Duygu ERDEM / Modern yaşamın koşuşturmayla geçen, hızlı akışı içinde tercih edilen beslenme tarzlarından olan fast-food, son yıllarda hayli revaçta olan bir sektördür. Her geçen gün, hazır yiyecek sektörü gelişmekte ve bu besinlerle beslenen kişi sayısında ciddi artışlar görülmektedir. Fast-foodun başlıca tercih edilme sebebi , yoğun tempolu yaşantımızda,kısa sürede hazırlanması ve yine kısa sürede tüketilebilmesidir. Çabuk tüketilen bu besinler lezzetli olarak düşünülmesine karşın bunların tüketimi, bir çok zararı da beraberinde getirmektedir. Pek çok fast food ürününün fazla kalorili olması, çok miktarda tuz veya şeker içermesi ve besin değerlerinin düşük olması nedeniyle sağlığımız için zararlı olduğu bilinmektedir. Bizler bunu geçici bir zarar olarak ya da sadece kilomuzu arttıran bir beslenme tercihi olarak görebiliriz. Bu konularda haksız da sayılmayız. Ancak, uzun yıllardır süren bir araştırmanın sonuçlarına göre, bu gıdaların zararlarının bununla da kalmadığı, vücudumuzda ve sağlığımızda ciddi etkiler bıraktığı ortaya çıktı: Fast- food ürünleri insanda ciddi ve kalıcı etkilere yol açan kimyasallara sahip! Bu araştırma, bu besinlerin insan vücudu üzerine etkilerini belirlemek için, 2003 ile 2010 yılları arasında, 9 bin kişiden düzenli aralıklarla veri alınarak yapıldı. Araştırma öncelikle, insanların fast-food ürünlerini, sıklıkla tercih ettiğini, yetişkinlerin yanı sıra çocukların da azımsanmayacak derecede fast foodla beslendiğini gözler önüne serdi. Araştırmada, katılımcıların son 24 saat içinde ne yediklerini detaylı bir şekilde kaydedildi. Katılımcılardan alınan idrar örneklerinde, araştırmacılar 2 farklı kimyasalın varlığını tespit ettiler ve bunların etkilerini incelediler. DEHP ve DiNP olarak bilinen bu iki kimyasalın oranının, fast-food ürünü tüketenlerde, tüketmeyenlere oranla, ciddi derecede artış gösterdiği gözlendi. Az fast-food tüketenlerin vücudunda, hiç fast-food ürünü tüketmeyenlere göre DEHP kimyasalının, %15.5, DiNP kimyasalının ise %25 daha fazla olduğu ortaya çıktı. Aşırı fast-food ürünü tüketenlerde ise, hiç tüketmeyenlere göre bu oranların, %24 ve %39 aralığında fazlalık gösterdiği görüldü. Araştırmalar, katılımcıların genetik özellikleri ve patolojik geçmişleri göz önüne alınarak incelendi ve bunun sonucunda fast-food ürünlerinin vücuda verdiği kimyasal zararlar objektif bir şekilde ortaya konuldu. Peki bu kimyasallar nelerdir ve zararları nelerdir? DEHP ve DiHP flalat adı verilen kimyasallardır. Bu iki tür flalat, endüstride sıkça kullanılmaktadır. Özellikle, gıda, paketleme, oyuncak üretimi gibi sektörlerde sıkça kullanılmaktadır.Bu kimyasalların oldukça zararlı olduğu ve insan sağlığını tehdit ettiği araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur. Bunun sonucu olarak Avrupa ülkelerinde bu kimyasalların endüstride kullanımlarına kısıtlamalar getirilmiştır. Amerika’da ise oyuncak üretiminde bu maddelerin kullanımıyla ilgili ciddi kısıtlamalar getirilmiştir. 2012 yılındaki çalışmalara göre DEHP’nin diabet hastalığıyla ilişkili olduğu ortaya çıkmıştır. 2013 yılında yapılan bir çalışmaya göre, bu endüstriyel kimyasallara çok fazla maruz kalmanın, çocuklarda çeşitli alerjik hastalıkların görülme riskini arttırdığı gözlenmiştir. Geçen yıl yapılan bir çalışmaya göre, ftalat adı verilen bu kimyasallara maruz kalmanın kan basıncını arttırdığı belirlenmiştir. 2016 yılında yapılan yeni bir çalışma da bu kimyasalların, çocuklarda davranış gelişimini olumsuz yönde etkilediğini ortaya çıkartmıştır. Hazır besinlerin üretim koşulları göz önünde bulundurulduğunda bahsedilen kimyasalları bu ürünlerden arındırmak pek mümkün olmayacaktır.. Marketten aldığımız,kendimiz pişirerek yaptığımız besinleri tercih etmemiz,fast food ürünlerinden olabildiğince uzak kalmamız, sağlığımız açısından önemli bir adım olacaktır.