ETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Bılıkçı: Geçen yılın ramazan ayına göre kırmızı et tüketiminde yüzde 50 düşüş var. Bunun sebebi et fiyatlarının geçen seneden bu yana önemli oranda artması
Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (ETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, kırmızı ette son bir yılda yüzde 30'a varan artış nedeniyle geçen seneye göre bu ramazan ayında et tüketiminin yarı yarıya azaldığını söyledi. Kırmızı et tüketimine ilişkin soruları yanıtlayan Bılıkçı, bu ramazan ayında kırmızı ete zam yapılmadığının altını çizerek, fiyatlarda artış yaşanmadığını söyledi. Ramazan ayında kırmızı et tüketiminin istediklerini gibi olmadığını dile getiren Bılıkçı, "Geçen yılın ramazan ayına göre kırmızı et tüketiminde yüzde 50 düşüş var. Bu çok ciddi bir rakam. Bunun sebebi et fiyatlarının geçen yıldan bu yana önemli oranda artması" diye konuştu. Bılıkçı, et fiyatlarının TÜİK verilerine göre son bir yılda yüzde 28 arttığını kaydederek, "Aslında etin fiyatı perakendede yüzde 18 artmış. Üreticiden satıcıya  gelişte ise yüzde 28 yükselmiş. Yani burada perakendeci, halka ulaştıran kişi olarak  zammın hepsini yansıtmamış" ifadelerini kullandı. Et fiyatlarının düşmesi için süt tüketiminin artması gerektiğini vurgulayan Bılıkçı, bunun artması halinde besilik hayvan sayısının artacağını kaydetti. Bılıkçı, etçi ırka sahip hayvanlara önem verilmesinin şart olduğunu, damızlık şirketinin kurulmasıyla da etçil hayvanların sayısının artmasının sağlanabileceğini söyledi. "Etçi hayvan sayısı artmalı" Bılıkçı, Türkiye'de ağırlıklı olarak sütçü diye tabir edilen "holştayn" cinsi hayvanların bulunduğu bilgisini vererek, bu hayvanlara angus, simental, şarola, limuzin gibi et verimi daha yüksek olan hayvanların tohumlamasının yapılması gerektiğini bildirdi. Mustafa Bılıkçı, "Bu uygulamaya yöneliş olursa daha az hayvan besleyip daha fazla et alırız. İşletmelerin et kalitesi yükselir, şirketler çok kar sağlar, vatandaş daha ucuz et yer" dedi ve şöyle devam etti: " Et verimi daha yüksek olacağı için bu hayvanlar sütçü ırklarla aynı oranda yem yese de daha hızlı kilo alacaklar. Türkiye'de  fazla mera yok. Hayvanlar genelde yem ile besleniyor. Yem fiyatlarının düşük olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla bunlar et fiyatlarının yükselmesine neden oluyor" Etçi özelliğiyle öne çıkan hayvanlara önem verilmesinin yanı sıra "damızlık hayvan üreten çiftliklerin sayısının" artması gerektiğinin altını çizen Bılıkçı, Türkiye'de besilik hayvan ihtiyacının bulunduğunu, küçük danalara duyulan ihtiyacın ise ithalatla giderilmeye çalışıldığını söyledi. "Süt tüketimi artarsa besi sayısı artar,  et fiyatı düşer" Bılıkçı, "Hayvan yetmiyor. Damızlık hayvan sayısı artsın ki danalar da artsın. Etçi ırklara yönelmeliyiz ve süt tüketimini artırmalıyız. Süt ihracatı çok önemli. Bunlar olursa Türkiye'deki etçi hayvan sayısı artar, fiyatlar aşağı düşer ve halkımız rahatlıkla  kırmızı et yer. Fiyatlar arttıkça kırmızı et tüketimi doğal olarak azalıyor" ifadelerini kullandı. Dana ithalatı uygulamasını beğendiğini dile getiren Bılıkçı, ancak bunun kalıcı bir çözüm olmadığını aktardı. Bılıkçı, şöyle devam etti: "Bunu da yapmasak et fiyatı daha fazla yükselecek. Şu anda bir kilo etin fiyatının yüzde 30'unu yem, yüzde 70'ini besilik hayvan belirliyor. Besilik hayvan fiyatı arttığı sürece et fiyatı da artar. Son bir yılda yem fiyatları yüzde 5-10 arası arttı. Besilik hayvan fiyatında yüzde 60 düzeylerinde bir artış var.Bunun sebebi Türkiye'de yeteri miktarda hayvan sayısının olmaması. Bu artışlarda en fazla parayı besiciler kazandı. Ne sanayici ne başkası böyle kazanç elde etmedi.  Besilik hayvanı doğurtan sütçüler kazandı. Son bir yılda et fiyatları toptan satışlarda yüzde 28, perakende de ise yüzde 18 arttı. Ramazan ayında zam olmasa da son bir yıldaki artışlar vatandaşın et tüketimini ciddi şekilde etkiledi." "Türkiye'de et  tüketimi düşük" Bılıkçı, dünyada her geçen gün et tüketiminin arttığını belirterek, kırmızı etin yerini ne tavuğun ne de balığın tuttuğunu söyledi. Türkiye'de kişi başı et tüketiminin yıllık 13 kilogram ile çok düşük olduğunu dile getiren Bılıkçı, bu rakamın Avrupa'da 36, Amerika'da 65 olduğunu aktardı. Bılıkçı, "Gelişmeçağındaki gençlerimizin zeka gelişimini olumlu yönde etkileyen en önemli faktör kırmızı et. Bunun tüketimini artırmalıyız" dedi. Uzmanlara göre bir kişinin günde en az 100 gram kırmızı et tüketmesi gerektiğini belirten Bılıkçı, geleceğe umutla baktıklarını, sektörü büyütmek için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini sözlerine ekledi.
Editör: TE Bilisim