ANKARA - Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Yenier, ‘’Günümüzde diş erozyonları ile sık karşılaşılmakta, bu da ele alınması gereken önemli bir konu haline gelmektedir. Hastalar, bu diş sorunlarıyla karşı karşıya geldiklerinde en büyük faktörlerden birinin en sevdikleri gazlı içecek, meyve suyu veya sporcu içeceği olduğunun farkında bile değiller” dedi. “Dental erozyon, asit kaynaklı oluşan lokalize, kronik, patolojik ve geri dönüşümsüz diş sert doku kaybıdır. Diş çürüklerinden farklı olarak diş plağında bulunan bakteriler tarafından üretilen asit yerine, diş minesinin; genellikle gazlı içecekler, soda (karbonatlı), birçok doğal meyve suyu, enerji ve spor içeceklerinde bulunan asitler ile çözülmesidir” diyen Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Yenier, “Diş sert dokusu bir kez kaybolduğunda, bu yüzey tabakası doğal olarak geri kazanılamaz. Bu nedenle, diş erozyonu uzun dönemde zararlı olabilen ve dişlerin şeklini ve estetiğini etkileyen, sürekli ve geri dönüşümsüz diş yüzeyi kaybına neden olabilir. Daha agresif durumlarda, örneğin; bulimiada (kusma ile mide asidinin dişleri aşındırdığı psikolojik bir durum) daha hızlı gelişir ve hatta diş ağrısı gözlenebilir. Kompleks bir nedene sahip olan erozyon, yiyecek ve içeceklerin kimyasal özellikleri, bireylerin beslenme alışkanlıkları ve davranışsal özellikleri, tükürük ve dişin yapısı tarafından etkilenmektedir” diye konuştu.