Mehmet Necati GÜNGÖR  CHP’de kazan kaynatılmaya devam ediliyor. Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin meydanlardaki başarısı bu partiye gönül verenleri lider arayışına yöneltti. İnce, her ne kadar “beni aday gösteren genel başkanıma vefasızlık yapmam” dese de, o yemek sonrasında yaptı yapacağını. CHP’nin ortasına öyle bir bomba bıraktı ki, ne zaman patlayacağı, ne kadar hasar vereceği belli değil. Yemek sonrası şunları söyledi mealen: “Ben aday olmam. Ancak Kılıçdaroğlu  çekilirse olurum. O’nu grup başkanı ve onursal başkan yapalım, çekilmezse örgüt gereğini yapsın. Ben karışmam.” Bu, örtülü bir tehdit ve örgüte yol göstermedir. Buna karşın Kılıçdaroğlu da Muharrem İnce’yi kınadı, dedi ki: “İki aile arasında yenilmiş bir yemeği bağlamından kopararak açıklamak siyasi nezakete sığmaz.” İnce’nin bu tutumu bizce de doğru olmadı. Ancak, O’nun karakterini bilenler, gizlisi saklısı olmadığını da bilirler. O’nu öyle değerlendirmek gerekir. Şu bir gerçek ki, CHP tabanı sürekli seçim yenilgilerinden bıkmış durumda. İktidar arıyor, iktidara da yeni bir yüzle gidilebileceğini düşünüyor. Bu yeni yüz, Muharrem İnce’dir. Belli ki, CHP’nin başına İnce’yi getirmeye çalışacaklar. Peki, sadece Muharrem İnce ile bu iş olur mu? Bizce olmaz. Zira, CHP tabanının önce zihniyetini değiştirmesi gerek. Sonra, kıçını yumuşak sandalyelerden kaldırıp  sokak sokak, ev ev dolaşması gerek. İnsanlara dokunması gerek. İnsanların değer yargılarına tepeden değil, el ele tutuşarak bakmak gerek. Laikliği yanlış anlamışlar. Lakliğin tanımında dindarlara saygı duymak, inançları kınamamak da var. Bu millet, inançlarına bağlı bir millet. Kılıçdaroğlu, partisinde demokratik yollarla bir zihniyet değişikliğinin kapısını araladı ama, ne kadar başarabildi, bunu zaman gösterecek. Bizce, taban Kılıçdaroğlu’nu haksızlık yapıyor. O’nun başarılarını bir çırpıda unutmak vefasızlık değilse nedir? Kılıçdaroğlu’nun o muhteşem yürüyüşü insanlık tarihine yazıldı da, tabanın vicdanında nedense gerektiği şekilde yer bulmamış. İyi Parti’ye kurulan tuzakları parçalaması, kendisine rakip olmuş birini Cumhurbaşkanlığına aday göstermesi ayrı bir güzellik. Bir sitemimiz de İyi Partililere: Hadi CHP’liler böyle diyelim. Ya siz? Bu güne kadar kimin kapısını çalıp oy istediniz? Hangi komşunuzla temas kurdunuz? Benim oturduğum semtte CHP’liler çoğunlukta. Onlar için hepimiz çantada keklik mi sayıldık? Bu bize hakaret olmaz mı? Neden kapımızı çalmadınız? Aileler bu seçimde stratejik oy kullandılar. Ailelerde tam demokrasi işledi. Benim ailemin bir yarısı İyi Parti’ye ve Akşener’e oy verdi, diğer yarısı İnce’ye ve CHP’ye. Genel Başkanınıza vefasızlık etmekten  çıkıp, biraz da kendinize çekidüzen verseniz. CHP, tabanının taşıdığı bu zihniyetle asla iktidar olamaz. Önce, duruşunuzu sorgulayın!