Güray SOYSAL UNUTULMAZ ANI... Ankaragücü’nün büyük başarıları sayılmayacak kadar çok. Onlardan sadece biri, Türkiye kupasında Fenerbahçe’yi İstanbul’da 1-0 yenmelerini hatırlatan o zamanın futbolcusu Hikmet Hancıoğlu, bu hatırasını paylaşmak istedi. Ben de, noktasına, virgülüne dokunmadan sayfama alıyorum. “Türkiye kupasını aldığımız sene, yarı finalin ilk ayağı İstanbul Ali Sami Yen Stadında Fenerbahçe’yi 1-0 yendiğimiz maçın golünü attığımızda sevincimiz görülmeye değerdi. Fenerbahçe atak üzerine atak yapıyor, bizde çok iyi savunma yapıyoruz. 71. Dakikada yarı sahadan Cüneyt Memişoğlu’nun güzel pasıyla kontratak yaptım. Yaklaşık 40 metre topu sürdükten sonra arka direğe orta yaptım. Tabii ki Mehmet oradaydı, kafayı vurdu ve golümüzü attı. Golün sevincini bizler çok iyi yaşamıştık. Görmeyenler ve yaşamayanlara hatıram olsun.“ (Hikmet Hancıoğlu’na teşekkürlerimle) ERYAMAN STADI BEKLİYOR Ara verilen Süper Ligin 12 Haziran'da başlaması beklenirken Eryaman Stadı'ndaki çalışmalarda hızlandırıldı. Çimler lig maçları için hazır hale gelecek. Stadyumun içinde de gerekli bazı tadilatlar yapılıyor. Halen 28 puanla 12’nci durumda bulunan Gençlerbirliği ilk maçını Eryaman Stadında Konyaspor ile oynayacak. Eryaman Stadı'ndaki en son lig maçı 13 Mart tarihinde Ankaragücü ile Rizespor arasında oynanmıştı. 9 YIL SONRA GELEN ASALET Sporumuzun nede”hızlı” gitmediğine son örnekte, 9 yıl sonra Mehmet Baykan’ın asalet apoletinin verilmesin de gördük. Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü görevini 2011 yılından bu yana vekaleten yürüten Mehmet Baykan, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bu göreve resmen atandı. Konya’da 1964 yılında doğan Mehmet Baykan, Konyaspor Kulübü Başkan Yardımcılığı, Konya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu Başkanlığı görevlerinde bulundu. Biraz geç oldu, ama “asalet” unvanını alan Genel Müdürü kutlarım. UCUZ İŞLERLE UĞRAŞILIYOR Sporumuzun kalkınması için ön ayak olanların böylesine büyük işlerle gündeme gelmeleri gerekirken, ucuz işleri görünce ağzımız bir karış açık kalıyor. İşte son örnek Anadolu Ajansı’nın verdiği haberi bir göz atalım: “Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Adanaspor ve Adana Demirspor'un maçlarına ev sahipliği yapacak 33 bin kişilik Yeni Adana Stadı'nın koltuk renklerinin turuncu-beyaz ve mavi-lacivert olacağını açıkladı.” Artık tribünlerdeki koltukların ne renk olacağı, sporumuzun patronlarının kararına kalmış durumda. Unutulmayanlar / KÖKSAL MESÇİ Ona futbolun profesörü derlerdi. 1 Ocak 1945’de Trabzon’da dünyaya gelen Köksal Mesçi, memleketinde Bordo-Mavili formayı giyemedi. Babasının memuriyeti nedeniyle gittikleri Sivas’ta ortaokul öğrencisi iken 4 Eylül’ün lisansiye futbolcusu oldu. Babası Trabzon’a dönünce Trabzon İdmanocağı’nın forması ile sivrilmeye başladı. Oynadığı futbol ile dikkatleri üzerinde çeken ve Ahmet Suat Özyazıcı’nın talebesi olan Köksal Mesçi, Başkent’e gelerek, 1971’de Ankara PTT’de 4 yıl oynadı. Ankaragücü’nün transfer teklifi karşısın da Başkent takımının da formasını 3 sezon giyen bu futbol düşünürü ve icraatçısı, Adanaspor’a gitme durumu ile karşılaştı. Adanaspor’dan sonra yeniden Ankaragücü forması giyip harikalar yaratan futbolumuzun bu büyük virtiözü, 8 futbolcu ile hem de İstanbul’da, Türkiye Kupasında Fenerbahçe’yi 2-1 yenenlerin başında yer aldı. Faal futbolculuk hayatından sonra Denizlispor, Mardinspor, Ankara Demirspor, Nevşehirspor, Balıkesirspor ve Bartınspor’u teknik adam olarak çalıştıran Köksal Mesçi, şimdilerde Trabzon’daki köyünde mütevazi yaşantısını sürdürüyor. İŞTE ADAM GİBİ ADAM: ERCAN TANER Kalıbımı basacağın, dürüst ve mert meslektaşlarımdan birisidir Ercan Taner... Babası Ziya Taner’i Ankara’da görev yaptığı dönemden bilirdim. Sonra oğlu Ercan Taner’i TRT’de çalıştığı dönemde tanıdım. Zaman bana Ercan Taner gibi bir meslektaş kardeşimi yakından tanıma imkanını sundu. 38 yıldır mesleğinden hiç ödün vermez ve bugün bulunduğu zirveye bileğinin hakkı ile gelmişti. Son olarak... BelN Sport’tan ayrıldığını öğrendim. Ben de çalıştığım çok gazetelerden ya kovuldum, veya istifa ettim. O kovulmadı, istifasını gönderdi. Ercan’ın suçu “Futbol bu şartlarda oynanmaz” demekmiş. Dibine kadar haklıydı. Sonunda işten ayrıldı. Ercan Taner kardeşim unutmasın ki, herkes ekmek temin edebilir, ama kişilik kolay kolay bulunmaz. Sözüm Ercan kardeşime... Sen, doğru bildiğini söyleyip, kişiliğinden asla taviz vermedin. O merhum baba yattığı yerde, oğlu ile ne kadar gurur duysa az olur. Hele hele Ercan Taner’in kronik hastalığı bulunan eşine bağlılığı ise vefanın başka bir güzelliği olsa gerek. Onun için... Seni tanımakla ve dostun olmaktan her zaman gurur duydum.