Turgut Yılmaz GÜVEN / Bir zamanlar yalnız Ankara’nın değil, Türkiye’nin en popüler kulüplerinden olan ve uzun yıllar İstanbul’un üç büyüklerine kök söktüren Gençlerbirliği, düştüğü ikinci Türkiye Ligi’nde adeta yaşam savaşı veriyor. Yakın tarihine kadar rüzgarın oğluyla efsaneleşen ve kolej takımı görünümüyle bütün sporseverlerin haklı takdirini kazanan başkentin kırmızı siyahlı takımı, “Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer” misalinin canlı bir örneği olarak şimdi kendisine gönül verenlerin desteğine muhtaç... Ya bu takım yeniden dirilecek ve mazinin o fırtına takımı olacak, ya da kaybolup gidecek.. Türk Milli takımlarına sayısız şöhret yetiştiren müteaddit defalar Ankara ve Türkiye birinciliklerini kazanan Gençlerbirliği’nin futbol tarihinden silinmesine hiç kimse razı olamaz. Bu eşyanın tabiatına da aykırı bir şey olur. Hiç şüphe yok ki, hakiki Gençlerbirlikliler kırmızı siyah renklere sahip çıkacak, belki bugün değil, ama mutlaka yarın bir dirilişin müjdesini vereceklerdir. Gençlerbilriği Türk futbolunda bir simgedir, amatörlük ruhunun yıkılmaz bir anıtıdır. Elbette bu anıt, bir gecekondu gibi düşünülemez ve yıktırılamaz. Gençlerbirliği ruhu bu varlığın, var oluşun savaşının manevi desteğidir. Gençlerbirlikliler bu ruh içinde takımlarına destek vereceklerdir ve onu bırakmamacasına kucaklayacaklardır. Not: Gazeteci Turgut Yılmaz Güven’in bu yazısı 1970 yılında  Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin yayınladığı Bayram gazetesinde çıkmıştır.