu, "(Bir taraf) Tüm gücü bazı ülkelerin de desteğiyle elde etmek istiyor ama olan Libya halkına oluyor. Biz BM'nin bu yöndeki çabalarını destekliyoruz." dedi.