Mehmet Necati GÜNGÖR Derdimiz sadece ekonomi ve adalet değil. En büyük sorunumuz eğitim. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu konunun çözümü için somut öneriler sundu. İktidar bu önerileri kabul eder mi, hayata geçirir mi; onu bilebilmek zor. Zira, iktidar, muhalefet kanadından gelen hiçbir öneriye itibar etmiyor, yerine getirmek istemiyor. Öğrencilerimizin bu pandemi döneminde sağlıklı eğitim yapabilmeleri için ilk etapta 53 bin yeni dersliğe, 60 bin yardımcı personele ve 100 bin öğretmene ihtiyacı var. Öğretmen ve yardımcı personel atamaları derhal yapılmalı. Kılıçdaroğlu açıkça şunlara da bildirdi: Türkiye’de 3 milyon öğrencinin evinde internet yok. Ayrıca 750 bin öğrencinin evinde de televizyon yok. Kılıçdaroğlu, bu konularda bir fonun olduğunu da söyledi, eğer kullanılmadıysa birçok eksikliğin bu fondan gerçekleştirilebileceğini kaydetti. Bu şartlarda uzaktan eğitim nasıl olacak? Çözümler sundu. CHP’li belediyeler, yer tahsisi yapılmak kaydıyla 53 bin derslik yapmayı taahhüt ediyorlar. Yeter ki gölge edilmesin, engel çıkarılmasın isteniyor. İnternet bağlantısı konusunda da servis sağlayıcılarla görüşülüp en düşük seviyeden veya parasız olarak bu 3 milyon çocuğumuzun internete erişimi sağlanmalı. CHP Genel Başkanı, Eğitim 12-13 maddelik bu eğitim deklarasyonuyla sorumlu bir muhalefet lideri olduğunu bir kez daha ortaya kaydı. “CHP sadece kuru muhalefet yapar, öneri sunmaz” görüşlerini de bir hamlede çürütmüş oldu. CHP’li belediyeler bu sorunların birçoğunu çözmeye talip. Yeter ki engel olunmasın. Ama iktidar, CHP’li belediyelere bu fırsatı verir mi? Sanmıyoruz. O zaman içinde bulunduğumuz eğitim çıkmazı ile baş başa kalmaya devam ederiz. Kinleri ve inatları yarıştırarak bir devleti yönetmek mümkün değildir. Devlet yönetimi, işbirliği ve vizyon ister. Ortak akılla, ortak çabayla hareket edilmeli. Alın size yapıcı muhalefet: CHP ve Kılıçdaroğlu daha ne yapsın? Eğitimi ıskalayan bir ülke geleceğini inşa edemez. Sayın Milli Eğitim Bakanı önce bu konulara kafa yormalı.