Dünya Barış Çanı töreni için Botanik Park’ın Cinnah Caddesi üzerindeki bölümünde yer alan çana ilk vuruşu Dünya Barış Çanı Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. C. Tayyar Sadıklar yaptı. Uzun bir kuyruk oluşan çanın başında toplananlar, dünyaya barış getirmesi dileğiyle tokmağı çana vurdular. Tabii fırsattan istifade edip, çana bir iki tokmak ta ben vurdum
ORHAN GÜRDİL
Her yıl 21 Eylül tarihinde dünyanın dört bir tarafında kutlanan Dünya Barış Günü, başkent Ankara’da da düzenlenen muhteşem törenlerle kutlanmıştır.
Çankaya, Botanik Park’ta bulunan Dünya Barış Günü’nün simgesi olan Barış Çanı’nın çevresinde Türk Japon Vakfı tarafından düzenlenen etkinliğe pek çok sayıda milletvekili, politikacı, Büyükelçi, başkentin iş ve sanat dünyasının ünlü isimleri katılmıştır.
Bu güzel törene Prof. Dr. Cafer Tayyar Sadıklar’ın bir açış konuşması ile başlanmıştır. Türk Japon Vakfı Başkanı ve Dünya Barış Çanı Türkiye Temsilcisi olan değerli Sadıklar, bu tarihi gün için görüşlerini şu şekilde ifade etmiştir.
“Nakagama” adında bir Japon, 1959 yılında paralarını toplayarak eritmiş ve eriyen bu paralarla bir barış çanı döktürerek, birleşmiş milletlere armağan etmiştir. Bu çan, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi önüne, Hiroshima ve Nagasaki’den gelen topraklarla hazırlanan bir temel üzerine oturtmuştur.
Türkiye’de ise Dünya Barış Çanı Derneği, 1982 yılında kurulmuştur. Derneğin amacı, siyasi görüş, din, mezhep, ırk, ideoloji farklılığı gözetmeksizin insanoğlu için ıstırap ve sefalet kaynağı olan savaşı ortadan kaldırmak için çaba göstermektedir.
Ağustos 1954 yılında 103 ülkenin paralarının eritilmesi sureti ile dökülen bu barış çanı, ilk kez Japonya dışında Türkiye Cumhuriyeti başkenti Ankara’da kurulmuştur. Barış Çanı Derneği Türkiye temsilciliği tarafından yürütülmektedir. Bugün barış hayal edebilme umudu için buradayız. Her yıl Eylül ayında bu çanı,
“Barış” için çaldığımızı ifade etmemize rağmen aslında bu çanı barışa özlem duyduğumuz için çalıyoruz.
Bugün dünyada ve ülkemizde yeni savaşlar çıksın diye insanoğlu anlaşılmaz tahriklere başvurmaktadır. Tarihe baktığımızda korkunç sonuçlarla karşılaşmaktayız. Birinci Dünya Savaşı’nda 8,5 milyon kişi, İkinci Dünya Savaşı’nda 100 milyon kişi hayatını kaybetmiştir. Hiroshima ve Nagasaki’de 200 bin kişi, 11 Eylül 2001’de New York’ta ikiz kulelere yapılan saldırılarda 2900 bin kişi ve ülkemizde yaşanan terör olaylarında pek çok can hayatını kaybetmiştir.
Demokrasi, hak ve özgürlük demektir. Ama aynı zamanda sorumluluk demektir. Tüm dünyada bir an evvel terörü ve savaşları bitirip, orada yaşayan insanları huzura kavuşturmak en büyük gayemiz olmalıdır. Bu özlem ve tutkumuzun sesi bugün çanımızın sesinde birleşmektedir.
Büyük Önder Atatürk, barış için bakın ne söylemiş,
“Yurtta barış, dünyada barış” Büyük lider Atatürk’ün sözlerinden de anlaşılacağı üzere, gerçek komutanların büyüklüklerini ispat için savaş kazanmaya ihtiyaçları yoktur. Onlar barışın en büyük savaş olduğunu bilirler.
Prof. Dr. C. Tayyar Sadıklar’dan sonra program akışı içinde Birleşmiş Milletler Mukim Koordinatörü (Tedviren) Alvaro Rodriguez, İngilizce yaptığı konuşmasında günün önemini belirtmiştir.Japonya Büyükelçiliği Elçi ve müsteşar Yoichi Mikami, sempatik tavırları ile ilgi çekerken, İngilizce yaptığı konuşması ile günün önemini dile getirmiştir.
Elçi-Müsteşar Yoichi Mikami, Dünya Barış Günü’nü burada sizlerle birlikte Barış Çanı Töreni ile kutlamaktan mutluluk duyuyorum. Barış kuruluşundan bu yana 74 yıl boyunca Birleşmiş Milletler ’in her gün yürüttüğü misyon ve hedeflerden biridir. Onlarca yıl boyunca barış bir dizi düşmanla karşı karşıya kaldı, ancak bu gün yeni bir tehditle karşı karşıya: O da tüm insanlığın güvenliğini, refahını ve yaşamını tehlikeye sokan iklim acil durumuna değinip, bugün dünyada yaşanan toplumsal tehlikeleri işaret etmiştir.
Elçi-Müsteşar Yoichi Mikami’nin bu seslenişinden sonra başkentin en kaliteli okulu olan Rauf Orbay Ortaokulu öğrencilerinin müzik dinletisine şahit olduk. Tabi gururda duyduk. Ufacık ilkokul öğrencilerinin keman ve gitarları ile sundukları müzik parçaları konuklar tarafından coşkuyla alkışlandı. Müzik öğretmeni Senem ve okul müdürü Mehmet Emin önder, yarınların birer müzik satır olabilecek bu üstün yetenekli öğrencileri ile ne kadar iftihar etsek azdır. Tabi aileleriyle de.
Biz konuklarda bu yavrularımızı gururla alkışladık. Yarınların İdil Biret’leri Suna Kan’ları. Dünya Barış Çanı töreni için Botanik Park’ın Cinnah Caddesi üzerindeki bölümünde yer alan çana ilk vuruşu Dünya Barış Çanı Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. C. Tayyar Sadıklar yaptı. Uzun bir kuyruk oluşan çanın başında toplananlar, dünyaya barış getirmesi dileğiyle tokmağı çana vurmuşlardır. Tabii fırsattan istifade edip, çana bir iki tokmak ta ben vurdum. Havanın ve doğanın güzelliği içinde sunulan yiyecek, içecek ikramı ile bir araya gelen konuklar bu arada barış temennisinde bulunan Vakıf 19 Çorumlular Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Alper Bilan’ın, Dünya Barış Günü’ne misilleme, Dünya Hitit Günü kutlamalarına konukları davet etmiştir.
Birincisi bu yıl yapılan Dünya Hitit Günü’nün ikincisi ise 15 Nisan 2020’de Türk Japon Vakfı ve Vakıf 19 Çorumlular Vakfı işbirliği içinde Ankara’da düzenleneceğinin açıklaması da yapılmıştır. Türk Japon Vakfı’nın yıllardan beri düzenlediği sosyal, kültürel, sanatsal her türlü etkinliğinde sorumluluğu yüklenip, başarılı çalışmaları ile dikkatleri üzerlerine çeken Türk Japon Vakfı görevlileri, Gülseren Ersan ve Sena Özgünay’ı yürekten kutlamak gerekir. Kusursuz bu organizasyonlara imza atan diğer görevlileri de unutmamak gerekir.
Bu güzel törene Prof. Dr. Cafer Tayyar Sadıklar’ın bir açış konuşması ile başlanmıştır. Türk Japon Vakfı Başkanı ve Dünya Barış Çanı Türkiye Temsilcisi olan değerli Sadıklar, bu tarihi gün için görüşlerini şu şekilde ifade etmiştir. “Nakagama” adında bir Japon, 1959 yılında paralarını toplayarak eritmiş ve eriyen bu paralarla bir barış çanı döktürerek, birleşmiş milletlere armağan etmiştir. Bu çan, New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi önüne, Hiroshima ve Nagasaki’den gelen topraklarla hazırlanan bir temel üzerine oturtmuştur.
Türkiye’de ise Dünya Barış Çanı Derneği, 1982 yılında kurulmuştur. Derneğin amacı, siyasi görüş, din, mezhep, ırk, ideoloji farklılığı gözetmeksizin insanoğlu için ıstırap ve sefalet kaynağı olan savaşı ortadan kaldırmak için çaba göstermektedir.
Ağustos 1954 yılında 103 ülkenin paralarının eritilmesi sureti ile dökülen bu barış çanı, ilk kez Japonya dışında Türkiye Cumhuriyeti başkenti Ankara’da kurulmuştur. Barış Çanı Derneği Türkiye temsilciliği tarafından yürütülmektedir. Bugün barış hayal edebilme umudu için buradayız. Her yıl Eylül ayında bu çanı, “Barış” için çaldığımızı ifade etmemize rağmen aslında bu çanı barışa özlem duyduğumuz için çalıyoruz.
Bugün dünyada ve ülkemizde yeni savaşlar çıksın diye insanoğlu anlaşılmaz tahriklere başvurmaktadır. Tarihe baktığımızda korkunç sonuçlarla karşılaşmaktayız. Birinci Dünya Savaşı’nda 8,5 milyon kişi, İkinci Dünya Savaşı’nda 100 milyon kişi hayatını kaybetmiştir. Hiroshima ve Nagasaki’de 200 bin kişi, 11 Eylül 2001’de New York’ta ikiz kulelere yapılan saldırılarda 2900 bin kişi ve ülkemizde yaşanan terör olaylarında pek çok can hayatını kaybetmiştir.
Demokrasi, hak ve özgürlük demektir. Ama aynı zamanda sorumluluk demektir. Tüm dünyada bir an evvel terörü ve savaşları bitirip, orada yaşayan insanları huzura kavuşturmak en büyük gayemiz olmalıdır. Bu özlem ve tutkumuzun sesi bugün çanımızın sesinde birleşmektedir.
Büyük Önder Atatürk, barış için bakın ne söylemiş, “Yurtta barış, dünyada barış” Büyük lider Atatürk’ün sözlerinden de anlaşılacağı üzere, gerçek komutanların büyüklüklerini ispat için savaş kazanmaya ihtiyaçları yoktur. Onlar barışın en büyük savaş olduğunu bilirler.
Prof. Dr. C. Tayyar Sadıklar’dan sonra program akışı içinde Birleşmiş Milletler Mukim Koordinatörü (Tedviren) Alvaro Rodriguez, İngilizce yaptığı konuşmasında günün önemini belirtmiştir.Japonya Büyükelçiliği Elçi ve müsteşar Yoichi Mikami, sempatik tavırları ile ilgi çekerken, İngilizce yaptığı konuşması ile günün önemini dile getirmiştir.
Elçi-Müsteşar Yoichi Mikami, Dünya Barış Günü’nü burada sizlerle birlikte Barış Çanı Töreni ile kutlamaktan mutluluk duyuyorum. Barış kuruluşundan bu yana 74 yıl boyunca Birleşmiş Milletler ’in her gün yürüttüğü misyon ve hedeflerden biridir. Onlarca yıl boyunca barış bir dizi düşmanla karşı karşıya kaldı, ancak bu gün yeni bir tehditle karşı karşıya: O da tüm insanlığın güvenliğini, refahını ve yaşamını tehlikeye sokan iklim acil durumuna değinip, bugün dünyada yaşanan toplumsal tehlikeleri işaret etmiştir.
Elçi-Müsteşar Yoichi Mikami’nin bu seslenişinden sonra başkentin en kaliteli okulu olan Rauf Orbay Ortaokulu öğrencilerinin müzik dinletisine şahit olduk. Tabi gururda duyduk. Ufacık ilkokul öğrencilerinin keman ve gitarları ile sundukları müzik parçaları konuklar tarafından coşkuyla alkışlandı. Müzik öğretmeni Senem ve okul müdürü Mehmet Emin önder, yarınların birer müzik satır olabilecek bu üstün yetenekli öğrencileri ile ne kadar iftihar etsek azdır. Tabi aileleriyle de.
Biz konuklarda bu yavrularımızı gururla alkışladık. Yarınların İdil Biret’leri Suna Kan’ları. Dünya Barış Çanı töreni için Botanik Park’ın Cinnah Caddesi üzerindeki bölümünde yer alan çana ilk vuruşu Dünya Barış Çanı Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. C. Tayyar Sadıklar yaptı. Uzun bir kuyruk oluşan çanın başında toplananlar, dünyaya barış getirmesi dileğiyle tokmağı çana vurmuşlardır. Tabii fırsattan istifade edip, çana bir iki tokmak ta ben vurdum. Havanın ve doğanın güzelliği içinde sunulan yiyecek, içecek ikramı ile bir araya gelen konuklar bu arada barış temennisinde bulunan Vakıf 19 Çorumlular Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Alper Bilan’ın, Dünya Barış Günü’ne misilleme, Dünya Hitit Günü kutlamalarına konukları davet etmiştir.
Birincisi bu yıl yapılan Dünya Hitit Günü’nün ikincisi ise 15 Nisan 2020’de Türk Japon Vakfı ve Vakıf 19 Çorumlular Vakfı işbirliği içinde Ankara’da düzenleneceğinin açıklaması da yapılmıştır. Türk Japon Vakfı’nın yıllardan beri düzenlediği sosyal, kültürel, sanatsal her türlü etkinliğinde sorumluluğu yüklenip, başarılı çalışmaları ile dikkatleri üzerlerine çeken Türk Japon Vakfı görevlileri, Gülseren Ersan ve Sena Özgünay’ı yürekten kutlamak gerekir. Kusursuz bu organizasyonlara imza atan diğer görevlileri de unutmamak gerekir.
