Uzman Sakine Soydan Cilt Bakımının Reçetesini Yazdı

Erken yaşlarda cildinize bakarak yaşlanmayı erteleyin

NAZ AKMAN / ANKARA - Estetisyen ve Dermokozmetik Uzmanı Sakine Soydan, kış aylarının etkisini azalttığı bu günlerde ciltte yaşanan bozuklar ve korunma yöntemlerini açıkladı. Özellikle mevsim değişikliklerinde karşılaşılan deri bozukluğu, nemsizlik ve olumsuz hava şartlarına bağlı gelişen hassasiyetlere ilişkin uyarılarda bulunan Soydan, sağlıklı bir cilde sahip olmanın tüyolarını verdi. ULTRAVİYOLE IŞINLARI KIŞ AYLARINDA DAHA TEHLİKELİ Aşırı soğuk ve sıcak havalarda ciltte oluşmaya başlayan reaksiyonları en az seviyeye indirmek için cilt tipine uygun ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Uzman Sakine Soydan, “Cildin en fazla zarar gördüğü zamanlar kış ayları ve aşırı güneşli yaz aylarıdır. Kış biterken ciltte aşırı kuruluk, nemsizlik, rüzgarın verdiği hassasiyet ve güneş ışınlarına bağlı zararlar oluşmaya başlıyor. Yani cilt zarar gördüğü bir dönemden çıkıyor. Bu süreçte zarar gören cilde normalinden biraz daha fazla bakım yapmak gerekiyor. Örneğin normal zamanlarda kullanılan nemlendiricinin kışın yoğunluğu arttırılmalı veya cilt besleyici serum ve maskelerle takviye edilmeli. Yaz kış koruma faktörlü kremler kullanılmalıdır. Ultraviyole ışınlar kış aylarında daha tehlikelidir bu sebeple güneş kremleri dışarı çıkıldıkça sürülmeli. Özellikle kliniklerde cilt bakımının yaptırılmasını öneriyoruz. Çünkü profesyonel bir destek almadan kullanılan ürünler daha büyük zararlara sebep olabiliyor. Yani yaz aylarına kıştan hazırlanmak gerekiyor” ifadelerine yer verdi. DERMOKOZMETİK ÜRÜNLER DAHA FAZLA TERCİH EDİLİYOR Cilt, saç ve vücut bakımı için ilaç teknikleri kullanılarak üretilmiş ve dermatolojik klinik testler sonucu elde edilen dermokozmetik ürünlerin  daha fazla tercih edildiğini belirten Soydan, televizyonda ve internette cilt için verilen formüllerin uygulanmaması gerektiğine de dikkat çekti. Queen Bee Güzellik Salonu sahibi Sakine Soydan, “Yaklaşık yirmi yıldır bu mesleği yapıyorum uzun yıllar boyunca da dermokozmetik alanında çalıştım. Cilt rahatsızlıkları, deri hastalıkları gibi birçok alanda da bilgi sahibiyim. Özellikle dermokozmetik alanında yazılar yazmaya çalışıyorum çünkü insanları bilgilendirmek istiyorum. Kadınlarında yakından takip ettiği gibi uzun süredir dermokozmetik diye bir furya başladı ve buna bağlı konuya ilişkin oldukça fazla bilgi kirliliği de arttı. Klinik ortamlarda bilim adamları tarafından yapılan ciddi çalışmalar sonucu kimyasal madde kullanılmadan cilde uyumlu ve bir takım testlerden geçerek onaylanan ürünlere dermokozmetik diyoruz. İçeriğinde koku verici parfüm, paraben gibi kimyasalların olmaması bu ürünlerin tercih edilmesini arttırıyor. Televizyonlarda birçok hekim veya bitki bilimci cilt bakımına ilişkin her geçen gün farklı karışımlar öneriyor. Bitkisel ürünlerin gelişi güzel bir biçimde farklı gıdalarla farklı oranlarda karıştırması ciddi reaksiyonlara sebep olabilir. Örneğin balın içine ilave ettiğiniz bir tutam lavanta yağı eğer bir milimse belki faydalı olacaktır ancak iki milimse katınca da belki de cilde zararlı bir etkisi olacaktır. Bunların klinik ortamlarda birbirleri ile uyumluluğunun test edilmesi ve kişilerin cilt tiplerine göre uygulanması gerekiyor” dedi. YAŞLANMA ERKEN YAŞLARDA İTİBAREN BAŞLIYOR Erken yaşlardan itibaren cilt temizliğini doğru yöntemlerle yaparak daha sağlıklı olunabileceğini ifade eden Sakine Soydan, aşırı makyaj sonucu derinin temizlenmemesi sonucu birçok hastalığın ortaya çıkabileceğini de aktardı. Soydan, “Cilt bakımına erken yaşlardan itibaren başlamak gerekiyor. Dünyada bu alanda çalışmalar yapan uzmanlar yaşlanmanın 16 yaşından itibaren başladığını söylüyor. Gözlerdeki parlaklık, saç renginin matlaşması, ten rengi tonunun değişmesi gibi birçok değişiklik genç yaşlarda başlıyor. Bakım dediğimiz şey yoğun kozmetik ürünlerini ya da makyaj malzemelerini kullanmak değil. 16 yaşındaki çocuğa kırışıklık kremi ya da leke kremleri tavsiye edemeyiz. Ancak cildin o yaşlardan itibaren temizlenmesi arındırılması ve nemlendirilmesi ile güneş koruyucu bir kremin kullanılması faydalı olacaktır. Zaten bunlar yapıldığı sürece kişinin cildinde ileri yaşlarda ciddi sıkıntılarda oluşmayacaktır. Bakım dediğimiz şey temizleme nemlendirme ve sağlıklı olan cildi korumadır ve buna da erken yaşlarda başlanmalıdır. En önemli husus sahip olunan sağlıklı cildi korumaktır” CİLT BAKIM ÜRÜNLERİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ Soydan konuşmasına şöyle devam etti; “Cilde ilişkin yanlış bilinen birçok şey var, örneğin cilt kuruluğu dediğimiz şey ile cildin nemsiz olması farklı şeylerdir. Çoğu kişinin cildi nemsiz kaldığı için kuru olduğunu düşünüp bulduğu her ürünü kullanıyor bu da beraberinde ciltte yağlanmaya sebep olabilir. Öncelikle cilt analizleri yaptırılarak uzman tavsiyesi olmadıkça her krem veya uygulama cilde sürülmemelidir. Cilt tipleri bellidir ama cilt durumları farklıdır bu sebeple hekimler ve uzmanlara danışılarak ürün kullanılmalı. Sağlık alanında da çalışmalarda bulunduğum için, eczanelerde satılan dermokozmetik ürünlerin kullanılmasını tavsiye edebilirim. Alınan ürünlerin içeriğine bakılarak, kişide herhangi bir yan etki yaratmayacağı şekilde kullanılmasını öneriyorum. Bakımlı olmak makyaj malzemelerini yoğun şekilde kullanmak değil. Dünyada artık az bir makyajla doğal görünmek gibi bir moda başladı. İnsanlar saçlarını boyayıp fönlemeden, kaşlarını almadan yoğun makyajlar yapmadan günlük hayatlarına devam etmeye başladı. Bu çok güzel bir şey çünkü cildi kimyasallardan uzaklaştırmış oluyoruz. Eğer çok sık makyaj yapan kişiler varsa da mutlaka makyaj sonrası cildi temizleme ve arındırma için doğru ürünler kullanıp nemlendirmesini yapmalıdır. Önemli olan makyaj yapmak değil makyaj sonrası yapılan bakımdır.” 20 YILLIK MESLEK HAYATIMIN 15 YILI EĞİTİM ALMAKLA GEÇTİ 20 yıllık meslek yaşamı boyunca eğitim alarak, bu alanda başka kişileri de bilgilendirdiğini anlatan Estetisyen ve Dermokozmetik Uzmanı Sakine Soydan, cilt bakımı ve güzellik mesleğine ilişkinde şöyle konuştu: “Bu meslekte çalışan kişiler maalesef son model makineler ve pahallı kremler kullanarak alanda başarılı olduğunu vurguluyor ancak her şeyden önemlisi bilgi sahibi olmaktır. Sağlık sektöründe yetişen bir estetisyenim, yıllardır eğitimler alıyorum hala bu alanda çalışmalar yapıyorum. 20 yıllık iş hayatımın neredeyse 15 yılı eğitim almak ve vermekle geçti. Haftada en az üç gün profesyonel kişilerle cilt, deri, deri rahatsızlıkları, kozmetik ürünler, aktif maddeler, cilde oranları ve karşılaşılabilecek sorunlar ayrıca beden dili gibi pek çok eğitimlere katılmaya çalışıyorum. Cilt tanıma, kozmetik ürünler hakkında detaylı bilgilere sahibim. Çoğu zaman bize eğitim veren kişilere ben eğitim veriyorum çünkü bu alanda çalışan çok fazla kişi olmasına karşın bilgisi sahibi olan kişi sayısı oldukça düşük. Bu nedenle kendimi çok şanslı hissediyorum, mesleki açıdan ciddi bir birikimim var. İlerleyen zamanlarda ilk işim bu alanda insanları bilgilendirici seminerler vermek olacak. Cildini tanıyan ve sağlıklı uygulamalar ile koruyan bilgili bir toplumun olmasını istiyorum. Çünkü bilgili insan arttıkça konuştuğumuz dilde aynı olacaktır.” Queen Bee Güzellik Salonu sahibi olan Uzman Sakine Soydan, ayrıca son zamanlarda Türkiye’de kalıcı makyaj yapan kişi sayısının arttığını da ifade etti. Yüz de kaş, göz kapağı üzeri ve dudağa yapılan kalıcı makyaj ile bireylerin ayna karşısında daha az zaman geçirdiklerini bu yöntemin daha pratik olduğunu da vurguladı.