CHP, son yatırım ve teşvik paketleri kapsamında beklediğini bulamayan ve maliyet, üretim, kredi, pazar sorunları yaşayan çiftçilerin sorunları için Meclis Araştırma Önergesi verdi. CHP Milletvekili Kazım Arslan ve 22 milletvekilinin imzasını taşıyan önerge, bayram sonrasında Meclis’in gündemine gelebilir. Milletvekili Kazım Arslan, somut veriler paylaştığı önergesinde, AKP’nin Türkiye’yi tarımda ithalatçı ülke konumuna sürüklediğini savundu. Çiftçilerin maliyet ve pazar sorunlarının son 14 yıllık dönemde arttığını ve kapsamlı bir reforma gidilmediği sürece, geçici paketlerle çiftçinin derdine çare olunmayacağını kaydeden Kazım Arslan, AKP’li yıllarda Ankara’nın yüzölçümünden daha fazla tarım toprağının kurumaya terk edildiğini, 2.6 milyon hektarlık tarım alanının daraldığını açıkladı. Araştırma önergesinin gerekçesinde şu başlıklara ve verilere yer verildi: TARIMDAKİ BÜYÜME DÜŞÜK Tarımdaki yanlış politikalar, kendine yeten Türkiye’yi ithalatçı olmaya sürüklemiştir. 2002-2014 yılları arasında Türkiye ekonomisi toplamda yüzde 73,9 oranında büyürken, tarım sektörünün toplam büyüme hızı yüzde 24,4’te kalmıştır. HER 5 KİŞİDEN BİRİ TOPRAKTAN GEÇİNİYOR Tarım sektörünün ekonomi içindeki payı küçülürken, nüfusumuzun yaklaşık yüzde 21’i tarımdan geçinmekte, tarımın ekonomideki ağırlığı ise yüzde 9’un altında seyretmektedir. Kırsal kesim yoksulluğunun ana nedenlerinden birini tarımsal üretim, üretim maliyetleri ve pazar sorunları oluşturmaktadır. TARIMDAKİ KATMA DEĞER BÜYÜMÜYOR, SORUNLAR KATLANIYOR Tarımda yaratılan katma değerin diğer sektörlerin yaklaşık üçte birine denk geldiği ülkemizde, üretim maliyetleri sürekli artmakta, yetersiz desteklemeler bel bükmektedir. Geç açıklanan alım fiyatları, ürün elde kalmasın diye maliyetin altında satışa zorlamaktadır. İthalata bağımlılık yükselirken, mazot ve tohum fiyatları başta olmak üzere elektrik ve sulama bedellerine ilişkin sorunlar genişlemektedir. Lisanslı depoculuk sorunları, güçsüz kılınmış üretici birlikleri ve odaların konumu, alan bazlı tarımsal desteklemeler, TARSİM sigortasına geçişte yaşanan sıkıntılar, doğal afetler karşısında ürünlerin gördüğü zararların telafisi çözüm beklemektedir. Daralan tarım alanları ve istikrarsız üretim miktarları, arazi toplulaştırmalarındaki uygulamalar üreticilerimizin temel dertleri arasında iken Meclis soruna seyirci kalamaz. TÜRK ÇİFTÇİSİNİN ÜRETİMİ DÜNYA ORTALAMASININ ALTINDA BIRAKILDI Türkiye Ekonomisinin büyümesinde en istikrarsız sektör olan tarımda 2015 yılı büyüme oranları beklentinin üzerinde gerçekleşse de çiftçimiz, girdi fiyatlarından ve desteklemelerden, stratejik ürüne dayalı üretim sorunlarından şikayetçidir. Türk çiftçisi ülkemizde yıllık ortalama 10 bin ABD Doları civarında üretim yapabiliyorken, sanayileşme alanında ülkemizden ileri durumda olan Avustralya’da bu üretim çiftçi başına 95 bin dolara, ABD’de 75 bin dolara, Kanada’da 63 bin dolara, Fransa’da 58 bin dolara, İtalya’da 45 bin dolara kadar ulaşmıştır. 2015 yılında tarımsal dış ticarette ithalatımız 11 milyar Doları aşmış, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin kullandırdığı kredi toplamda 28,5 Milyar TL’de kalmıştır. Son 12 yılda ülkemizin tarım, ormancılık, tohumculuk, gıda ürünü, içecek ve tütün mamulü ithalatında 2015 yılında ödediği para 2002 yılının 4 katına ulaşmıştır. ANKARA KADAR TARIM TOPRAĞINI KAYBETTİK Tarım alanları, 2002-2014 yılları arasında 2,6 milyon hektar daralmış, tahıllar ve diğer bitkisel ürün ekilen alanlarda yaşanan kayıplar Ankara il sınırı kadarlık bir sahayı tarımdan koparmıştır. Bu alan kaybı ve üretimde stratejik ürünlere yönelmeyişin sonucunda tarımsal ürün ithalatı artmıştır. Meclis, tarımda kanayan yaraya çare olmalı ve önerdiğimiz Meclis Araştırma Komisyonunu kurarak yerinde inceleme yapmalıdır. Tarımı biten ülke, alınterini unutacak, işsizlik büyüyecek ve tekstil başta olmak üzere farklı sanayi ve hizmetler sektörünün maliyetleri artacak, ülkemiz en değerli emeğini tümüyle ithalata terk edecektir.”
Editör: TE Bilisim