Stanford Üniversitesi Ekonomi Profesörü John Taylor, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) noktasal grafiğinin piyasaları yanlış yönlendirdiğini belirterek, "Noktasal grafikteki projeksiyonların hangi üyelere ait olduklarını bilmek isterdim. Bence bu çok faydalı olurdu. Çünkü hangi noktanın kime ait olduğunu bilmemek kafa karıştırıyor." dedi. Merkez bankalarının faiz oranını belirlerken kullanabileceği "Taylor Kuralı" ile ünlü ekonomist John Taylor, ABD Kongresi'nin Fed'e kendisinin geliştirdiği kuralı kullanarak reform baskısı yapmasını nasıl karşıladığı sorusu üzerine, Fed'in reforma ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Kongrenin önerdiği reformun, Fed'in bağımsızlığını olumsuz etkilemeyeceğini ifade eden Taylor, şunları kaydetti: "Benim istediğim reform, Fed'in politika enstrümanlarını nasıl kullanacağına yönelik stratejisini önceden bildirmesini gerektiriyor. Bunu nasıl yapacağına Fed, kendisi karar verebilmeli ve nedenini açıklamak kaydıyla stratejisini istediği zaman değiştirebilmeli. Dolayısıyla bu küçük bir değişiklik ve Fed'in bağımsızlığını olumsuz yönde etkilemez. Tam tersine, ne yaptıkları ve yapacakları bilineceği için Fed'in hesap verebilirliğini ve bağımsızlığını güçlendirir." Taylor, Fed'in 1997'den 2000'e kadar piyasadaki toplam para arzı aralığını ABD Kongresi'ne rapor etme zorunda olduğunu, bunun kaldırılmasının ardından yerine herhangi bir kuralın getirilmediğini hatırlattı.  John Taylor, mevcut durumun Fed'in iletişim kabiliyetini sınırlandırdığına dikkati çekerken, özellikle noktasal grafiğin "kafa karışıklığı yarattığını" söyledi.  "Noktasal grafikteki projeksiyonların hangi üyelere ait olduklarını bilmek isterdim. Bence bu çok faydalı olurdu. Çünkü hangi noktanın kime ait olduğunu bilmemek kafa karıştırıyor" diyen Taylor, grafiği şu anki haliyle sadece uzun vadeli ortalama faiz beklentisini göstermesi açısından yararlı bulduğunu ifade etti. Stanford Üniversitesi Ekonomi Profesörü Taylor, ticari bankaların yaşadığı zorluklarda düşük faiz oranıyla birlikte sıkılaşan regülasyonların da etkisi olduğunu belirterek, "Bence aradaki ilişki insanların kanıtlayabileceğinden daha direkt...  Bankalara uygulanan regülasyonların kredi verme isteğini ve kapasitesini sınırladığı bir gerçek. Eğer çok düşük faiz ortamı ve ek düzenlemeleri bir araya getirirseniz verilen kredi miktarı elbette düşer." ifadelerini kullandı.