İş bulabilmek için iyi bir eğitimin şart olduğu günümüzde çalışma hayatında başarılı olabilmek için, bir iki hatta üç lisanı anadili gibi konuşması, çağın teknolojik yeniliklerini takip edip en iyi şekilde kullanması, tabi büzün bu meziyetlerin ötesinde gıpta edilecek bir zekaya da sahip olmak şart. Tabi meziyetler bugünkü şartların ileri sürdüğü gereklerdir. İyi bir üniversite tahsilinden önce lise eğitimi de çok önemli bir süredir. İşte yıllar önce hayatta başarılı olabilmek için bu okullarda okuyamayan bazı yetenekler daha sonra dünyanın hayran olacağı kişiler olarak karşımıza çıkmışlardır. Ne yazık ki bu süper zekaya sahip insanlar devam ettikleri okullarda hiçte başarılı olamamışlardır. Hatta karnelerinde pekiyi den ziyade zayıflarla dolu olduğu görülmüştür. Birkaç örnek vermek gerekirse işte Abraham Lincoln, ABD Başkanı, Albert Einstein, ünlü fizikçi, Henry Ford, ABD’li iş adamı, Steve Jobs, Apple’ın kurucusu, Mark Twaın ABD’li dahi yazar, Willam Shakspeare İngiliz tiyatrosunun muhteşem eserlerini yazan dahi, ve de Winston Shurchill İngiltere Başbakanı. ABD sosyal içerik platformlarından Listverse’nin uzun süren araştırmalarından sonra herkesi şaşırtan gerçek bu şahısların bazılarının hiç tahsilleri olmayıp bazılarında kırık dökük notlarla sınıf geç tiklerini ortaya çıkarmıştır. Eğitimin öneli olduğu muhakkak su gibi gerçek, ama diplomasızda pek çok insan çeşitli sahalarda parmakla gösterilecek başarılara imza atmıştır.

Abraham Lincoln ABD’nin 16’ıncı Başkanı olarak koltuğa oturduğu zaman Amerikan iç savaşı bütün şiddeti ile sürüyordu. İşte o başkan fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş hiç eğitim almamıştı. Okumayı, yazmayı kendi kendine öğrendi, 20 yaşına kadar mum ışığında çeşitli kitaplar okudu daha sonra hukuk ve siyasete ilgi duydu. Boş vakitlerinde bu konularla ilgilenmeye başladı. En büyük merakı hangi cins kitap bulursa okumaktı. 60’lı yaşlarında kendisini ABD’nin Başkanı olarak buldu. Amerikan başkanları içinde en çok tanınan Lincoln ülkede köleliğe karşı verdiği mücadele ile siyah ırkın taptığı bir yöneticiydi. Özgürlük Bildirgesi’nin fikir babasıydı. İnsan haklarına yaptığı katkıları nedeniyle her yerde ayakta alkışlanıyordu. 1861-1865 yılları arasında süren ve yüzlerce Amerikalının öldüğü iç savaş sırasında bu çok sevilen başkan bir tiyatro oyununu seyrettiği locasında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayata gözlerini yumdu. Abraham Lincoln’ün bu trajedik ölümü ve ilginç yaşamı Hollywood film yapımcılarının daime ilgisini çekmiş zaman zaman yapılan projeksiyonlar beyazperdeye aktarılmış. Ünlü başkanın devasa bir heykeli Amerikan kongre binasının kapısındadır.

Albert Eınstein

Yeryüzünde tanınan en meşhur bilim adamıdır. Esasen o’da okulu sevmiyordu. 9 yaşına kadar doğru – dürüst konuşamayan genç Albert’e hocaları geri zekalı bile demişlerdi. Lisede de hocaları ile arası iyi değildi. Hatta okul idaresi onu sınıf arkadaşlarına kötü örnek olmakla itham etmişlerdi. Enstein çareyi İsviçre’de aramış, Zürich Federal Teknoloji Enstitüsü’ne girmek için başvurmuştu. Başarılı olmadığı gibi matematik testinde de sınıfta kalmıştı. Bu durum karşısında matematikten vazgeçip çalışmalarını fizik üzerine yapmaya başladı. Sonunda girdiği son imtihanda bu işi başarmıştı. Artık yolu ABD’ye düşmüştü Princeton Üniversite’sinde akademik kariyeri başlamıştı. Kısa zamanda buluşları ile dünya fizik âlimlerini şaşırtmış yaptığı buluşlar sayesinde Nobel Ödülüne sahip olmuş bir bilim adamı olarak adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır.

Henay Ford

Amerikalı bu iş adamadı da Başkan Linccolnue, Albert Einstein gibi okulla, eğitimle alakası olmayan bir olarak bilinmiştir. Ford Michigan’da ailesi ile birlikte kendi çiftliklerinde çalışan tembel bir çocuktu. 17 yaşında ailesinin yanından ayrılıp Detroit’e giden genç ileride otomobil yapım merkezine döndüreceği bu kente bir makinist’in yanında çırak olarak çalışmaya başladı. Elinde tahsil yaptığına dair hiçbir belge yoktu ve zaten oda okulların yanından bile geçmemişti. Ford kısa zaman da edindiği servetle Ford adını verdiği aracın yapımına başladı. Otomobile rağbet o kadar büyüktü ki sahip olduğu imalathane siparişlere cevap veremiyordu. Kafası iyi çalışan Ford buluşu olan band sistemi ile işçilerin bir arabayı çok kısa zamanda tamamladığını görmüştü. Band üzerindeki arabanın bir işçi farlarını takarken diğer işçi döşemelerini tamamlıyordu. İşte tahsili olmayan dünyanın en büyük otomobil fabrikalarının kurucusu ve sahibi Henry Ford’da adını Amerikan Ekonomi tarihine altın harflerle yazdırmış diplomasız bir iş adamı idi.

Steve Jobs

21’inci yüz yıla yön veren isimler arasında sonsuza kadar adını ve yaptıklarını unutmayacağım bir buluş sahibi olarak onunda esaslı bir eğitim almadığını görmekteyiz. Oysa Apple’ın kurucusu olan mucit bugün dünyanın kullandığı bir sistemi insanoğlunun hizmetine sunmuş müstesna bir yetenektir. Pala sanat okulu Reed College’e kabul edilse de kendisini evlat edinmiş olan ailesi gerekli ödemeleri yapmayınca kapının önüne konan mucit daha sonra yani 2005 tarihinde Stanford Üniversitesi mezuniyet törenlerine katılması için bir davet almış.

Steve beklenmedik bu davet üzerine katıldığı etkinlik sırasında şu itirafta bulunma dürüstlüğünü göstermiştir. "Bugün sizlerle böylesi muhteşem bir ödül töreninde bulunmaktan son derece memnununum. Ne yazık ki ben hiçbir zaman bir üniversiteden mezun olamadım, biyolojik ailem hiçbir zaman okumam için para ödemeye yanaşmadı. Hatta birkaç anne değiştirdim ise de bir üniversite de okumak ve mezun olmak imkânı bulamadım." Hayatı boyunca parlak bir eğitim kariyerine hiçbir zaman sahip olamayan Steve Jobs buluşları ile üstün zekâlı, fakat diplomasız bir mucit olarak ismi sonsuza dek yaşayacaktır.

Willam Shakespeare

İngiliz edebiyatının dünyaya armağan ettiği gelmiş geçmiş en büyük edebiyatçısı olan, Willam yazdığı sahe oyunları, şiirleri ile yüz yıllardan beri dünya edebiyat tarihinin vazgeçemediği bir yazardır. Willam hakkında uzun yıllar hakkında en çok dedikodusu yapılan bir yazar olması itibariyle hayranları "Aceba ünlü yazarın eserlerini Francis Bacon’mu kaleme aldı" şüphesi içinde kalmıştı. Yapılan araştırmalar sonunda ünlü yazarın çocukluğu hakkında kesin bilgilere ulaşılamamıştı. Yazarın hayatının erken dönemindeki bazı belgelerde onun King’s New School’a gittiğinin gösteriyorsa da o okulda da incelenen belgelerde Willam’ın adına rastlanmamış. Hatta 13 yaşına kadar hiçbir okula gitmediği de görülmüştür. İşte diplomasız dünyaca ünlü şair ve piyes yazarı Willam Shakespeara’nın gerçek yaşamı.

Winston Churchill

İngiltere’nin en zor yıllarında başbakanlığı yapmış olan bu devlet adamının da esaslı bir eğitim almadığını söylersek beklide çok şaşıracaksınız. Bugün bile özlü sözleri ile medya da adını sık sık duyduğumuz Churcill çok varlıklı bir ailenin oğlu olmasına rağmen okulları ve matematik dersini sevmediği için her fırsatta bu okullardan uzak durmuştur. Esasen gittiği okullarda da başarılı olamamıştı. Yıllar sonra siyasete atıldığı zaman eğitimi çok zor bulduğunu söyleyecek kadarda gerçekçi bir yöneticiydi. İngiltere’de Royal Millitary College irmek için üç kez başvurduysa da kabul edilmemiş. İstemeyerek piyade sınıfına kaydını yapılmıştır. İkinci dünya savaşının kanın gövdeyi götürdüğü yıllarda İngiltere İmparatorluğunu yöneten başbakan savaşın en ateşli yıllarında Türkiye’ye de gelmiş ülkemizin o yıllardaki Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile Adana’da bir vagon’da görüşme yapmışsa da Milli Şef İnönü pek tahsilli olmayan bu başbakanın oyununa gelmemişti.

İngiltere’nin kurt geçinen başbakanının bütün niyeti o yıllarda Türkiye’yi Almanya ile mücadele etmesi çin savaşa sokmaktı. Çocuklarımız o yıllarda şeker yiyememişti ama anneli – babalı büyümek şansına sahip olmuşlardı.

Mark Twan

Dünya edebiyat tarihinin gelmiş geçmiş en büyük dehalarından biri olarak tanınan meşhur bir yazardır. "Huckleberry Fin’in maceraları" adlı eseri Amerikan roman tarihinin en değerli eseri olup dünyada her dilde tercüme edilerek satılan yine tek eserdir.

Belki şaşıracaksınız ama bu da bir gerçektir. Mark Twan’de ne yazık ki esaslı bir eğitim almamış, çocukluğu yokluk içinde geçmiştir. Ancak hiçbir zaman okumayı ihmal etmemiştir.

St louvis, Philadelphia ve New York takı basım evlerinde sırf orada basılan kitapları okuyabilmek için çalışmış, yorgun olmasına rağmen de geceleri halk kütüphanelerinde sabahlamıştır. Amerikan iç savaşı sırasında ülkenin dört bir tarafını dolaşarak görgü ve kültürünü geliştiren Mark, sınırlı eğitim almış olmasına rağmen kendini eğitmeyi başarmış eşsiz bir deha olup, üslubuyla dünya edebiyatında yerinin doldurulması çok zor bir yazar olarak ünü, yıllar geçmesine rağmen bütün sıcaklığı ile sürmektedir.

Yukarıda sizlere tanıtmaya çalıştığım, dünya çapında başarı elde etmiş olan bu üstün yetenekli insanların okullardan ziyade, özel hayatlarında neler yarattıklarına şahit olduk.