M. Salih Sertkal / Van

Türkiye’deki ekonomik darboğaz, her geçen gün yoksulluğun daha da artmasına neden oluyor. Ekonominin kötü gidişatının yarattığı yoksullaşma, sanayi ve turizmin yok denecek kadar az olduğu, tarım ve hayvancılığın tükenme noktasına geldiği Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki illerde daha derinden hissedilmekte. 

On yıl önceye kadar çöplerden beslenen ya da çöpten katı atık toplayan tek bir insanın olmadığı Van’da aile geçindirmek ve çocukları okutmak için çaba harcayan binlerce baba, çöplerde ömür çürütüyor. Yaşları 50-70 arası, her birinin 3-4 öğrencisi olan babalar, dondurucu kış soğuklarına rağmen geceleri çöplerden katı atık toplayarak evlerini geçindiriyor, çocuklarını okutuyor. 

MSB'den 1 kişi ve 1 şirketin ihalelere katılmasına yasak kararı MSB'den 1 kişi ve 1 şirketin ihalelere katılmasına yasak kararı

Çocukları okusun diye çöplerde ömür tüketen babalarla konuştuk. Ali Rıza Işık, Ayhan Emek, Osman Nurşat ve Zeki Beydüz, yaptıkları işlerin zorluğunu ve fedakârlıklarını anlattı. 

“Köyümüzde yardıma muhtaç bulunmazdı, şehirde hepsinin durumu kötü”

Alir?Za ?S??K 65Yas? Çöp Toplayıcısı

Van’ın geceleri -15 dereceye varan soğuk havasında, ilerleyen yaşına rağmen gece-gündüz demeden çöp toplayan Ali Rıza Işık (65), 5 çocuk babası. Ailede iki kişinin çalışacak durumda olduklarını, iki kız ve bir erkek çocuğunun okuduğunu belirten Işık, yaşadıkları dramı şöyle anlatıyor: 

“Biz doksanlı yıllarda Hakkâri’den Van’a zorunlu göçle gelmek zorunda kaldık. Köyümüzde ekonomik hiçbir sıkıntımız yoktu. Şeker, çay haricinde her şeyimizi kendimiz üretiyorduk. Köylerimizde bir tane yardıma muhtaç insan bulunmazdı. Ama şehirlere göç etmek zorunda kalan ailelerin hepsinin durumu çok kötü. Ücra bir mahallede, derme çatma bir evimiz var. Evde iki kişi çalışıyoruz. Devlet, bize bir ton kömür veriyor o da bir aya yetmiyor. İki kızım ve bir oğlum, okuyor. Bir oğlum ve bir kızım üniversite, bir kızım da lisede okuyor. Masraflarını yetiştiremiyoruz. Benim elimden bu yaştan sonra bir şey gelmiyor. Çocuklarım, kızlarım okusun diye çöplerden katı atık toplayıp satıyorum. Çoğu zaman kötü koku ve soğuklardan kaynaklı hastalanıyorum ama mecburum.” 

“Bir gün çalışmasam, aç kalacağız ve çocuklarım okula gidemeyecek”

Ayhan Emek Çöp Toplayıcısı

Topladığı katı atıkları satarak yaşamlarını idame edip çocuklarını okutmaya çalışan Ayhan Emek (47), evde tek çalışan kişi. Yazları inşaatlarda çalıştığını, kışın ise inşaatlar kapandığından çöp toplamak zorunda kaldığını, çoğu zaman kızlarının kendisine yardım etmek için atık toplamaya geldiklerini söyleyen Emek, çaresizliğini şöyle dile getiriyor: 

“Çalışmaya daha küçük yaşlarda başladım. Evlendim omuzlarımdaki yük iki katına çıktı. Hele çocuk da olunca bu sorumluluk daha da arttı. Üç kız, bir erkek çocuğum var. Kızlarımın üçü de okula gidiyor. Oğlum daha küçük. Kendimize ait kerpiçten bir evimiz var. Tek başıma çalışıyorum. Kızlarım, itiraz etmeme rağmen, sırf okuyabilmek için çoğu zaman derslerden arta kalan zamanda benle çıkıp sokaklarda, çöplerden katı atık topluyor. Bir gün çalışmasam, aç kalacağız ve çocuklarım okula gidemeyecekler. Hayat pahalılığı her geçen gün artıyor ve bizler ne yapacağımızı bilemiyoruz.” diyerek. 

Kendisiyle röportaj yaptığımız sırada 12 yaşındaki kızı J. Emek, babasına yardım ediyordu. J. Emek, okumak ve öğretmen olmak istiyor. Babalarından başka kimsenin yanlarında olmadığını belirten J. Emek, kendisiyle beraber iki ablasının daha okula gittiğini ve babasına yardım etmek zorunda olduğunu anlatırken gözleri doluyor.

“Çaresizlik ve umutsuzluğun, çocuklarımın okumasına engel olmasından korkuyorum”

Osman Nurs?At C?O ̈PtoplayıcısıUzun yıllardır çöplerden katı atık toplayarak yaşam mücadelesi verip çocuklarını okutan Osman Nurşat (60), kerpiç bir evde, kirada oturuyor. Dört erkek iki kız çocuğu olan Nurşat, çaresizliği ve mecburiyetini şöyle aktarıyor: 

“Tam on yıldır bu işi yapıyorum. Van’da yapılacak başka bir iş yok. İki kızım, iki oğlum okuyor. Biz üç kişi çalışıyor, bir ev geçindiremiyoruz. Çocuklarımın hepsi de okumayı çok istiyorlar. Ama benim onları okutacak ne kadar ömrüm kaldı bilemiyorum. Devletin verdiği bir kömür yardımıyla hayat geçmiyor. Aylık verdiği bin TL çocuk parası, hepimizin karnını doyurmuyor. Çaresiz ve umutsuzuz. Bu çaresizlik ve umutsuzluğun, çocuklarımın okumasına engel olmasından korkuyorum. Günde en az 12 saat çalışıyor, sokak sokak çöplerden katı atık arıyorum. Çocuklarım okuyabilsin diye çöplerde ömür çürütüyorum.” 

Biz okuyamadık bari onlar okusun”

Zeki Beydu?Z C?O? P Toplayıcısı

Beş yıldır çöplerden katı atık topladığını söyleyen Zeki Beydüz (44), Van’da işsizliğin, kentte çöplerden beslenen ve geçinen insan sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekiyor. Dört çocuğu olan Beydüz, şunları söylüyor:

“İki kızım, bir oğlum okuyor. Kızlar, ortaokul ve lise, oğlum ise ilkokula gidiyor. İki odalı bir evde, kirada kalıyoruz. Bir hayırsever sayesinde barınabiliyoruz. Evin tek çalışanıyım. Çocuklarımın okumasını çok istiyorum. Biz okuyamadık bari onlar okusun ama bu koşullarda onları nasıl okutacağımı bilemiyorum. Günde 12-13 saat gece-gündüz çöplerden katı atık topluyorum. Günlüğümüz 400 TL ancak ediyor. Ve bu da hiçbir şeye yetmiyor. Çocuklarıma okul harçlığı veremiyorum. Sabah evde ne yeseler o, eve gelene kadar kantinden bir şey alıp yiyemiyorlar. Kırtasiye malzemelerini dahi yetiştiremiyorum.” 

Editör: Orhan Karadağ