Ünlü piyanist Fazıl Say, sosyal paylaşım sitesi Twitter'da paylaştığı bir mesaj nedeniyle hakkında "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan açılan davada verilen 10 aylık hapis cezası hükmünün Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden yapılan yargılamada beraat etti. İstanbul 71. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanık Fazıl Say katılmazken, Say'ı avukatı Meltem Akyol temsil etti. Davanın müştekisi Orkun Şimşek, davanın katılanları Ali Emre Bukağılı ile avukatlar Gülcan Karakaş, Ayfer Bayer ve Fatih Mehmet Doğan da duruşmada hazır bulundu. Söz alan müşteki avukatları, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bozma ilamını hatırlatarak, bu ilama karşı mahkemenin direnmesini talep etti. Müşteki avukatı Bayer, sanık Say'ın paylaştığı tweetlerin farklı zaman aralığında olduğunu öne sürerek, "Sanığın paylaştığı tweetleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM), ucuz saldırı ve nefret söylemi olarak değerlendiriyor. Biz, sanığın Türk Ceza Kanununun (TCK) 216/3 maddesinin yanında 216/2 maddesinde düzenlenen suç tipine uygun olduğu kanaatindeyiz. Biz Yargıtay'ın temyiz kararına direnilmesini ve sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi. Hakim, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bozma ilamı kararının, usül ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle karara uyulmasını hükmetti. Esas hakkındaki son savunması sorulan piyanist Say'ın avukatı Akyol da, davanın konusunun kamu barışına yönelik işlenen bir suç olduğunu vurgulayarak, "Bu tür davalarda şahsi müdahil söz konusu değildir. Yargıtay da buna vurgu yapmıştır. Bahsedilen AHİM kararlarının hiçbirinde hürriyeti bağlayıcı ceza verilmemiştir. Müvekkilimin beraatine karar verilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. Dosyayı karara bağlayan hakim, davaya katılma taleplerin tamamını reddederek, sanık Say'a yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Say'ın beraatine hükmetti. Fazıl Say'ın sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki mesajları konusunda suç duyurusunda bulunulması üzerine davaya bakan dönemin İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi, 15 Nisan 2013'te verdiği kararla sanık Fazıl Say'a, "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan 10 ay hapis ceza vermiş, bu cezanın hükmünün açıklanmasını 5 yıllık denetimli serbestlik şartıyla geri bırakmıştı. Say'ın avukatı Meltem Akyol, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etmişti. İstanbul Nöbetçi 29. Asliye Ceza Mahkemesi de itirazı 26 Nisan 2013'de kabul ederek, kabul kararına, "yerel mahkemede sanığın aleyhine verilen kararla ilgili haklarının yeterince hatırlatılmadığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında usulü hatalar bulunduğu" yönünde gerekçe göstermişti. Bu karar üzerine İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi dosyayı "kanun yararına bozma" talebiyle Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne iletilmesi talebiyle, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermişti. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, "kanun yararına bozma" talebini reddederek, dosyanın, verilen hükmün açıklanması için, esas mahkemesi olan İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini kararlaştırmıştı.