PANDEMİNİN en çok etkilediği alanlardan biri olan koro müziği, dünyada yeni formatlar kazanmaya başladı. TENSO (Avrupa Profesyonel Korolar Birliği) Türkiye temsilcisi olan Devlet Çoksesli Korosu da, pandemi boyunca Avrupa’nın önde gelen korolarıyla birlikte yeni a capella prova ve konser formatları üzerine tartışma ve fikirler üretme fırsatı buldu. Her sezon ülkemizin tüm Devlet Senfoni Orkestraları ile verdiği senfonik konserlerin yanı sıra tüm dönemlere ve dünyadaki farklı coğrafyalara ait a capella programlar da hazırlayan koro, 2020-2021 sezonunda özellikle a capella projelere ağırlık verecek. Devlet Çoksesli Korosu, pandeminin başladığı günden itibaren açık hava konserlerinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile birlikte sahneye çıktı ve bir online girişim olan Senfonik Koro Söyleşileri’nde Muammer Sun, Rengim Gökmen, Gürer Aykal, Antonio Pirolli, Martin Palmeri gibi ünlü müzik insanlarını ağırlayarak 20.000 kişiyle koro müziğinin mutfağını buluşturmuş, 23 Nisan ve 19 Mayıs’ta da Türkiye’deki çocuk ve gençlik korolarıyla online buluşmalar düzenlemişti. [caption id="attachment_196970" align="alignright" width="223"] Burak Onur Erdem[/caption] YÜZDE 100 TEMİZ HAVA SALONDA 2020-2021 sezonu itibariyle Devlet Çoksesli Korosu’na tahsis edilen Tarihi CSO Konser Salonu’nun %100 temiz havayla çalışan bir havalandırma sistemine kavuşması ile a capella koro konserleri için gerekli ortam hazırlanmış oldu. Prova ve konserlerde Avrupa Profesyonel Korolar Birliği’nin uluslararası standartlardaki Covid-19 önlemlerinin uygulanmasıyla Devlet Çoksesli Korosu’nun etkinlikleri daha az koro sanatçısı ve kısıtlı sayıda seyircinin katılımıyla güvenli bir ortamda yapılacak. Koro Şefi Burak Onur Erdem, Devlet Çoksesli Korosu’nun 2020-2021 sezonundaki sanatsal programI ile ilgili olarak şu duyguları paylaştı: “Tüm dünya olarak yeni bir dönem ile yüzleşiyoruz. Bizler, Devlet Çoksesli Korosu sanatçıları olarak bu yeni dönemde izleyicilerimiz için zamanın ruhunu yansıtan programlar hazırladık. 2020-2021 sezonunda Rönesans stili, romantik dönem tınıları ve çağdaş müziğe ağırlık veren a capella programlarımızı müzikseverlerle paylaşmak için sabırsızlanıyoruz.” FAURE-REQUIEM ve YAZ DENİZİ Aralık ayında Devlet Çoksesli Korosu Yeni CSO Salonu’ndaki ilk performansını pandemi döneminde yaşamını yitiren sağlık çalışanlarına adanacak bir Faure - Requiem ile sunacak. Eser, pandemi şartlarına uygun olarak az sayıda müzisyenle, oda müziği yerleşimiyle sunulacak. Koronun Aralık ayında izleyicilerle buluşturacağı bir diğer program ise Yaz Denizi. Adını Sabahattin Eyuboğlu’nun Ahmet Hamdi Tanpınar öldüğünde onun için yazdığı ‘O da şimdi bir yaz denizi gibidir… Ozanın ölümü, gerçekten daha engin bir yaşamaya geçiştir...’ sözünden alan program, aşkı, zamanı ve gerçeküstülüğü konu eden bestecileri bir araya getiriyor. Programda Brahms’ın Aşk Şarkıları, İrlandalı besteci Sean Doherty’nin Orhan Veli’nin Anlatamıyorum şiirini Devlet Çoksesli Korosu siparişi üzerine bestelediği yeni eserinin dünya prömiyeri ve elbette Tanpınar denince akla gelen ilk eserlerden biri olan Hasan Uçarsu’nun koro ve dört solist için yazdığı Hatırlama’sı öne çıkıyor. YERYÜZÜ ŞARKILARI VE YENİ KORO MÜZİĞİ Ocak 2021’de koronun 6. Walter Strauss Koro Şefliği Ustalık Sınıfı için bu sezonki konuğu Venezuelalı ünlü koro şefi Maria Guinand olacak. Latin Amerika koro ekolünün öncülerinden olan Guinand, Devlet Çoksesli Korosu’yla Yeryüzü Şarkıları temasıyla bir a capella konser de gerçekleştirecek. Koronun 2021 yılı için hazırladığı a capella programlar arasında Ankara Yeni Müzik Festivali bünyesinde çağdaş Türk bestecilerini buluşturan Yeni Koro Müziği ve Rönesans ile çağdaş müziğin kontrastlarına odaklanan Yeni Normal programları dikkat çekiyor. Yeni dönemde koro müziğinin tarihteki kilometre taşları koronun programında önemli bir yer tutarken, beste yarışmasının ödüllü bestecileri olan Berkant Gençkal, Volkan Akkoç, Recep Gül, Özkan Manav, Orhan Veli Özbayrak, Hasan Tura, Mesruh Savaş ve Uğurcan Öztekin'in yeni eserlerinin prömiyerleri de ilerleyen dönemlerdeki konserlerde izleyicilerle buluşmayı bekliyor. SENFONİK REPERTUAR PANDEMİYE GÖRE Koro, pandemi şartlarının gidişatına göre revize edeceği senfonik konserlerinde ise daha az sanatçı ile yapılabilecek Vivaldi - Gloria, Mozart - Requiem, Holst - Gezegenler gibi eserleri izleyicilerle buluşturmaya hazırlanıyor. Ayrıca geçtiğimiz sezon İstanbul Müzik Festivali ile birlikte ertelenen Hasan Uçarsu - Toprak Sever İnsanları Birer Birer senfonik eserinin dünya prömiyeri, Stravinsky’nin Psalm Senfonisi ve Carl Orff’un ölümsüz eseri Carmina Burana’nın piyano ve perküsyon grubu ile seslendirilecek edisyonu koronun planları arasında yer alıyor. Devlet Çoksesli Korosu, 2020-2021 sezonunda seyircilerinin ve sanatçılarının sağlığı için tüm önlemleri almış şekilde koro müziğine yeni soluklar getirmeye devam edecek. Esneklik yeteneği, değişen koşullara uyum göstererek formunu yüksek tutma gayretiyle dikkati çeken Koro'ya bu yeni normal sezonunda başarılar diliyorum. Koro'nun konser takvimi ve projeleri ile ilgili web sitesi ve sosyal medya hesapları takip edilebilir.

ENKA Sanat ve ‘Peter ve Kurt Senfonik Masalı’

ENKA Sanat, Barış İçin Müzik Vakfı’nın kuruluşunun 15. yılı vesilesiyle hazırlanan “Peter ve Kurt” senfonik masalının Proje Destekçisi oldu. Müzikal, Türkiye’de ilk kez bir çocuk orkestrası tarafından çevrimiçi olarak icra edilen bir konser olma özelliği taşıyor. 20. yüzyılın en önemli bestecilerinden biri Prokofiev’in çocuklar için yazdığı ve bugüne dek Sting, David Bowie, Sophia Loren, Sean Connery, Ben Kingsley, Patrick Stewart ve Sharon Stone gibi önemli sanatçılar tarafından seslendirilen “Peter ve Kurt” metninin Türkçe çevirisi, değerli öykü yazarı ve çevirmen Tomris Uyar’a, anlatım uyarlaması da usta tiyatro sanatçısı Genco Erkal’a ait. Şebnem Bozuklu’nun anlatıcı olduğu bu müzikalde çocuklar, her biri ayrı bir karakterle özdeşleşen orkestradaki enstrümanlar ile tanışırken, diğer yandan müzik yoluyla hikâye dinlemeyi de keşfedecekleri heyecanlı bir yolculuğa çıkacak. Haydi, sadece çocuklar için değil, müziğin büyüleyici ve birleştirici dünyasını keşfetmek isteyen her yaştan izleyici için de keyifli bir deneyim vadeden müzikali izlemek için herkes ekran başına. Dijital ortama aktarılarak dünyanın dört bir yanından çocuğa ulaşması hedeflenen bu özel müzikal, 22 Kasım Pazar günü saat 15.00’te, Barış İçin Müzik Vakfı web sitesi ve YouTube kanalı üzerinden yayınlanacak. “Peter ve Kurt”, 1 Kasım’daki yapılması gereken prömiyeri İzmir yöresinde meydana gelen depren nedeniyle ertelenmişti. Etkinlik 31 Aralık 2020 tarihine kadar aynı mecralardan ücretsiz olarak izlenebilecek.

Ölümünün yirminci yılında Yıldırım Gürses’i anma konseri

T. C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Müdürlüğü Ankara Devlet Klasik Türk Müziği Korosu ünmlü ses sanatçısı ve bestekâr Yıldırım Gürses’i çok özel bir konserle anacak. 17 Kasım 2020 Salı akşamı gerçekleşecek konserin şefliğini Suat Kılıç yaparken, Volkan Gündüz, Hatice Aslanoğlu, Turgut Karadeniz, Ö. Ulaş Doğanoğlu, Gülser Giraz ve Neşe Dursun Saraç solist olarak sahne alacak. Saat 20.00’de başlayacak olan konser CSO Konser Salonu’nda (Talatpaşa Bulvarı No: 38 Ankara) gerçekleşecek. [caption id="attachment_196973" align="alignright" width="346"] Yıldırım Gürses[/caption] YILDIRIM GÜRSES KİMDİR? 21 Ocak 1938 günü Bursa’da doğdu. Liseyi Bursa Erkek Lisesi'nde okudu ve Ankara İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi'ni kazanarak üniversite eğitimine devam etti. Yirmi yaşında 1959 yılında Ankara Devlet Operası imtihanına girdi ve Türkiye birincisi oldu. Opera'da 7-8 ay çalıştıktan sonra ayrıldı ve TRT Ankara Radyosu sınavını yine üstün başarıyla birincilikle kazanarak çalışmalarına burada devam etti, 1961 yılında üniversiteden mezun oldu. Bu yıllarda kendi bestelerini Kazablanka Gazinosu'nun sahnelerinde seslendiriyordu. 1962 yılında kendisi gibi TRT ses sanatçısı olan Ayla Gürses'le evlendi. Bu evlilikten Beyazıt adını verdiği bir oğlu dünyaya geldi. 1965 yılında Hürriyet Gazetesi'nin Altın Mikrofon Yarışması'na sözü, müziği kendisine ait Gençliğe Veda isimli eseri ile 20 kişiye yakın türk ve batı müziğinden enstrümanlarından oluşan orkestrası eşliğinde katılarak birinciliği kazandı ve böylece Türk Sanat müziğinde çok sesliliğe geçiş dönemini başlatmış oldu. Altın Mikrofon'daki bu başarının ardından Yıldırım Gürses, albüm, konser ve müzik çalışmalarına hız verdi. Sanatçı popüler müziğin en önemli isimlerinden biri haline geldi. "Son Mektup", "Mazideki Aşk", "Bir Kırık Kalp", "Bir Garip Yolcu", "Sonbahar Rüzgârları" adlı eserleri ile başarı yakaladı. Bu öyle bir başarıydı ki müzik hayatında 30'a yakın albüm yaptı. Ayrıca Yıldırım Gürses film müziklerinde de besteleri kullanılan en başarılı sanatçılardan biriydi. 80'lerin başında Ajda Pekkan ile birlikte "Affetmem Asla Seni" ile yeni bir hamle yaptı. Aynı albümde yer alan "Dertliyim Arkadaş" ve sonra çıkan "Eller Eller" ile "Gül Dudaklım" sanatçının ses getiren şarkıları oldu. Sanatçının diğer önemli şarkılarından bazıları şunlardır; Mevsimler Yas Tutup Çöller Ağlasın, Liseli Kız, Çal Kanunum Çal, Mazideki Aşk. Aynı zamanda Arif Nihat Asya' nın Fetih Marşı isimli şiirinin sanatçı tarafından yapılan yorumu çok beğenilmişti. Yıldırım Gürses'in önemli bestelerinden biri "İçime hep hüzün doluyor" sözleriyle başlayan Rast makamındaki şarkısıdır. Yine 80'li yıllarda Hoş Sada Albümü ile Türkiye'de en çok satan albümler arasında yer aldı ve çok başarılı konserler verdi, ayrıca sanatçı Emel Sayın ile birlikte Neşe-i Muhabbet Müzikalini gerçekleştirdi, müzikal Yıldırım Gürses'in bestelerinden oluşmaktaydı, müzik direktörü de Yıldırım Gürses'ti. Bu müzikal de yine Türkiye'de yıllarca rating rekorları kırmıştır. Yıldırım Gürses'e ait 350 beste bulunuyor, bestelerine günümüzde de yoğun ilgi ve talep oluyor. 1986 yılında ekibi ile birlikte MESAM'ı kurdu. Böylece Türkiye'de ilk kez bestekâr ve söz yazarlarının haklarını koruyan Türkiye Musıki Eseri Sahipleri Meslek Birliği adı altında bir meslek birliği kurulmuş oldu. Yaşamında 30'a yakın albüm yapan ünlü sanatçının son olarak da 1999 yılında "Best Of" 'u, 'Anılarla Yıldırım Gürses’ piyasaya çıktı.Yıldırım Gürses 18 Kasım 2000 tarihinde 62 yaşında geçirdiği kalp krizi ardından hayatını kaybetti ve İstanbul’da toprağa verildi.

27. TBD-HALICI Bilgisayarla Beste Yarışması'na başvurular başladı

[caption id="attachment_196972" align="alignright" width="167"] Emrehan Halıcı[/caption] TÜRKİYE’NİN en uzun soluklu müzik yarışması olan “TBD-HALICI Bilgisayarla Beste Yarışması” her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye Bilişim Derneği Bilişim Etkinlikleri kapsamında gerçekleştiriliyor. Pandemi nedeniyle yarışmanın eleme ve final aşamaları elektronik ortamda gerçekleştirilecek. Bu yıl ilk defa başvurular videoya kaydedilmiş eserlerle yapılacak. Bugüne kadar amatör, profesyonel binlerce besteci ve müzisyen için fikir alışverişi ve etkileşim ortamı yaratan TBD-Halıcı Bilgisayarla Beste Yarışması, 27 yıldır Bilişim Etkinlikleri kapsamında düzenleniyor. Yarışmada besteciler sözsüz ve özgün üretimlerini görüntülü olarak kaydedecekler ve 30 Kasım’a kadar internet üzerinden ulaştırabilecekler. Herhangi bir tema ve tür kısıtlaması bulunmayan yarışma herkese açık ve katılım ücretsiz. TOPLAM ÖDÜL 15,000 TL. Yarışmada birinciye 4,000 TL, ikinciye 2,500 TL, üçüncüye 1,500 TL, finale kalan diğer yedi yarışmacıya 1000’er TL. olmak üzere toplam 15,000 TL. ödül verilecek. Ayrıca tüm finalistlere çeşitli yazılım ürünleri hediye edilecek. TEKNOLOJİ VE SANAT DÜNYASININ DUAYENLERİ JÜRİDE… Garo Mafyan'ın başkanı olduğu yarışma jürisinde İzzet Öz, Şeref Oğuz, Hakan Özer, Borga Parlar, Mehmet Okonşar, Artun Ertürk, Yavuz Durak, Rahmi Aktepe ve Emrehan Halıcı yer alıyor. Ayrıca bu yıl müzik yazılımı dünyasının uluslararası alanda da önemli isimlerinden olan; Dr. Ufuk Önen, Bülent Bıyıkoğlu, Murat Yücel ve Ufuk Polat da teknik jüri olarak görev alacak. Sanal Ödül Töreni 17 Aralık akşamı yapılacak… Yarışmanın kazananları sanal ödül töreniyle açıklanacak. Tören 27 yıldır olduğu gibi bu yıl da İzzet Öz tarafından sunulacak.