ANKARA – Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin DAEŞ ile yoğun ve aktif mücadelesinin devam edeceğini belirterek, "DAEŞ her şeyden önce Türkiye'ye doğrudan tehdit oluşturuyor. Yanıbaşımızda DAEŞ ile yaşamak istemiyoruz. Bunun yansımalarını görüşüyoruz. O nedenle DAEŞ ile mücadelemiz hem koalisyon ile birlikte hem de Türkiye olarak devam edecek" dedi.

8. Büyükelçiler Konferansı'nın Ankara ayağının sona ermesi nedeniyle basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, bu sene yakın coğrafyada ortaya çıkan insani sorunlar ve bunların çözüm yollarına ilişkin değerlendirme yapma fırsatı bulduklarını dile getirdi.

Türkiye’nin 23-24 Mayıs'ta İstanbul’da Birleşmiş Milletler Dünya İnsani Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağını ve hemen arkasından Antalya’da En Az Gelişmiş Ülkeler Toplantısı yapılacağını hatırlatan Çavuşoğlu, bu konferans vesilesiyle bu 2 çok önemli etkinliğe de hazırlık yaptıklarını söyledi. Bakan Çavuşoğlu, Büyükelçiler Konferansı'nın daha başarılı geçmesi için bu sene paneller de düzenlendiğine işaret etti.

Konferans vesilesiyle dünya çapında akademisyen ve uzmanları büyükelçilerle buluşturduklarını ifade eden Çavuşoğlu, şu bilgileri verdi:

"Ankara’da 4 başbakan yardımcısı, 8 bakan büyükelçilerimize hitap etti. Gaziantep’te de Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek büyükelçilerimizle bir araya gelecek. Orada göreve yeni başlayan Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiseri ile de bir araya geleceğiz. Ankara’da yurt dışından önemli konukları da ağırladık. İngiltere, Norveç, Şili ve Kenya dışişleri bakanları büyükelçilerimize hitap etti ve sorulara samimi cevaplar verdiler. Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerimize yeni bir ivme kazandırdık. Bu nedenle AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans da ilk gün konuklar arasındaydı. İnsani diplomasi nedeniyle BM Genel Sekreter Yardımcısı Stephen O’Brien da konuklar arasındaydı. Tüm bu konuklarla ikili görüşmeler de yaptık."

Mevlüt Çavuşoğlu, Gaziantep’te üniversiteliler, belediye başkanı ve valiyle bir araya geleceklerini ve ayrıca Suriyelilerin bulunduğu kampı ziyaret edeceklerini de kaydetti.

TERÖRLE MÜCADELE

Bir basın mensubunun İstanbul’daki saldırının ardından Irak ve Suriye’de DAEŞ hedeflerinin vurulmasına yönelik sorusu üzerine Çavuşoğlu, kendilerine gelen bilgiye göre şu anda 7 kişinin gözaltında olduğunu ve soruşturmanın tüm detaylarıyla devam ettiğini anlattı. Çavuşoğlu, saldırının DAEŞ tarafından yapıldığı bilgisi gelince Türkiye’den yapılan atışlarla 200’den fazla DAEŞ unsurunun öldürüldüğünü söyledi.

"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin yayımladığı bildiride imzaları bulunan akademisyenlerin gözaltına alınmasıyla ilgili soru üzerine, Çavuşoğlu, "Dünyanın neresinde terör örgütünü destelemek ve terör örgütü ile dayanışma içinde olmak ifade özgürlüğü?" dedi.

Çavuşoğlu, söz konusu bildiriye imza atmanın teröre destek niteliğinde olduğunu şu sözlerle ifade etti: "Şunu söyleseler tamam: 'Operasyonlar yapılırken insan haklarına en üst düzeyde riayet edilsin ve sivil insanlar etkilenmesin. Bir an evvel de bu terör bitsin, eski günlere dönülsün' dense ben de altına imza atarım ama şimdi terör örgütünü doğrudan destekleyen ve şehir içinde çukur kazan, insanların hayatını zindan eden, insanları haraca bağlayan terör örgütlerine yönelik operasyon yapıldığında bunu katliam olarak değerlendirmek terör örgütüne apaçık bir destek. 'Yani bırakın terör örgütü şehirlerde istediğini yapsın ama siz onlara dokunmayın.' Bunun adının aydınlık olmaması gerekiyor."

PKK'nın ABD, Avrupa Birliği ve diğer pek çok ülkenin terör listesinde olduğunun hatırlatan Çavuşoğlu, "terörle dayanışma içinde olmanın" özgürlük olarak görülemeyeceğini vurguladı.

Çavuşoğlu, "Bu kadar şehit verirken, terör örgütüne destek veren kişilerle terör faaliyetini gerçekleştirenler arasında fark yok. Teröre mali destek veren de aynıdır, siyasi güç veren de aynıdır. Teröre güç veren, destek veren aynıdır. Çok hassas bir dönemden geçiyoruz" diye konuştu.
Editör: TE Bilisim