Uzun zamandır elimdeki notlarda bulunan Çin Seddi ile ilgili bir haber yapmak isteğim meydana gelen güncel olaylar yüzünden hep geri bırakmak zorunda kalmıştım. Günlük gazeteleri incelerken dünyanın en uzun duvarı olan Çin Seddi’nin bazı kısımlarına yıkılma ihtimaline karşı çimento döküldüğü haberi gözüme ilişti. Bu haberin yanı sıra Türkiye-Suriye sınırına da duvar örüldüğü bilgisi elime geçince bu iki haberi birleştirip geniş bir haber yapmaya karar verdim. 3. Yüzyılda Çin imparatoru Shi Huang Di tarafından yapımına başlanan bu duvar, imparatoru rahatsız eden bozkır kabilelerinin sık sık yaptıkları baskınlardan korunmak için, Asya’nın en eski, en büyük anıtsal yapısı olarak bugün bile tüm ihtişamı ile karşımızda durmaktadır. Bazı tarihi belgelere göre Çin Seddi “Dünyanın en büyük mezarlığı” olarak tanıtılmaktadır. 20 yıl boyunca 300 binin üstünde askerler, köylüler, eşkıyalar, katiller, siyasi suçtan mahkum olmuş kişiler, rüşvetçiler, hırsızlar ve suç işlemiş memurların geceli-gündüzlü yarı aç çalışıp tamamlamaya çalıştıkları dünyanın bu en uzun duvarı için hayatlarını kaybeden binlerce Çinlinin bu devasa duvarın sebep olduğu ölüm olayları şiirlere ve şarkılara konu olmasına rağmen Çin’i tek bir imparatorluk altında birleştiren Shi Huang Di, acımasız kararları ölümüne dek sürmüştür. Uzun duvar anlamına gelen Çang-Çeng’in önemli bir bölümü ise 3’ncü yılda tamamlanmışsa da, deniz kıyısında Şanhaivan’dan Kansu eyaletine kadar uzanan bu anıtsal yapının tam bitmiş halini yüz binlerce insan ölümüne neden olan imparator Di’ye görmek kısmet olmamıştır. Bazı ölçümlere göre dönemeçler dahil bu uzun duvarın 2400-3000 kilometreyi bulmaktadır. Ortalama yüksekliği 8 metre, genişliği bazı yerlerde 7, bazı yerlerde ise 8 metreyi bulmaktadır. Birkaç metre ara ile yapılmış olan gözetleme kulelerinin yüksekliği ise 12 metredir. İmparator Shi Huang Di’nin ölümünü fırsat bilen Hunlar Çin’e saldırarak nerede ise o yıllarda tahtta bulunan imparatoru esir alacaklardı ki, bu olaya fazlası ile içerleyen imparator uzun duvarın bir an önce bitirilmesi için verdiği emir doğrultusunda bir kısmı tamamlanmamış duvarın bitirilmesi için iki hafta süre verilen yapım da 90 binin üzerinde insan çalışmak zorunda bırakılmışsa da bu çalışmaya dayanamayan 60 bin Çinli hayatını kaybetmiştir. O yılların en muhteşem yapısı olarak dünyanın ilgisini çeken uzun duvar ünlü gezgin Marko Polo anılarında “Şimdiye kadar gördüğüm en muhteşem yapı. Çinliler için güçlü bir savunma unsuru” diye yazmıştır. 17’nci yüzyılda Çin’den dönen bir gezgin “900 bin askerin gece gündüz nöbet tuttuğunu, düşmanın ani saldırısına karşı koymak için 389 bin 167 binicinin hazır beklediğini” belirtmiştir. Tüm kentleri içine alacak şekilde inşa edilmiş olan Çin Seddi’nin şehirlere giriş kapıları oldukça dar inşa edilmesinin nedeni içeriye girişlerin zor olması düşünülmüştür. “Diller kapısı” adı verilen bu kapıların bir özelliği ise yalan söyleyenlerin dillerinin kesilip bu kapılara asılmasıdır. Duvarların ötesinde Çinli imparatorların acımasız yönetimlerine bir son vermek isteyen Cengiz Han, “Diller kapısı” denilen bu daracık kapılardan ve de 3 milyon Çinli askerin savunmasına rağmen Pekin’i işgal etmiş taş üstünde taş bırakmamıştır. Ordusuna direnen 950 bin Çinliyi de katlederek duvarların dibine gömmüştür. Daha sonraki yıllar Ming hanedanının üçüncü imparatoru Yung-Lo, 1420 yılında uzun duvarı tekrar elden geçirip belirli yerlere toplar yerleştirerek topraklarını güvence altına almıştır. İnsanoğlunun gerçekleştirmiş olduğu bu en büyük yapı uzun yıllar Çinlilere huzurlu bir yaşam sağladıysa da 17’nci yüz yılda Çin Seddi’ni aşarak imparatorluk topraklarına giren Mancular, Ming hanedanlığının saltanatlığına son vermişlerdir. Daha sonra başa geçen imparatorlar Çin Seddi’ni zaman zaman tamir ettirmelerine rağmen günümüze kadar ayakta kalan uzun duvar bugün Çin’in en büyük turizm geliri olarak ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. İşte dünyanın en önemli kültürel miraslarından olan Çin Seddi’nin Liaoning bölgesindeki bölümleri kısmen yıkılması ve daha büyük çöküntüleri önlemek amacı ile 630 yıllık abide bu yapının yıkılan bazı bölümlerine çimento dökülmüştür. Turistler, pek çok aydın Çinlinin tepkisini çeken bu işlem üzerine Çinli yetkililer derhal bu tarihi hatayı işleyenleri görevden almıştır. Ülkemizde de bu tarz tarihi yapılarımıza acımasızca tamir hataları yapılmaktadır. Mutfak mermeri kullanılarak merdivenleri tamir edilen Aspendos olayı sadece bir örnek olarak anılarımdadır. Bugün yine güvenlik nedeniyle pek çok ülkede duvarlar örülmüş, örülmektedir. Yüreğimizi ağzımıza getiren bir olayda geride bıraktığımız aylar içinde Topkapı Sarayı’nın Gülhane parkının denize bakan çay bahçelerinin bulunduğu yüksek duvarın çökmesi olmuştur. Bugün ise sarayın kendisi çökmek üzere olduğu gündeme bomba gibi düşmüştür. Bu kadar hiçbir tedbirin alınmamış olması sarayın geleceğini kötü günlerin beklediğine bir işarettir. Bu arada Türkiye-Suriye sınırına örülmekte olan duvarın dünyanın en uzun 3’ncü duvarı olduğu açıklanmıştır. Toki beş ay içinde 711 km’lik duvarı bitirerek uzunluğu 911 km’yi bulacak bu yapı Çin Seddi’nden 2500 km, Meksika-Amerika sınırından 1120 km sonra dünyanın üçüncü uzun duvarı unvanına sahip olacaktır. Ülke güvenliği için yapımı şart olan bu duvar ötesinde İsrail-Filistin 1120 km., G.Kore-K.Kore 248 km, KKTC-G.Kıbrıs 180km ile dünyanın sayılı uzun duvarları son yıllarda artan iç savaşlar, göçler, kaçakçılara geçit vermemek amacı ile yapılmaktadır.