Ergün Küzenk: Bitlis’ten Ankara’ya uzanan bir yolculuk

HABER VE FOTOĞRAF / SULTAN YAVUZ ÖZNANIR (ANKARA) - Bitlis’ten Ankara’ya, sosyal medyadan basılı kitaba ulaşan bir yolculuk onun hikâyesi... Her hikâye biriciktir ama herkes hikâyesini yazamaz. Anıları yazmak için güçlü bir hafızanın yanı sıra, iyi de bir hikâye anlatıcısı olmanız gerekir. Bazı insanlarda anlatabilme kabiliyeti doğuştan gelir, belki bir yazar değildir ama anlatmaya başladığında etrafında mutlaka bir dinleyici kitlesi oluşur. Doğal bir hikâye anlatıcısı olan Küzenk de sözle ifade ettiklerini, sosyal medya üzerinden yazmaya başlamış. Esprili ve akıcı dili, elbette insanların gözünden kaçmamış ve editör olan arkadaşı Celal İnal, bu anıların kaybolup gitmemesi için Küzenk’e bir öneride bulunmuş. Böylece Küzenk’in Facebook üzerinde anlattıkları, çok samimi bir tanıklık olarak kitaba dönüşmüş: “Bitlis’ten Ankara’ya… Beni duyuyor musun?” Ergün Küzenk’in “Bitlis’ten Ankara’ya… Beni Duyuyor musun?” isimli kitabı, 1950’li yılların Türkiye’sinden günümüze uzanıyor. Oldukça akıcı bir dille yazılan ve insanın yüzünde tebessüm, damağında da tat bırakan kitap, yılların tanıklığına, acı, tatlı hikâyelere dayanıyor. Aklında, yazdıklarını kitaplaşma fikri olmayan Küzenk’in anlatıları sosyal medyada hayli ilgi çekince, editör arkadaşı Celal İnal, ona yazılarını kitaplaştırması için öneride bulunmuş. Yazıların seçilmesi, her birine özel bir fotoğraf düşünülmesi derken, emeklerinin karşılığı sıcacık bir kitapla ellerine doğmuş. Kitabın imza gününde konuşan İnal, “Ergün Küzenk’in Bitlis’ten Ankara’ya… Beni Duyuyor musun? Adını taşıyan kitabı, aslında Facebook’ta ‘Anlatı-Anlatıver…’ adını taşıyan bir sayfanın dağınık metinlerinin bir araya geldiği bir çalışma… Özenli bir çalışma çünkü her kıssadan hisseyle ilgili görseller büyük bir titizlikle seçildi ve değerlendirildi. Geleceğe kalacak önemli bir tanıklık olduğunu düşünüyorum, o yüzden de Ergün Küzenk’i kutluyorum” diyor. Sosyal medya, suya yazılan yazı gibidir İnal, sosyal medyada yazılan anlatıların suya yazılan yazı gibi kalıcı olmadığını belirtiyor. Dostu Küzenk’in yazdıklarının da akıp gitmesini istemediği için devreye girmiş. İnal, kitabın ortaya çıkışını şöyle anlatıyor, “Ergün Küzenk, sosyal medyada yazıyordu ama bir kalıcılığı olmayacaktı. Öyle olunca, bu anlatıların kalıcı bir ürüne dönüşmesi gerektiğini düşündüm. İlk önerdiğim zaman büyük bir heyecanla ‘evet’ dedi. Sonraki süreçte, Facebook’ta yazdıklarını bir bir derledik ve önemli kısmını kitapta değerlendirdik. Facebook ve benzeri sosyal ortamlar, bir tür suya yazılan yazı gibidir ve kalıcı değildir. O yüzden, Küzenk’in yazdıklarını yayınlamak gerekiyordu.” Üç hafta önce kitap yayımlanan kitabın, zahmetli bir süreç sonunda ortaya çıktığını söyleyen İnal, “Emek verdik ve iyi ki de vermişiz çünkü sahiden sevimli bir kitap çıktı ortaya… Kitap, sadece Bitlis’ten Ankara’ya ulaşan bir yolculukla sınırlı değil, Türkiye’nin tarihiyle, ötekilerin tarihiyle hesaplaşan ve tanıklıklarla dolu bir kitap...” diyor. [caption id="attachment_86381" align="aligncenter" width="600"]                                                                Yazar Ergün KÜZENK[/caption] Ergün Küzenk: “Çocukluğumuzu, fukaralığımızı, çektiğimiz çileleri kaleme döktüm” Yazar Ergün Küzenk, bir gün anılarını kitaplaştıracağını hiç aklına getirmemiş ama anlatmaktan da yazmaktan da vazgeçmemiş. Hem sözlü hem yazılı anlatımı ile beğeni kazanan Küzenk, kitabının ortaya çıkışına dair şunları söylüyor, “Serüvenim, Facebook’ta yazdığım kısa hikâyelerle başladı. Bazı arkadaşlarım, bana ‘bunu sen mi yazdın?’ diye soruyorlardı. ‘Ben yazdım’ dediğimde de, ‘bunların bir kitap hâline getirilmesi güzel olurdu’ diyerek beni teşvik etmeye başladılar. Özellikle Profesör Büşra Ersanlı, editör arkadaşım Celal İnal ve değerli arkadaşım Vildan Tüfekçioğlu’nun katkıları çok büyük oldu. Onların önerisiyle, onların sevk etmesiyle bu yola düştük ve aklımda olmadığı hâlde, bir serüvene girer gibi girdim. Celal İnal yanımda olmasaydı, ben biraz tembel tabiatlı olduğum için bu kitap çıkmazdı. Ona da burada teşekkürlerimi arz ediyorum…” [caption id="attachment_86382" align="aligncenter" width="620"]                                                  Editör Celal İnal ve Yazar Ergün Küzenk[/caption] Yazdıklarım beğenildikçe, hatıralarım daha canlanır oldu Kitaptaki anıların 1950 yılında, dört yaşındayken Bitlis’ten Ankara’ya doğru yola çıkmasıyla başladığını belirten Küzenk, “Belleğim bir hayli kuvvetli olduğu için, detayları dâhi hatırlayabildiğimden anılarımı yazmaya başladım. Çocukluğumu, fukaralığımızı, çektiğimiz çileleri kaleme döktüm ve bu anlatılar beğenildi. Beğenildikçe de yazıların arkası gelmeye başladı, hatıralar daha canlanır oldu. Derken, çoğaldı ve sonunda bir kitap hâline geldi” diyor. Ergün Küzenk’in Gece Kitaplığı yayınlarından çıkan Bitlis’ten Ankara’ya… Beni Duyuyor musun?” adlı kitabı, İdefix, Kitap Yurdu, D&R, Nobel Kitap ve Arkadaş’tan temin edilebilir.
Editör: TE Bilisim