LÖSEV’den 8 Mart Kadınlar Günü Matinesi

HABER VE FOTOĞRAFLAR / NAZ AKMAN (ANKARA) - LÖSEV, çocuklarının tedavi süresince her türlü zorluğa göğüs geren anneleri ve erişkin kanser hastalarını 8 Mart Dünya Kadınlar günü münasebetiyle bir araya getirdi. Lösemili Çocuklar Köyü’nde gerçekleştirilen ‘LÖSEV 8 Mart Kadınlar Günü Matinesi’nde “Dünyayı Kadınlar İyileştirir” mesajı verildi. Türkiye’nin dört bir yanındaki hasta ve hasta yakınlarına destek vermek için moral etkinlikleri düzenleyen LÖSEV, kadınlar gününde de lösemili ve kanserli çocukların annelerini unutmadı. Lösemili Çocuklar Köyü’nde yapılan etkinlikte bir araya gelen anneler, aynı durumu yaşayan diğer tüm annelere hastalığı atlatma yolunda yapılması gerekenleri anlattı. LÖSEV, bünyesinde bulunan hizmet veren ve hizmet alan tüm kadınların kişisel gelişimleri için eğitim ve seminerler düzenlemenin yanı sıra ayrıca annelerin iyileştirilmesi ve meslek sahibi olmaları için de Anne Atölyelerinde kadınları istihdam ediyor. Yüzlerce anneye eğitimler vererek, meslek edinmelerine olanak sağlayan LÖSEV, annelerin ekonomik bağımsızlığına katkı sağlayarak, yüklerini hafifletiyor. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan LÖSEV Genel Koordinatörü Hülya Ünver, daha iyi bir dünya için kadınları LÖSEV gönüllüsü olmaya davet etti. LÖSEV’in başarılı olma nedenlerinden en önemlisinin kadına verilen değer olduğunu vurgulayan Ünver şöyle konuştu: [caption id="attachment_114839" align="alignright" width="267"] LÖSEV Genel Koordinatörü Hülya Ünver[/caption] “LÖSEV’in başarısının altındaki en önemli etken kadınlar” “Yaklaşık 30 yıldır iş dünyasında yer edinmeye çalışan bir kadın olarak aranızda bulunuyorum. LÖSEV’i farklı kılan şeylerin başında kadına verilen değer ve önem gelir. Kurulduğundan bu yana çalışanlarının % 80’i kadınlardan oluşan LÖSEV, her türlü zorluğu yine kadınların desteğiyle aşıyor. Kadınlarla çalışmak, kadınlarla üretmek en büyük başarıların yoludur. Kadının her alanda hak ettiği değeri görmesi gerekiyor. Tabi bunun için de evinde oturup beklememesi gerekiyor. Bu hakların bilincinde olarak hemen hemen her alanda ayaklarının üzerinde durabilmeli. Annelerimiz lösemi gibi ciddi bir hastalığın mücadelesini vermeye çalışıyor. Biz bu yükü hafifletmek için anne atölyelerinde rehabilitasyon merkezlerinde kadınlarımızı maddi manevi her anlamda desteklemek için elimizden geleni yapıyoruz. LÖSEV kadına değer veriyor, çünkü kadının gücünün farkında ve bu nedenle kadına kıymet veriyor. LÖSEV’in başarısının altındaki en temel etken kadındır. Tüm dünyada çalışan, çalışmayan tüm kadınların haklarının ve eşitliğinin farkında olması gereken çok büyük bir mücadele sürecindeyiz. Kadının iş hayatındaki yerini sağduyusuyla, analık şefkatiyle, insanlık ve dünya lehine çok güçlü tutması ve her zamankinden çok daha güçlü durması gereken bir dönem yaşıyoruz. Kadınlar toplumsal yaşamda hak ettikleri yere gelmedikleri, her türlü alanda yönetimde etkin biçimde yer almadıkları sürece dünyada savaşlar, acılar, rüyalarımızdan ve vicdanlarımızdan eksik olmayan çığlıklar dinmeyecektir.” [caption id="attachment_114840" align="alignright" width="267"] Sevim Memiş, Meral Turgut ve Özgür Acar[/caption] “Kocaman bir aile olduk” Çocuğunun yaklaşık 3 yıllık hastalık sürecini başarıyla atlattıklarını ifade eden 39 yaşındaki LÖSEV gönüllüsü Özgür Acar’da diğer annelere moral ziyaretlerinde bulunduklarını söyledi. Acar, “LÖSEV gönüllüsüyüm. Lösemili bir çocuğun annesi olarak diğer tüm annelere bu süreci atlatmada yol göstermeye çalışıyorum. Bu sebeple sürekli hasta ve ev ziyaretleri yapıyoruz. Biz kocaman bir aile olduk. Tedavi süreci devam eden annelere moral desteği vermeye çalışıyoruz. Hastalık döneminin geçici olacağını, bu sürecin atlatılabileceğini ve bunun için nelerin yapılması gerektiğini anlatıyoruz. Benim çocuğumda yaklaşık üç yıllık tedavi sürecinin ardından hastalığı atlattı. Şu an LÖSEV Kolej’de okuyor. Diğer çocuklarımıza da yardım etmek istiyoruz” dedi. “İhtiyaç sahibi çocuklara ulaşmak istiyoruz” LÖSEV’in desteği ile hastalığı atlattıklarını söyleyen 36 yaşındaki Meral Turgut da “Hastanelerde yatan tüm anneleri ziyaret ediyoruz. Çünkü aynı süreçlerden bizlerde geçtik ve bu hastalığın ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyoruz. Biz hastalığı atlatan şanslı annelerdeniz. Amacımız diğer tüm annelerinde bu hastalığı en kısa sürede atlatabilmeleri için destek vermek. Burada anne atölyelerinde de çalıştık, organik oyuncaklar ürettik. LÖSEV’i ne kadar fazla insana duyurabilirsek o kadar şanslıyız. Biz LÖSEV sayesinde bu hastalığı atlattık diğer tüm ihtiyaç sahibi çocuklara ulaşmak istiyoruz” diye konuştu. “Lösemi ve Down Sendromu ile mücadele etti” Henüz 3 yaşındaki çocuğunun hem Down Sendromu hem de Lösemi ile mücadele ettiğini söyleyen Lösemili Çocuklar Köyü kurucularından Sevim Memiş de, “LÖSEV’i herkese tanıtmaya çalışıyoruz. Biz lösemi hastalığı ile 1998 yılının başlarında tanışmak durumunda kaldık. O dönemler LÖSEV henüz kurulmamıştı. Devlet hastanesinde tedavi almaya çalışıyorduk. Çocuğumun özel durumundan ve kalp ameliyatından dolayı kemoterapi alması çok riskliydi. Tüm riskleri göze alarak, tedaviye başladık. Hastalığı attık, yavrum şimdi 23 yaşında ve durumu çok iyi” dedi.
Editör: TE Bilisim