Birsen GÜRDİL  Son günlerde, özellikle mübarek Ramazan ayında günlük gazetelere ve TV ekranlarına yansıyan görüntüleri ile hepimizin yüreğini ağzına getiren Bonzai’ye telim olmuş gençlerimizin feci görüntüleri ülkesini seven herkesin canını yakmıştır. Bursa’da Cadde ortasında komaya girmiş bir genç, Antalya’da sokak ta herkesin gözü önünde can çekişen yerli bir turist, İstanbul’da Beylikdüzü’nde üst geçit köprüsü merdivenlerinde kendilerinden geçmiş iki delikanlının yanı sıra, Konya, Mersin gibi kentlerimizde de buna benzer yürek parçalayan görüntülerin yanı sıra İstanbul-Alibey Köy’de torbacı olarak adlandırılan bir uyuşturucu satıcısına mahalle halkı etek giydirip sokak sokak gezdirmeleri yine günlük gazetelerde yer almıştı. 26 Haziran Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılıkla Mücadele Gününe denk gelen bu olayların ortaya koyduğu acı gerçek gençlerimiz ölüme götüren uyuşturucu Bonzai’yi yakından tanımakta fayda vardır. Ajans Press’in yaptığı bir araştırmaya göre bu yılın ilk yarısında uyuşturucu kullananların sayısı 39 bin 896 iken geçen yıl, yani 2016’da bu sayı 32 bin 379 olarak tespit edilmiştir. Görülüyor ki her yıl bu illete teslim olanların sayısı artmaktadır. Ülkemizde uyuşturucu ile tanışma yaşı ne yazık ki 13’e dayanmıştır. Çeşitli nedenlerle gözaltına alınan 2015’te her 100 çocuğumuzdan 36’sının bağımlılık yapan madde kullandığı tespit edilmiştir. Daha yürek parçalayan bir acı gerçekte, 2015’te 580 genç evladımız aldıkları uyuşturucunun kurbanı olarak aramızdan ayrılmışlardır. Peki, gençlerimizi kısa sürede etkisi altına lapı, onların hayatını karartan bu uyuşturucu Bonzai, neyin nesidir diye soracak olursak. Tüm kötü alışkanlıkların Batıdan yurdumuza girdiğini biliyorsak ta Bonzai, ilk kez 2002 yılında önce Almanya, daha sonra da İspanya’da kullanılmaya başlanmıştır. Rusya, Avustralya ve en son İsveç’te gençleri serseri mayına benzeten bu sentetik uyuşturucunun polis tarafından fark edilmezi üzerine alınan ütün acil tedbirler ne yazık ki gençleri bu kötü alışkanlıktan kurtarmak mümkün olmamış, kısa süre içinde Avrupa’da yaygın halde kullanılan Bonzai, tahminen 2006-2007 yıllarında gençlerimizin vazgeçemedikleri bir madde olarak her geçen gün kullanıcı sayısını artırarak pek çok delikanlıya hayatını zehir etmiştir. Ham maddesi Çin’de kilosu 30 bin dolardan el altından satılan bu maddenin bir kilosu ile bir ton Bonzai yapıldığı için uyuşturucu tacirlerinin tercih ettikleri bir madde olmuştur. Yapılan laboratuar tetkikleri sonucu, Bonzai’nin etken maddelerini biri marijuananın yani esrarın içinde bulunan kannabinoidin sentetik yapısıdır. Bugün ülkemizde merdiven altlarında üretilen Bonzai’nin tercih edilmesinin en belli başlı özelliği fiyatının çok ucuz olması ve de bağımlıların bulmakta zorluk çekmemesidir. Daha önceleri Bulgaristan’dan yurdumuza kaçak yollardan sokulan Bonzai’nin 700’den fazla çeşidi olduğu bilinmektedir. “Bir kerecikle bir şey olmaz” diyerek ilk kez bu illete elini süreni kısa zamanda etkisi altına alan Bonzai’nin kullananlarda kan basıncında hızlı artış, nabız yükselmesi, geçici körlük hatta kısmi felç, hayaller görme, ölüm riski, öldürme duygusu gibi insani yapısı bozulmakta, ayakta durmak için her ne kadar kendisini zorlasa da bulunduğu yerlerde yıkılıp kalmaktadırlar. Batı ülkelerinin ülkemiz gençlerinin başına bela ettiği bu uyuşturucu son günlerde merdiven altındaki tezgâhlarda etkili narkotik maddeler, farklı tarım tohumlarıyla karıştırılarak pazara sürülmektedir. Daha önceleri 19 sentetik maddenin birleşimi ile üretilen Bonzai, bugün 113 öldürücü maddenin birleşimi ile imal edilmektedir. Öyle ki, bu maddelerin pek çoğu flüoresan tozu, havuz temizleme deterjanı ve çoğu tarım ilaçları ile oluşturulmaktadır. Başımızın belası Bonzai’nin ötesinde çeşitli uyuşturucuları dünya genelinde 15-64 yaş arasında 250 milyon kişi en az bir kere denemiştir. Sadece 2016 yılında dünyada, 207 bin kişi aldıkları uyuşturucu madde sonucu hayatını kaybetmiştir. Daha da korkunç bir rakam dünya genelinde 29,5 milyon uyuşturucu madde bağımlısının bulunması insanlara ve ülke ekonomilerine verdikleri maddi zarar milyar dolarlara eşittir. Hap şeklinde satılan Bonzai kullanımı kolay olduğu içinde tercih edilmektedir. Bu illetten kurtulmak isteyen bağımlıların yaklaşık üçte birinin 15-24 yaş grubunda olması ülkemizin başına dert olan bu maddenin nasıl bir felaket olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz gençliğine ve ülke ekonomisine darbe vurmak için birde bu yolu deneyen akıllı geçinen, çokbilmiş batılılara yine Cumhurbaşkanımız T.Erdoğan anlayacakları lisanda bir ders vererek yaptığı bir konuşmasında “Bizim nazarımızda silahlı terör neyse, uyuşturucu terörü de odur” demiştir. “Bir ülkenin geleceğini sabote etmek istiyorsanız, gençliğini uyuşturucu ile zehirlemeniz yeter. Buradan bakıldığında son yıllarda Bonzai’nin yaygınlaşmasını, Türkiye’ye yönelik bir komplo olarak yorumlayanlar pek de haksız sayılmaz” şeklinde duygularını dile getiren Cumhurbaşkanımız ve pek çok bürokratlarda bu konuda el birliği ile ülkemize bela olmuş bu tehlikeyi yok etmekte kararlı bulunmaktadırlar. Nitekim son günlerde Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Eylem Planı doğrultusunda 21 Psikolog’un katılım ile yeni bir projeyi uygulamaya hazır olduklarını açıklamıştır. Yasaların boşluğundan yararlanıp yeni bir uyuşturucu maddeyi imal edip piyasaya süren merdiven altı zehir üreticileri Bonzai’den daha etkili yeni bir uyuşturucu Flakka’yı bağımlıların daha çabuk müptela olmaları için satışına başlanmıştır. Flakka hakkında Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi, Npistanbul Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Gül Eryılmaz, “Alpha-PDP” içeren kimyasal bir uyarıcıdan oluşan Flakka’nın kullananları çok çabuk alışkanlık yapan son derce tehlikeli bir uyuşturucu olduğunu açıklamıştır. Ülkemizde, özellikle İstanbul’da el altından rahatlıkla satılmakta olan bu tehlikeli uyuşturucunun kullananı kısa süre içinde son derecede tehlikeli bir insan haline getirmekte, ya ölmek veyahut öldürme duyguları taşıdığı ortaya çıkmıştır. Banyo tozuna benzetilen Flakka, kullananların hemen hemen hepi kısa süre içinde bir Zombi oldukları, ülkemiz ve dünya gençliği için büyük bir tehlike olduğu görülmektedir. Uyuşturucu bağımlılığı ve bu illetten kurtulmanın çarelerine ayrı bir köşe yazımda yer vereceğim. Tanrımın ülkemi ve genç evlatlarımızı bu tür illetlerden koruması dileğim ile.