ANKARA - Kazdağları ve Kirazlıyayla köylüleri ve çevreciler doğayı tahrip eden yabancı maden şirketlerine karşı Türkiye’nin toprağını, suyunu, ağacını savunurken Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, “Türkiye'nin madencilik sektöründeki şirketlere sunduğu avantajlar cazip devlet teşvikleri ve oldukça rekabetçi vergileri de içermektedir” çağrısıyla yabancı şirketleri yatırım yapmaya davet etti. Türkiye’nin dört bir yanında yabancı şirketlerin işlettiği maden ocaklarına karşı köylüler ve çevreciler doğalarını savunuyor. Bunun en somut örneklerinden Kazdağları’nda Alamos Gold’ karşı çevrecilerin ve Kirazlıyayla’da da Delta Star Enerji’ye karşı da köylülerin başlattığı mücadele. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nden ise köylülerin ve çevrecilerin tepkisini çekecek yatırım çağrısı geldi. Ofis, yabancı yatırımcıyı Türkiye’ye çekmek için sektörlere göre yaptığı değerlendirmede, madencilik sektörüne ilişkin şu çağrıda bulundu: “Türkiye madencilik ve metal sektörü ülkenin güçlü ekonomisine paralel olarak büyümektedir. Alpler’den Güneydoğu Avrupa'ya yayılarak Türkiye, Aşağı Kafkaslar, İran ve Himalayalar üzerinden Çin'e kadar uzanan özel bir ofiyolit türü olan Tetis-Avrasya Metalojenik Kuşağı'nın batı bölümünün çoğunluğunu bünyesinde barındıran Türkiye, maden yatırımcılarına kanıtlanmış bir potansiyel sunmaktadır. Bu kuşakta en az keşif yapılan bölge olan Türkiye, bu özelliğiyle maden çıkarma faaliyetlerinde bulunan şirketler için oldukça umut vadeden bir bölge olarak dikkat çekmektedir. ‘GENÇ İŞÇİLERİMİZ VAR’ Türkiye'nin genç, dinamik ve eğitimli iş gücü oldukça nitelikli bir iş gücü havuzu sunmaktadır. Türkiye'de 38 şehirde 56 maden mühendisliği bölümü bulunmaktadır. Türkiye'deki maden mühendisi sayısı ise 2005 yılından bu yana yüzde 50’nin üzerinde artış göstererek 38.000'e ulaşmıştır. 2018 yılında, yetenek havuzuna yaklaşık 1000 yeni maden mühendisi eklenmiştir.” ‘CAZİP DEVLET TEŞVİKİ’ Türkiye'nin madencilik sektöründeki şirketlere sunduğu avantajlar yalnızca nitelikli iş gücüyle sınırlı olmayıp nispeten düşük lojistik ve sondaj maliyetleri, önemli pazarlara yakınlık, cazip devlet teşvikleri ve oldukça rekabetçi vergileri de içermektedir. ‘YABANCILARIN İLGİSİ ARTTI’ Çarpıcı ekonomik büyüme, uzun yıllardır süregelen siyasi istikrar, yapısal reformlar ve devlet kurumlarının sunduğu destek sayesinde Türkiye, madencilik sektörüne 2018 yılında 183 milyon ABD doları doğrudan yabancı yatırım girişi sağlamıştır. Sektördeki ihracat ise 2018 yılında 3,8 milyar ABD doları olarak kaydedilmiştir. Türkiye'de 2004 yılında sadece 138 olan uluslararası maden şirketi sayısının bugün 773’e çıkmış olması yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisinin arttığını kanıtlar niteliktedir. ‘BÖLGE 5’E GÖRE TEŞVİK’ Türkiye'nin bölgesel yatırım teşvik sistemi, bölgelerin gelişmişlik seviyelerine göre 1 ile 6 arasında gruplandırıldığı ve en az gelişmiş bölgelerin 6. seviye olarak değerlendirildiği bir modele dayanmaktadır. Bu sistem kapsamında, en avantajlı teşvikler daha az gelişmiş bölgelere sunulmaktadır. Madencilik sektörü bu sistem için bir istisna teşkil etmekte olup gerçekleştiği yere bakılmaksızın madencilik sektöründeki çoğu yatırım Bölge 5’e sunulan teşviklerle desteklenmektedir.” Söz konusu Bölge 5’e sunulan teşviklerde ise SGK işveren prim desteği, KDV, gümrük vergi muafiyeti, vergi indirimi gibi ekonomik avantajlar yer alıyor.