CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, "Hükümet, AB sürecini kullanarak Türkiye'de yargıyı, orduyu, bürokrasiyi dizayn etti, işine gelen her şeyi AB sürecine saklanarak yapmaya çalıştı. Sonrasında FETÖ olayı patladı ve akabinde de tek adam rejimine devam etmek için Avrupa'nın buluşmamasını istiyor. Böyle bir nokta üzüntü vericidir. Kendi rejim tartışmasıyla ilgili bir konuda, Türkiye'nin başka alanlarla ilgili bir politika değişikliğine gitmesi, Türkiye'nin çıkarlarına uygun olmayacak bir süreci başlatacak." görüşünü savundu. Yılmaz, CHP Genel Merkezi'ndeki basın toplantısında, Türkiye'nin dış politikasında yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kıbrıs konusundaki kapsamlı müzakerelerin kritik bir aşamaya geldiğini belirten Yılmaz, Kıbrıs'ın AK Parti'nin değil, partiler üstü, milli bir mesele olduğunu söyledi. Müzakerelerin, Türkiye tavize hazırmış, psikolojik olarak yenilmiş gibi yürütüldüğünü savunan Yılmaz, "Biz, nereye kadar taviz vereceğimizi biliyoruz." tarzında açıklamaları "talihsizlik" olarak nitelendirdi. Yılmaz, müzakerelerde "taviz" kelimesini kullanmanın doğru olmayacağını ifade etti. KKTC'nin kendi içindeki tartışmalar yerine, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki partilerin danışıklı dövüşüne ve oyunlarına odaklandığını öne süren Yılmaz, müzakere tekniği açasından KKTC'deki partilerin ne dediğine odaklanılmasının daha doğru olacağının altını çizdi. Yılmaz, çözüm istemeyen tarafın Güney Kıbrıs Rum Kesimi olduğunun referandumda ortaya çıktığını hatırlatarak, bundan sonraki süreçte AB'nin hiçbir sözünü tutmadığını, Rum kesimine karşı ABD'nin baskı uygulamadığını, Rusya'nın ve diğer ülkelerin herhangi bir yaptırıma gitmediğini, KKTC'ye herhangi bir kolaylık sağlanmadığını dile getirdi. Kıbrıs konusunun, milli bir çerçevede bütün partilerin katıldığı bir formatta değerlendirilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, bu konuda muhalefetin bilgilendirilmediğini, konunun sessiz, sedasız yürütüldüğünü söyledi. "Yarın duvara toslandığı zaman, maliyetini paylaşmak için herhalde bizi çağıracaklar anamuhalefet partisi olarak." diyen Yılmaz, şöyle konuştu: "Bir çelişki var, biz bir taraftan AB'ye 'Gerekirse biz de müzakereleri durdururuz.' tehdidinde bulunuyoruz, daha önce biz üye olmadan AB'ye Kıbrıs'ı üye yapamazsınız tezini savunuyorduk, şimdi biz çıkmaya, Kıbrıs'ı içeri sokmaya çalışıyoruz. AKP'nin bütün tezleri çökmüştür. Dış politikada bu bir iflastır, hiçbir tutarlılığı kalmamıştır. Siz KKTC'yi çözüm için zorluyorsunuz ama kendiniz 'Gerekirse referandum yapıp çıkarız.' diyorsunuz. KKTC'yi sizin olmadığınız bir platformda, yerde görmek istiyorsanız, o zaman AB'nin bütün müktesebatları sizin o altına imza atacağınız anlaşmayı aşındırır ve hiçbir şey yapamazsınız."