Mehmet Necati GÜNGÖR Bizi bir daha yanılttın devletlum. Bu defa gelemez diye düşünürken bir daha geliverdin. Hoş geldin, safa geldin. Niye geldiğin belli de, nasıl geldiğini sorgulamaya cesaretimiz yok. Bir yolunu bulup geliyorsun işte. İç siyaseti senin kadar okuyabilen, halkını senin kadar tanıyabilen biri yok şimdikiler arasında. Geldiğine göre, bize aksi söz söylemek düşmez. Başta zat-ı devletleri olmak üzere, muhterem zevcenizi, evlatlarınızı ve damatlarınızı kutluyorum. Size oy verenleri kutlayayım mı bilmiyorum. Acaba ileride pişmanlık duyup “Hasbinallahu venimelvekil” derler mi acaba? Bendenizi soracak olursanız, sizi hep eleştirdim, bundan sonra da eleştirmeye devam edeceğim. Zira, ben bir gazeteciyim. Görevim, yönetenleri eleştirmek. Sizden öncekiler, eleştirilere hoşgörü ile yaklaştılar. Sizden de bunu bekleriz. Yönetim tarzınızı beğenmiyorum. Bazı icraatlarınızdan rahatsızım. Hak, hukuk, adalet arıyorum devr-i saadetinizde. Ne bu günümden, ne yarınımdan eminim. Umarım, ortağınızla birlikte bizlere daha iyi, daha özgür bir hayat sunarsınız, bizi utandırırsınız. Beklemedeyiz. Kaybedenlerin, akılları başlarına geldikten sonra “şükür” dediklerini görüyorum. “Ya kazansaydık?” diye kendi kendilerine sorup, cevabını yine kendilerinin verdiklerini işitiyoruz. Diyorlar ki; “bırakın, kendi enkazlarını kendilerini kaldırsınlar.” Haklılar mı, bilmiyorum. Enkaz dedikleri ekonomi. Patates, soğandan söz açıyorlar. Doların seyrinden korkuyorlar. “Bizimkiler başa gelseydi, geldiler, berbat ettiler diye suçlayacaklardı.” diyorlar. “Bakalım, bundan sonra kimi suçluyacaklar” diye hayıflanıyorlar. 91 yaşındaki anamla akşam sohbetlerimiz olur. Şunu anlattı: Sahabeden biri Peygamberimize gider, komşusu hakkında şikâyette bulunur. “Bize çok çektiriyor, dua etseniz de kurtulsak” diye.. Peygamberimiz O’na “On defa hasbinallahu venimelvekil de” tavsiyesinde bulunur. Karı koca, sabahleyin koşup evin penceresinden baktıklarında ne görsünler, komşu mevta. Hak, hukuk, adalet. İlle de ilahi adalet. Bu, kötü komşunun başına gelendi. Size sağlık dilerim. Not: Bu yazıyı, seçim öncesinde yaptığınız hukuk ve demokrasi vaadlerinizden cesaret alarak yazdım. Başıma bir iş gelmez dimi?