Mehmet Necati GÜNGÖR Bu da memleketimden bir söz: “Ekmek elden (yabancıdan) su gölden.” Memlekette ne kadar böyleleri varmış da haberimiz yokmuş. Ta ki iktidarın elindeki bazı belediyeler muhalefetin eline geçinceye kadar. Hanımefendi kadın kolları başkanıymış. 15 yıldan beri 6.5 milyarlık maaşını bankamatikten tıkır tıkır çekmiş, foyası meydana çıkınca da kendiliğinden istifa etmiş. Başkan peşini bırakmayacak elbet. Aldıklarını faiziyle birlikte tahsil edecek. Başka bir yerde adam başkanın yakınıymış. İtfaiyeci ama, ne itfaiyeci! Birkaç üst göreve birden atanmış, her birinden ayrı ayrı maaşlar. O da bankamatikten. Gelelim Ankara’ya: Mansur başkan günlerdir bankamatikçileri tespit etmekle meşgul. Şimdilik, galiba 17 bin! Bu güne kadar hep saklanmışlar. Neyse ki sosyal medya diye bir olgu var. Sosyal medya icat oldu, sırlar bozuldu. Neyse ki er birinden anında haberdar oluyoruz. Benim 93 yaşındaki anam, her televizyona bakışında, her böyle haberler alınca “sizi payhlanasız” (Erzurumcada temizlenesiniz, ölesiniz demek) diyor da başka bir şey demiyor. Bunlar, Hacıbayramdan zikirmatik alıp, bankamatikten beslenenler. Bunlar için ekmek belediyeden, su gölden. İstanbul Belediyesinde böyle 60 bin civarında matik memuru varmış. Tabii bunlar şimdilik birer iddia. Yakında foyalar bütün çıplaklığı ile ortaya çıkar, biz de görürüz. Bütün feryatları, mızıkçılıkları bundan. Öte yakada birçok mağdur. İşinden maaşından edilmiş, hapis yatmış, beraat etmiş ama bir türlü görevlerine döndürülmüyorlar. Neymiş, iktidardan değilmiş! Birisi elektrik mühendisi, diğeri ziraat mühendisi. Kendileri dışında aileleri perişan. Beraat ettikleri halde aylardır görevlerine döndürülmüyorlarmış. Büyük marketlerde poşet satarak, müşteri poşetlerini taşıyarak çoluk çocuklarına bakıyorlarmış. Böyle nice hikâyeler anlatılıyor. Az kalsın unutuyordum, birisi de üsteğmen. İşinden olmuş, beraat etmiş ama görevine dönememiş. Nişanlısı bile terk etmiş. Fukara annesi perişan, ağlayıp duruyor. Ne adalet ama!!!