Güray SOYSAL SEZONUN İSMİ NE OLMALI Ben yazmaktan, onlar ise futbolumuzun temel taşı özelliklerini unutmaktan bıkmadılar.Önümüzdeki sezonun ismi kesinlikle Orhan Şeref Apak olmalı. Zira... Türk futbolunun temelinde taşı ve harcı bulunan bu büyük futbol ustasını, şimdilerde yine hatırlamamız gerekir. 49 günlük Federasyon Başkanına ithaf edilen sezon isminde Orhan Şeref Apak’ın hala unutulması, bir vefasızlığın örneği olarak karşımızda duruyor. Şimdi, bu konuda karşımıza yeni bir şans çıktı. Vefakarlığını bildiğimiz Nihat Özdemir Federasyonu, Orhan Şeref Apak ismini yeni sezona vermeli.Alınacak karar gecikmiş olsa dahi, bu ayıp eskilere ait olacağını bilerek, “dostluk” ve “barış”ı gündeme getiren Nihat Özdemir’in bu güzelliklerine ”VEFA”yı da ekleyeceğini tahmin ediyorum. ŞEHRİN ORTASINDA BOŞ DURAN SPOR SALONU Başkent’in göbeğinde bulunan Atatürk Spor Salonu, zamanın Belediye Başkanı Melih Gökçek’in çabaları ile Büyükşehir’in malı olmuş durumda. Pekala, buna karşılık Spor Genel Müdürlüğü ne vermişti.Karşıyaka mezarlığının karşısında bulunan spor salonunun da Ulus’un göbeğindeki salon ile değiştirildi. Karşıyaka’daki spor salonunda doğru dürüst spor faaliyetleri yapılamadı. Hatta bu spor salonu, gösteri için getirilen sirkin hayvanları için çok iyi bir yer olmuştu. Yani... Sporcuların soyunma odası, at, eşek ve fillere tahsis edilmişti.Bugünlerde ise, bu iki spor salonu yapılması gerekli işlerden çok uzak bulunuyor.Anlayacağınız2 spor salonu, sporun semtine uğranılmaz bir şekilde pinekleyip duruyor. Ankara’nın kanayan yaralarından birini daha Başkan Mansur Yavaş’a hatırlatmanın tam zamanı olsa gerek. ANKARA’NIN ÖNEMi Futbol Federasyonu Başkanlığı koltuğuna 42 nci kez oturan Nihat Özdemir futbol yöneticiliğine Ankaragücü’nde başladığını biliyor muydunuz? Bilmiyorsanız size söyleyeyim. Nihat Özdemir Ankaragücü’nde yöneticilik yaptıktan sonra soluğu İstanbul’da alıp bu işi Fenerbahçe’de yapmaya devam ederken, iş adamlığındaki başarısını Başkent’te başlayıp, Bahçelievler’deki aile köklerini bırakıp, şimdilerde Futbol Federasyonunu patronluğu ile görüntü vermeye başladı. Türkiye Ankara’dan yönetilmesine karşılık, İstanbul gerçeğini kabul eden Özdemir’in Ankaralılığı tartışılmaz bile. Bu bakımdan, daha büyük başarılara erişmenin ilk ayağının Başkent Ankara’dan geçtiğini bir kez daha görmüş olduk. BAŞARISIZ FUTBOL FEDERASYONU Yıldırım Demirören Federasyonu görev yaptığı süre içinde başarısız olduğunu herkes gördü, ancak beyefendinin patronu olduğu gazeteler ve televizyonlar sayesinde bu iş başka yönlere gitti.Başarısızlıklar o kadar fazla idi ki, hangisinden bahsedeceğimi şaşırdım. Futbolumuzun yerlerde süründüğünü gösterebiliriz.Bu başarısızlıklardan sadece birinden bahsedeceğim. Türk futbolunun lider teknik adamlarından olan Fatih Terim ile Milli Takımdaki yolu ayrılmıştı.Yani, Fatih Terim’i Milli takımın başına sözleşmeli olarak getirenler, bu futbol adamının işine son verme lüzumu görmüştü. Terim’de, hakkını aramak için yasaya baş vurdu ve tazminatını istedi. Sonunda... Fatih Terim hakkını çatır çatır aldı. Ve Fatih Terim, anasının ak sütü gibi, kazandığı paranın kuruşuna dokunmadan hepsini Çocuk Esirgeme Kurumu bağışladı. Düşünmeden sözleşme yaptığı kişinin sen duruma düşeceğini bilmeyenlerin ortaya çıkardığı durum böyle olunca, o beyefendileri başarılar listesine koymak, ancak paranın gücü ile gerçekleşebilirdi. Buna benzer çok yamuk ileri gerçekleştiren 41 nci Futbol Federasyonu, sonunda gitti de futbolumuz bir parça nefes alma şansını yakaladı. FUTBOLCUDAN DAHA ÇOK KAZANDI Tottenham ile Liverpool arasında oynanan Şampiyonlar Ligi Finali'nin 18. dakikasında sahaya mayolu giren Kinsey Wolanski'nin sahaya neden indiği ortaya çıktı. Şampiyonlar Ligi Finali'nde birden sahaya dalan 22 yaşındaki cinsel içerikli film yıldızının sahaya girme nedeni ortaya çıktı. Üzerinde cinsel içerikli film sitesinin reklamı bulunan bir mayo ile sahaya dalan Wolanski , apar topar dışarı çıkarılmıştı. Wolanski'nin bu eylemiyle söz konusu web sitesine 4 milyon dolar reklam geliri kazandırdığı ifade ediliyor. Bu rakamın ardında yatan şok gerçek ise, bu web sitesinin sahibinin sevgilisi Vitaly Zdorovetskiy olmasıydı. Eski bir cinsel içerikli film yıldızı olan Vitaly'nin eylemden önce sitesinde 10 milyon üye bulunuyordu. Sevgilisinin katkısıyla bu sayı 32 milyona çıktı. Gördünüz mü futbol kimlere para kazandırıyor... Unutulmayanlar BİLAL TABUR 1949 yılında Gaziantep’te dünyaya gelen Bilal Tabur, mindere adım attığı günden, faal sporculuğunu bırakana kadar Türk güreşinin başarılıları arasında yer aldı. Greko-Romen’de 52 kiloda güreşirken, 1 kez dünya ikinciliği ve 1 kez de Avrupa üçüncülüğü elde etti, Daha sonra güreşin teknik adamlık bölümüne geçip, antrenörlük yapan Bilal Tabur, Asrın güreşçisi Hamza Yerlikaya’nın yetişmesinde büyük emeği oldu. Bu başarı sadece Hamza Yerlikaya’nın yetişmesiyle kalmadı. Türk güreşinin gururları Şeref Eroğlu, Mehmet Özal, Bayram Özdemir ve Erol Koyuncu gibi isimlerin de yetişmesini de sağladı. Greko-Romen Gürem Milli takım çalıştırıcılığını de başarı ile yapan Bilal Tabur şu günlerde sağlık problemleriyle boğuşuyor. İstanbul’da oturan, Alman eşi ile birlikte 2 oğlu ve torunları ile köşesine çekilip, fırsat buldukça güreş müsabakalarını izliyor. ÖĞRETMENİM BENİM... Öğretmenlikten, futbolculuğa, sonra da teknik adamlığa atlayan ve Türkiye’nin hayal dahi edemeyeceği Dünya üçüncülüğünün patenti de Şenol Güneş’e ait. Son başarısı Fransa galibiyetidir. Kazandığı her başarıdan sonra köşesine çekilip, futbol öğretmenliğinin nasıl olması gerektiğini herkese kabul ettirme çabasındaki Şenol hoca, attığı her adımda, önce adamlığını, sonra da bilgilerini herkese kabul ettirdi. Oysa... Milli takımın başına geldiği ilk günlerde, futbol bilgisinden daha çok kılık-kıyafeti ile İstanbul basının gündemine getirmeyi tercih eden basınımızın ulemalarının sesine kulağını tıkayıp, sadece işi ile gündeme oturan Şenol Güneş, son Fransa galibiyeti ile suratlara öyle bir tokat attı ki, o ulemaların dahi aklı başına yeni yeni gelmeye başladı. Her zaman adamlığı ile gündeme gelen Şenol hoca, sahada sadece sonuç almadı. Başta bizlere de adamlığın nasıl olması gerektiğini öğretti. Teşekkürler hocam... DOĞRU SÖZE NE DENİR? Dost matematik olmalı. Sevinci ÇARPMALI, geçmişi ÇIKARMALI, üzüntüyü BÖLMELİ, yarını TOPLAMALI... MEVLANA