Mehmet Necati GÜNGÖR Erzurum, yıllardan beri rötarlarla anılan bir şehir. Bu şehir, siyasi tercihini cömertçe ve peşin kullanır da, hizmetleri hep rötarlı alır nedense. Bu yüzden halkı hep “sahapsız şeher” diye yakınır. Oysa, şehrin sahibi, o şehrin halkıdır, o halkın iradesidir. Halk, iradesini doğru yönde kullanırsa sahipsiz kalmaz, dolayısıyla “sahipiz şehir” diye de anılmaz. Bu şehir, günün iktidarına yüzde 70 oranında oy vererek rekor kırıyor yıllardır. Ama, hizmet almaya gelince bu oran yüzde 30’dan yukarı çıkmıyor nedense. Türkiye’nin üç yoksul kentinden birisidir Erzurum. Bunu biz söylemiyoruz, devletin resmi kayıtları söylüyor. Yalnız kalmasın diye Bayburt’u da eklemişler yanına. Meselâ, komşusu Erzincan, Erzurum’a göre çok şanslı bir il. İki Başbakan çıkarmış. Biri ANAP’lı Yıldırım, diğeri AKP’li Yıldırım. Birinin adı, diğerinin soy adı Yıldırım. Erzincan’a hizmetleri yıldırım hızıyla aktarmışlar. Akbulut, Özal’ın başbakanıydı. Ancak, Erzurum’un Polis Okulu, Hukuk Fakültesi gibi hizmetlerini Erzincan’a aktararak Erzurum’a haksızlık yaptı ve zamanı gelince Erzurum delegelerinin kulis faaliyetiyle Genel Başkanlıktan ve Başbakanlıktan oldu. Soy adı Yıldırım olan Binali bey de, tıpkı Yıldırım bey gibi Erzurum’a hep yan baktı. Meselâ Erzurum için çok büyük önem ve beklenti taşıyan hızlı tren projesini Erzincan’a kadar getirip, Erzurum yararlanmasın diye yönünü Karadeniz’e büktü. O’nu da aynı akıbet bekliyor. Şimdi, bu Erzurum’un AKP milletvekilleri gitmişler, İstanbul’da Binali bey için kulis yapıyorlar. Sıkılmadan. Erzurum’a hiçbir hizmeti getirmeyen, beklenen hizmeti ise Erzurum’dan geçmesin diye Karadeniz’e kaydıran bu zat için. İstanbul’da yaşayan Erzurumlular bunları dinler mi bilemeyiz. Erzurumlular, bu Yıldırım’ı da İstanbul’da çarpacak, göreceksiniz. Bildiğimiz şu ki, yıllar önce Erzurum’dan İstanbul’a göç etmiş Erzurumluların kısmi azamisi dadaşlık kültürüyle yetişmiş, memleketleriyle gönül bağlarını kesmemiş insanlar. Bu beceriksiz vekillerin söylemlerine kanmayacaklardır. Erzurum’a uçaklar hep rötarlı gidiyor neden? Geçen gün bir dostum havaalanından aradı: İki saat rötarlıyız. Diğer illere giden uçaklar tam saatlerinde kalktığı halde bizim uçaklar hep rötar yapıyorlar. Bu şehrin sahibi yok mu? Yok maalesef. İktidara yüzde 70 oy veren bu şehir, “elde bir” olmuş, sözünü ve ağırlığını kaybetmiş durumda. Uçaklar da, trenler de rötarlı gelir bu şehre. Aynı vasıtayı kullanan vekiller de rötarlı gelirler ama, hiç sesleri çıkmaz nedense. Onlar da Erzurum halkı gibi kaderlerine rıza göstermişlerdir. İstanbul’da başkası için boy gösterirler de, kendi hemşerileri için kıllarını kıpırdatmazlar. Bu da kadersiz Erzurum’un yeni siyaset tipidir! Gün ola, harman ola…