UNESCO’nun “Kimseyi arkada bırakmamak” adlı raporuna göre 2000’den 2014 arası, okul dışı çocuk ve genç sayısında artışın korkunç boyutları açıklanmıştır. Buna göre, dünyada 263 milyon çocuk ve ergen okula gitmediği acı bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki, bu çocukların günahı ne? Diye sorunları ortaya koyacak olursak, iç savaşlar, yoksulluk, en temel ihtiyaçlarını bulamamak, gıda, ilaç gibi, temiz su, ışık, daha rahat bir yaşama sahip olamamaktır. Bugün Libya, Somali, Yemen, Suriye, Irak, Afganistan, Sudan ve Afrika’da pek çok ülke ne yazık ki ülkesinde barındırdıkları insanlara, insanca bir yaşama imkânı verememiştir. Canlarını ve daha iyi bir hayat sürebilmek için ülkelerini terk etmek zorunda kalanların sayısı sadece Suriyelilerden 5 milyon kişi olduğu Esad rejiminin acımasız eli ile öldürülen 600 bin kişinin de, hiçbir suçu olmadığı bilinmektedir. Yıkılan evler, dağılan yuvalar, birbirlerinden koparılan ailelerin ortada kalan çocukları geleceğin dünyasında kendilerini nasıl bir yaşam şekli beklediğinden habersizdirler. Göç ettikleri ülkelerde de horlanan en çirkin muameleye tabi tutulan bu talihsiz çocukların cinsel taciz dâhil her türlü kötü muamele ile yüz yüze yaşamak zorunda bırakılmaktadır. New York’ta 71. Birleşmiş Milletler toplantısına katılan dünya çayında 40 üst düzey yönetici eğitimden uzak kalan çocukların durumu ve yapılması gereken konuları yuvarlak masaya yatırmışlardır. Moderasyonu Their Word Yardım Kurucusu ve Başkanı Sarah Brown ile eski Avustralya başbakanında katıldığı bu yuvarlak masa toplantısında ülkemizdeki Suriyeli mülteci çocukların eğitimi de ele alınmıştır. Bu arada BM Genel Kurulu’nda 135 dünya liderine hitaben bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriyelilerin dramına dikkat çekmekle kalmamış, Aylin bebek ve Halep’te bombalanan evinin enkazından çıkarılan Ümran bebeğin unutulmamamsı gerektiğini onların anlayacağı bir şekilde “Bebekler öldürülürken kimse masum kalamaz” demiştir. Hafta başında UNESCO Küresel Eğitim, izleme raporunu açıklamıştır. Bu rapora göre dünyadaki bütün çocukların ilkokul seviyesinde eğitim alabilmeleri anacak 2042 yılında mümkün olabilecekmiş. Raporun en acı bölümü ise dünya genelinde 15 yaş üzerindeki 758 milyon gencin hiç okuma yazma bilmediğidir. Günümüzde 263 milyon çocuğun okula gitmediği, sadece sığınmacı çocuk sayısının dünya genelindeki listesi de oldukça yürek parçalayıcıdır. Zira 6 milyon çocuk sığınmacının 3 milyon 700 bini okula gidememektedir. UNESCO’dan medet uman pek çok ülke ve kuruluşun yanı sıra “Çocukların yüzde 80’i eğitimsiz büyüyor” diyen Pakistanlı Taliban mağduru Malala-Yusufzayi’nin yanı sıra, Norveç Mülteci Konseyi Genel Sekreteri Jan Egeland, “Savaşlara milyarlarca dolar yatırılıyor, göçmen ve eğitime muhtaç çocukların sorunları hep göz ardı ediliyor” derken BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi ise zenginlerin bu soruna yardımcı olmaları görüşünü savunmaktadır. “Eğitimi, öğrenmeyi sevenlerin yoksullukla daha kolay baş edeceğini, üstelik eğitim çocukları suç ortamlarından da uzak tutar” diyen Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de yaşayan küçük bir bakkal dükkânının sahibi olan Royesh Kumar Sharma Shakargur semtinde bulunan sabah dükkânının kepenklerini açmadan üstünden tren geçen köprünün altını sınıf haline getirek okuma azmi ile çırpınan yoksul çocuklara ders vermektedir. 46 yaşındaki bakkalın 10 yıldır sürdürdüğü çaba sayesinde pek çok Hintli çocuk bugün üniversite öğrenimi görmektedir. Gönüllü öğretmenlerin de zaman zaman katılımları ile daha iyi eğitim alan çocukların Sayısı her gün artmaktadır. Öğleden sonra kız çocuklarına ders veren bakkal Rajesh yaptığı bu işte son derece mutlu olduğunu açıklamaktadır. Çocukların eğitimi, göç yolunda ölümleri önlemek için ülkelere silah-tank, tüfek verileceği yerde o ülkelerin yaşam şeklini değiştirmedikten sonra dünya genelinde bu ızdırap devam edecektir. Zira BM’ye bağlı Uluslar arası Göç Örgütü’nün Ocak-Haziran döneminde sırf Ege denizinde 2 bin 800 göçmen hayatını kaybetmiş olduğunu belirtirken, bugüne kadar bu esrarengiz kaybolmaların nedeni hala gün yüzüne çıkmış değildir. Muhtaç çocukların elinden tuttu Türk mesken aleminin ünlü işadamlarından Kadir Aydın muhteşem evler yapmanın yanı sıra, her diktiği gökdelenlerin çevresinde yaşayan insanlara da sosyal sorumluluk adına ilgi gören projelerde götürmektedir. Kadir Aydın, bir süreden beri Arnavutköy’deki Bolluca köyünde yaptığı İstanbul evlerinin civarında yaşayan korunmaya muhtaç çocukları teker teker tespit ederek bir golf ekibi oluşturmuştur. Kendisi de iyi bir golfcü olan işadamı üç yıl önce başlattığı bu çalışmaları meyvesini vermiş, 21 genç oyuncu özel yetenekleri sayesinde zengin sporu olan golfte üstün başarı göstererek Türkiye Golf Federasyon’unun dikkatini de çekmişlerdir. Genç oyuncular üç yıl içinde girdikleri müsabakalarda bolca da madalya alarak iş adamı, müteahhit Kadir Aydın’ı da fazlası ile sevindirmişlerdir. Emeğinin karşılığını fazlasıyla alan Aydın, yetiştirdiği çocuklardan 21’inin Türkiye Golf Milli Takımı’na girmeleri için çalışmaktadır. Ünlü iş adamı yardıma muhtaç çocukların ve ailelerinin her türlü sosyal, ekonomik ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde sahibi olduğu Bolluca’daki Neo Gül Park İstanbul evlerinin içinde bu sosyal sorumluluk projesi içinde bir golf sahası da kurmuştur. Yaşları 9 ile 13 arasındaki yetenekler için ayrılan 50 dönümlük bu yeşil alanda 21 öğrenci 17 yıl Türkiye Golf Milli Takımı’nda antrenörlük yapan Adnan Salman hocanın da nezaretinde her gün belirli saatlerde çalışmalarını da sürdüren çocuklara ayrıca Golf Milli Takımı’na birçok öğrenci yetiştirmiş olan Necla Gerçek’de, çocukların sadece iyi bir golfcü olmasının ötesinde eğitimli, ahlaklı birer yetenek olmaları için çalışmaktadır. Türkiye Golf Federasyonu’nda 2006-2012 yılları arasında başarılı çalışmalar yapmış olan aynı zamanda 15 yıl amatör golf oyuncusu olan Kadir Aydın’ın bir hedefi de çocukların 18 yaşına gelmeleri ile onların yurtdışında eğitim almalarını sağlamaktır. Halen antrenman saatleri haricinde eğitime de tabi tutulan genç golfcülere bu yıldan itibaren İngilizce dersleri de verilecektir. Tabi burada yetişen üç yıl içinde pek çok madalya kazanan golfcü bu küçük yetenekleri de Türk Milli Golf Takımı’na yetiştirilmesidir. Sizi, bu işe gönül vermiş herkesi yürekten kutluyorum. İyi ki varsınız. Yurdumun çocuklarını yoksulluktan ve eğitimsizlikten kurtarıyorsunuz.