Artun TALAY Roma’daki yarışları izlemek üzere İtalyan Cumhurbaşkanı ve devletin üst düzey yetkilileri gelince, bir kez daha gördük ki, altmış yaşın üstü kuşak dünyanın önde gelen yetkilileri ve atletizmi seviyorlar. Bu insanlarda atletizm kültürü ve bilinci çok yüksek. Ama bu durumu IAAF ıskalıyor, protokol rutini olarak görüyor, onların izleyici olarak gelmeleriyle gururlanıyor o kadar. Madem altmış yaş üstü kuşak atletizm sevgisi ve bilinciyle dolu, o zaman IAAF onlardan neden etkin bir şekilde yararlanma yoluna gitmiyor. Güney Amerika, Asya ve Afrika’da milyonlarca yoksul genç, yaşam mücadelesi verdiğinden atletizmin dışında kalmış durumda. Günde birkaç dolar kazanabilmek için en zor işlerde çalışıyorlar. Ayakkabıları yok, çevresi akrep, yılan ve çeşitli zararlılarla dolu kulübelerde yaşıyorlar. Beslenmek için günde bir tabak lapa bulduklarında seviniyorlar. Mikroplu, çamurlu suyu içmek zorunda olan bu milyonlarca gencin arasında kim bilir ne yetenekler var? Ama atletizmden uzaklar. Farklı bir atletizmden uzak genç grubu da şu. Gelişmiş ülkelerdeki çocuklar ve gençlere şu sorularak anket yapıldı. “Devamlı internetin başında oturuyorsun, sana ayda bin dolar versek evden hiç dışarı çıkmanı istemesek nasıl karşılarsın” “Çocuklar ve gençler dünden razı olurum”dediler. Aynı anket gelişmekte olan ülkelerin internet başından ayrılmayan çocuklarına ayda bin lira önerilerek sorulunca, onlar da razı olacaklarını söylediler. Bu farklı grupların atletizme kazandırılmaları için IAAF’ın protokol rutininden kurtulup, İtalyan Cumhurbaşkanı ve atletizmi seven tüm dünyanın üst düzey yöneticilerine proje üreterek desteklerini istemesi gerekmez mi?