CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir partiye doğrudan veya dolaylı destek vermek Cumhurbaşkanına yakışmaz. Defalarca söyledim, yine söylüyorum; namus ve şeref kavramı bizim için çok ama çok önemlidir. Bir kişi namusu ve şerefi üzerine yemin etmişse, sözünde durmak zorundadır" dedi. Kılıçdaroğlu, OSTİM esnafını ziyareti sırasında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık sistemi için daha önce dile getirdiği 400 milletvekili sayısını 335'e düşürdüğünün sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Tabii CHP'nin 335 milletvekili çıkarması dolayısıyla iradesini beyan etmesi doğru ama biz bunu uygun görmüyoruz, yasalara aykırı görüyoruz, doğru değil" dedi.  Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bir partiye doğrudan veya dolaylı destek vermek, Cumhurbaşkanına yakışmaz. Defalarca söyledim, yine söylüyorum; namus ve şeref kavramı bizim için çok ama çok önemlidir. Bir kişi namusu ve şerefi üzerine yemin etmişse, sözünde durmak zorundadır. Hem namusunuz ve şerefiniz üzerine söz vereceksiniz, hem bir siyasal iktidara destek vereceksiniz. Sizden isteğim, bütün basın mensuplarından rica ediyorum; lütfen Sayın Cumhurbaşkanı ile ilk karşılaştığınızda şu soruyu sorun, deyin ki 'CHP'nin Genel Başkanı size şu soruyu yöneltiyor, siz namus ve şeref kavramından ne anlıyorsunuz.' Bu kadar basit. Ben de merak ediyorum, namus ve şeref kavramından ne anlıyor acaba." -"Daha da düşecek" "Sizce neden hedef küçültmüş olabilir?" sorusunu yanıtlarken de Kılıçdaroğlu, "Daha da düşecek, 400'dü şimdi düşürmüş, daha da düşecek" ifadesini kullandı. "Bu millet bıktı artık" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Bu millet işsiz, bu millet yoksul, bu millet perişan, emekli geçinemiyor, esnaf siftah yapamıyor. Biz bunların üzerinde duruyoruz, onun derdi başka. Yeter artık. Bu milletin yakasından düşsün. Bu milletin, huzura, barışa ihtiyacı var, bu milletin işe, aşa ihtiyacı var. Anneler, çocuklarını sevgiyle okula gönderemiyor, çocuğun cebine harçlık koyamıyor. Türkiye'nin derdi başka, onun derdi başka. Onun derdi, sarayında oturmak. Oturuyorsun zaten sarayında, yeter artık düş milletin yakasından." "Nükleer santral ihalesinin Cengiz İnşaat'a verilmesin tartışma yarattı. Siz neler düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, "Havuz medyasına herhalde biraz daha katkı yapmıştır. Öyle anlaşılıyor" değerlendirmesinde bulundu. -Kocasakal'ın açıklamaları- İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, "Sayın Ümit Kocasakal neyi söyleyeceğini çok iyi bilen birisidir. Kendisine her konuda destek veririz" diye konuştu. Kemal Kılıçdaroğlu, Kocasakal'a neden destek verdiklerini açıklarken de şu ifadeleri kullandı: "Adaleti savunduğu, yargıyı, doğruyu, demokratik, laik, sosyal hukuk devletini savunduğu için. Kim bunları savunuyorsa biz onlara destek veririz. Barolar Birliği'nin Başkanı da benzer açıklamalar yaptı. İstanbul Baro Başkanı, yaşanan bir olay dolayısıyla elinden gelen bütün çabayı göstermiştir. Ne yapsın? Siz bunu takdir edeceğinize bunu eleştiriyorsunuz. Bu da doğru değil. Asıl burada eleştirilmesi gereken, bunu da çok samimi olarak ifade ediyorum; operasyonları düzenleyenlerin beceriksizliği, faillerin üç aşağı beş yukarı, polisin MİT'in takibinde olduğu halde, ellerini kollarını sallayarak İstanbul Adliyesi'ne girmesi, terör örgütü mensuplarının yakalanıp, asıl failleri belki bulma noktasında çaba harcanması gerekirken, savcı dahil üçünün öldürülmesi..." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerini terör örgütü mensuplarına terörist diyememekle suçladığını da anımsatan Kılıçdaroğlu, "CHP Genel Başkanı olarak hayatımda duyduğum en saçma şeylerden birisi. Biz eline silah alıp masum insanları öldüren kim olursa olsun, kimliği, düşüncesi ne olursa olsun, terörist diye damgalarız. Ama biz aynı zamanda devleti soyanları hırsız olarak damgalarız. Hırsıza hırsız, teröriste terörist deriz" dedi.
Editör: TE Bilisim