ANKARA Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD ile yaşanan krize ilişkin, "Hiçbir ülke bugün alternatifsiz değlidir, çaresiz değildir ve her ülke onurludur. Buna da saygı duymaları gerekir." dedi. Çavuşoğlu ve 10. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Ankara'da bulunan Sudanlı mevkidaşı Al-Dirdiri Muhammed Ahmed ile ortak basın toplantısı düzenledi. Sheraton Otel'de düzenlenen toplantıda konuşan Çavuşoğlu, Sudan ile ilk defa tesis edilen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin hazırlıklarını yapmak amacıyla Ortak Stratejik Planlama Grubu toplantısını gerçekleştirdiklerini söyledi. Çavuşoğlu, ilk toplantıyı da en kısa zamanda düzenleyeceklerini belirtti. Sudan'ın hem Afrika hem de Türkiye için çok stratejik bir ülke olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaretinin çok başarılı olduğunu ve orada kendilerine gösterilen ilgiden çok mutlu olduklarını anlattı. Sevakin Adası'nın restore edilmesi ve ekonomiye yeniden kazandırılmasının sadece Sudan için değil eleştiren ülkeler için de çok yararlı olacağına vurgu yapan Çavuşoğlu, Sudan'ın bölgenin istikrarı için de kritik bir ülke olduğunu bildirdi. Çavuşoğlu, "Son zamanlarda Etiyopya ve Eritre arasındaki uzlaşının sağlanmasında Sudan'ın büyük bir rolü vardır. Güney Sudan'da da özellikle iktidar ve muhalefet arasındaki sorunların çözülmesi ve iç barış için de Sudan çok katkı sağlıyor." diye konuştu. Sorular Bakan Çavuşoğlu, bir soru üzerine, son dönemdeki ekonomik gelişmelere ilişkin bazı ülkelerden gelen desteği de değerlendirdi. Bu süreçte çok sayıda dost, kardeş, komşu ülkeden ve dünyanın her yerinden ciddi destek aldıklarına dikkati çeken Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Esasen bu yaşanan olaylar dünyanın gözünü açtı. Yani bugünkü Amerikan yönetiminin göreve geldiğinden bu yana zaten tüm ülkelere yönelik saygısızca tutumunu herkes görüyordu ve elindeki ekonomik gücü her ülkenin aleyhine hoyratça kullanabileceğini biliyorlardı ama bir kere daha gördüler. Dolayısıyla şimdi dolardan çıkmanın yolunu da herkes arıyor."  Türkiye'nin ise bugüne kadar gücünü tüm insanlığın ve dostlarının yararına kullandığının altını çizen Çavuşoğlu, bunun da ülkeler ve halkları tarafından görüldüğünü belirtti. Çavuşoğlu, Türkiye'nin insani yardımda dünyanın en cömert ülkesi olduğunu da hatırlatarak, tüm dünyadaki mazlumların da bunu gördüğünü, Türkiye ekonomisinin güçlü olması için dua ettiğini söyledi. Avrupa ve Türkiye ile ekonomik ilişkileri belli bir seviyede olan ülkelerin ise güçlü Türk ekonomisinin kendilerinin de yararına olduğunu bildiklerini ve Türkiye'nin krize girmesini arzu etmediğine değinen Çavuşoğlu, "Elbette biz diklenmeden dik duruşumuzu sürdüreceğiz. Var olan sorunları diplomasi yoluyla çözmek için gayretlerimize bundan sonra da devam edeceğiz. Ama baskılara, dayatmalara karşı da boyun eğmeyeceğiz." ifadesini kullandı. Bakan Çavuşoğlu, ilgili makamların yaşananlardan da ders alarak, Türk ekonomisini tekrar reforme etmek için yoğun çaba içinde olduğunu, alınan tedbirlerin de faydasının görülmeye başlandığını ve piyasanın rahatladığını vurguladı. "ABD'de ne yaptığını bilmeyen bir anlayış var" Rahip Andrew Brunson'a ilişkin Washington'dan yapılan açıklamaların hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, ABD veya herhangi bir ülkenin sadece kendi yaşadığı hayal kırıklığını değil karşı tarafın yaşadığı hayal kırıklıklarını da dikkate alması gerektiğini söyledi. Çavuşoğlu, "Ama orada ciddi bir karmaşa var. Ne yaptığını bilmeyen, yumruğu masaya vurarak netice alabileceğini düşünen bir anlayış var. Tüm ülkeler için de işin en zor kısmı bu." ifadesini kullandı. Daha önce Savunma Bakanlığının zaten Kongre tarafından atılacak bir adıma karşı olacaklarını söylediğini hatırlatan Çavuşoğlu, diğer taraftan 90 gün içinde yönetimin bir rapor vereceğini ve bu süreçte teslimat olmayacağını bildirdi. Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Ama pratikte de bunun hiçbir anlamı yok. Türkiye zaten ikisini teslim aldı. İki sene boyunca uçaklar zaten orada olacak ve pilotlarımızın da orada eğitim süreci devam edecek. Yani bugün askıya alındı diye bir şey yok. Bu rapor alınıncaya kadar bunların teslimiyle ilgili kendi iç prosedürlerinden kaynaklanan kısıtlama var. ABD'ye tavsiyemiz, elinizde olan kozları Türkiye'ye veya başka bir ülkeye karşı bir silah olarak kullanmayın. Bu ABD'nin güvenliğini ve itibarını çok ciddi zedeliyor. Dönüp dolaşıp yine ABD'ye zarar verir. Hiçbir ülke bugün alternatifsiz değildir, çaresiz değildir ve her ülke onurludur. Buna da saygı duymaları gerekir."