UTKU ŞENSOY Amerika Birleşik Devletleri’nin Minnesota eyaletine bağlı Minneapolis şehrinde siyahi George Floyd’un polis tarafından gözaltına alınma sırasında öldürülmesi üzerine başlayan gösteriler başkent Washington’a da sıçrayınca, ABD Başkanı Donald Trump, Ulusal Muhafızları göreve çağırmıştı. Gösteriler ve tepkiler ülke çapına yayılıp çığ gibi büyüyünce geri adım atmak zorunda kalan Trump, ulusal muhafızları geri çekti. New York Times gazetesi, görüntüler, ses kayıtları ve görgü tanıklarının beyanlarıyla bu olayı başından sonuna kadar tüm ayrıntılarıyla derleyip okura aktardı. Gazetede yazılanlardan bir bölüm; George Floyd daha önce güvenlik görevlisi olarak çalıştığı işini Korona salgınında kaybeden 46 yaşında bir adam. Olay günü bir marketten sigara alıp aracına giderken market sahibi Floyd'un verdiği 20 $'lık banknotun sahte olduğunu fark ediyor. Floyd'un aracına gidip başka para vermesini istiyor. Floyd bunu kabul etmeyince market sahibi polisi arıyor. Floyd'un sarhoş olduğunu belirtip şikayetçi oluyorlar. Olay yerine ulaşan polis önce silah çekip ardından Floyd'u arabadan çekip çıkartıp duvara yaslayıp kelepçeliyor. Tüm bunlar yaşanırken, Floyd herhangi bir direnç göstermiyor. Floyd’ u polis aracına götürürken, klostrofobi korkusu olduğunu, araca binmek istemediğini söyleyip yere yığılıyor. Bu ana kadar Floyd’u öldüren polis memuru Derek Chauvin henüz orada yoktur. Olay yerine kendisi gibi hakkında çok sayıda şikayet bulunan mesai arkadaşı Tou Thao ile gelip müdahalede bulunuyorlar. Yerde yatan Floyd'u önce polis aracına sokmaya çalışırlar, başaramayınca arabacın yanında asfalta yatırıyor. Bu anda Floyd’un başında 4 polis memuru bulunuyor. Chauvin dizini Floyd'un boynuna koyup bastırmaya başlayınca, Floyd inleyerek nefes alamadığını söylüyor. Bu müdahale sırasında Floyd'un ağzından kan gelince polisler "çok acil değil" kodu ile ambulans çağırır. Bir süre sonra da kodu "acil durum" olarak değiştirler. Bu arada olup biteni gözlemleyen bir kadın, o yedi  dakikalık videoyu kaydeder ve dünyayı ayağa kaldıran görüntüleri paylaşır. Hepimiz malumu olan o görüntülerde yerde yatarken yalvaran ve acil durum için ambulans çağırılmış olmasına rağmen işkencesine devam edilen Floyd'un videosu… Bu videoda yedi dakika boyunca Chauvin, eli cebinde dizi ile Floyd'un boynuna bastırmaya devam ediyor… Polis; -"ne istiyorsun?" Floyd; -"nefes alamıyorum lütfen yapmayın!" Polis; -"tamam, kalk ve arabaya bin adamım." Floyd; -"tamam, bineceğim." Polis; -"hadi kalk da arabaya bin!" Floyd; -"hareket edemiyorum." Floyd neden hareket edemiyor? Chauvin dizi ile boynuna bastırmaya devam ettiği için. Bu sırada Chauvin'in daha da sert bastırdığı, vücut ağırlığını verdiği görülüyor. Floyd "anneciğim!" diye ağlıyor. Bu sırada diğer polis memuru "kalk ve arabaya bin" demeye devam ediyor. Floyd "yapamıyorum" diye cevap veriyor… O görüntülerde Floyd, tam 16 kez "nefes alamıyorum" diyor... Floyd bir süre sonra da bilincini yitiriyor ama Chauvin hala dizini bastırmaya devam ediyor… Diğer polis memuru Tao ise yanı başında olup biteni izlerken bir yandan da video çekenleri engellemeye çalışıyor. Diğer polislerden biri "acaba yan mı çevirsek?" diye soruyor, Chauvin ise, "hayır" diyor ve Floyd’ un boynuna diziyle basmaya devam ediyor… Bir süre sonra ambulans geliyor, o sırada Chauvin'in dizi hala Floyd’un boynundadır, Paramedikler bacağını çek diyene kadar da çekmiyor. Sağlık görevlileri Floyd'un nabzını kontrol edip ambulansa alıyorlar ve ek yardım talep ederler. Floyd yakındaki bir hastaneye götürüldüğünde artık çok geçtir… George Floyd’un ölümüne neden olan olayı okurlarına aktaran New York Times gazetesindeki haberden bir bölümü aktardık. Bu olay, ABD’de ırkçılık ve polis şiddetinin hangi boyutlarda olduğunu çarpıcı biçimde gözler önüne seriyor. Kamuoyunun yoğun tepkisi üzerine, Floyd’u gözaltına alırken dizini ensesine basarak nefessiz kalmasına ve ölümüne sebep olan Chauvin ve beraberindeki 3 polisin önce işine son verildi, ardından tutuklandı. Bölge Başsavcısı, polis memurunun üçüncü derecede cinayet ve taksirle adam öldürmeden yargılanacağını açıkladı. Bu olayla, hangi güce sahip olursa olsun, polisiye önlemlerle halkı bastıracağını sanan halkından kopuk liderlerin, hemen her ülkede olduğu gibi ABD’de de dengesiz, ayrımcılık ve gerginlikten beslenen lideri Trump’a geri adım attırmak zorunda bıraktığına tanık olduk.