ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, TRT Türk kanalının sorumluları hakkında gerekli işlemlerin yapılması için Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) başvurdu.

Levent Gök'ün RTÜK'e başvuru dilekçesi şöyle: "TRT Türk kanalında 04 Ocak 2016 tarihinde 22.30-23.00 saatleri arasında yayımlanan, sunuculuğunu Alper Üstündağ’ın yaptığı, konuk olarak Yavuz Bahadıroğlu’nun katıldığı ‘Nasıl Oldu, Ne Oldu’ adlı programda tarihsel olaylar bilimsellikten uzak, partizan bir yaklaşımla, tek yönlü olarak ele alınmıştır. Anılan programda geçen Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne yönelik bilimsellikten uzak, gerçeklerle bağdaşmayan, hakaret ve iftiralar içeren ifadelerin bir bölümü ek-1’de (programda yer alan ifadelerin bir sayfalık çözümü) yer almaktadır. TRT Türk kanalı hakkında 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun uyarınca gerekli işlemlerin başlatılmasını, arz ve talep ederim."

CHP, BASIN VE HALKIN HABER ÖZGÜRLÜĞÜNDEKİ TEHDİTLERİN ARAŞTIRILAMASINI İSTEDİ

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, basın ve haber alma özgürlüğünü tehdit eden basın-yayın kuruluşları ve medya mensuplarına saldırıların tüm yönleriyle araştırılarak, basın özgürlüğü ve halkın haber alma özgürlüğü üzerindeki yönelik tehditleri ortadan kaldırmaya yönelik olarak alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasını istedi.

Levent Gök, TBMM Başkanlığına verdiği Meclis Araştırması Önergesinde, "Son yıllarda Türkiye’deki basın ve yayın kuruluşları ile basın mensuplarına karşı fiili saldırılarda bulunulmaktadır. Gazeteciler, köşe yazarları, medya kuruluşlarının üst düzey yöneticileri fiili saldırıya uğramış, medya kuruluşlarının çalışma binaları taşlı, sopalı ve hatta bombalı saldırıya uğramış, bazı medya kuruluşlarına yönelik de bombalı saldırı ihbarları alınmıştır. Bu saldırılara örnek göstermek gerekirse, Star Medya Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sancak’ın silahlı saldırıya uğraması, Gazeteci Ahmet Hakan Coşkun’un evinin önünde fiili saldırıya uğraması, Star Gazetesi’nin Basın Express Yolu üzerinde bulunan binasının bahçe duvarına bomba yerleştirilmesi, Hürriyet Gazetesi’ne yönlendirilmiş bir grup tarafından taşlı sopalı saldırıda bulunulması, Sabah ve ATV binalarına yapılan saldırılar sayılabilir. Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan bombalı saldırı ihbarının da dikkate alınması gerekmektedir." hatırlatmasında bulundu.

Birçok basın yayın mensubu da saldırı tehditleri altında görevini yapmaya çalıştığına vurgu yapan CHP’li Gök, şunları kaydetti: "Basın-yayın mensuplarına ve kuruluşlarına yönelik bu tür saldırılar ve yapılan tehditlerinin, Anayasa ile teminat altına alınmış olan basın özgürlüğüne yönelik büyük bir tehdit oluşturduğu kuşkusuzdur. Bu tür saldırı ve tehditler halkın haber alma özgürlüğünü de tehdit etmektedir. Anayasa’nın, basın hürriyetini teminat altına alan 28’inci maddesi, aynı zamanda Devleti ‘basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri almakla’ yükümlü kılmıştır. Gazeteciler, köşe yazarları, medya kuruluşlarının üst düzey yöneticilerine yönelik saldırılar ve yapılan tehditlerin büyük bir bölümünün kaynağının henüz aydınlatılamamış olması, yeni saldırılar için uygun iklimin devam etmekte olduğunu göstermektedir."