Başkentin 1'nci Lig'e düşen takımının en kısa zamanda toparlanmasını da isteyen Soyuer “Aksi halde dönüşü olmayan yere gidilir” dedi. Gençlerbirliği’nin küme düşmesinde idari ve teknik heyeti sorumlu gösteren Zeynel Hoca ”dört büyüklerden 11 puan alıp düşmenin sebebi ortada” diye konuştu

Hakan ŞAHİN (ANKARA) - 14 Mart 1023’de kurulan ve Türk futbolunun simgelerinden olan Gençlerbirliği’nin, Süper Ligden düşüp, 1 nci Lig takımı olmasına üzülenlerin başından gelen ve Rüzgarın Oğlu olarak tanınan Zeynel Soyuer, 13 yıl formasını giyen takımının bu durumuna üzüntüsünü “Gerekli ruh aşılanmadı” diyerek dile getirdi.Üzüntüsünü her fırsatta dile getiren Zeynel Soyuer bu konuda bakın neler söylüyor: 16 YAŞINDAYDIM “1958’de İnegölspor İdmanyurdu’nda oynarken, 16 yaşında Bursa Liglerinde oynadım. Ankara’da Genç Milli takım seçmeleri yapılırken, Federasyon karmasına seçildim. Eski Ankaragücü sahasında genç takımlar şampiyonası yapıldı. O zamanki Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak maçları izliyordu. İyi oynadım ve beni genç milli takıma aldılar. Daha sonra dönüşte, Ankaragücü ve Gençlerbirliği bana talip oldu. Sonra Gençlerbirliği’nde 1958’den 1971 yıllarına kadar bu takımda oynadım. Daha sonra da teknik adamlığa başladım.” G.BİRLİĞİ DENİLİNCE… Ağızlarını bıçağın dahi açmadığını söyleyen Rüzgarın Oğlu şöyle devam etti: “Gençlerbirliği’nde oynarken 2 kez A Milli takıma seçildim. Milli takım İstanbul ağırlıklı olduğu için Anadolu’dan seçilen tek ben vardım. Daha sonra Beşiktaş’tan teklif gelince, Orhan Şeref Apak ‘Ben böyle birşeyi senden duymamış olayım’ diyerek reddetti. Ben bu kulübe mal olmuş bir insanım. Gençlerbirliği başarılı olduğu zaman gurur duydum. Gençlerbirliği denilince Rüzgarın Oğlu Zeynel akla gelir. Rüzgarın oğlu denilince de Zeynel Soyuer akla gelir.” NEDEN BU DURUMA DÜŞTÜ Başkent takımının artık 1 nci Ligde mücadele edeceklerini söyleyen Zeynel Soyuer sözlerini şöyle tamamladı: “Gençlerbirliği’nin bu yıl değil birkaç yıldır son anlarda düşme potasından kurtulduğu ve ligde kaldığı hepimizin bildiği bir iştir. Takımımızın en büyük eksikliklerinden birisi taraftarının olmamasıdır. Bugün 2 Ankara takımında Gençlerbirliği taraftarı çok azdır. Gençlerbirliği kişilerin değil, camianın takımıdır. Bu böyle bilinmeli. Bu kafada yönetildiği içinde, taraftarsız kalmıştır. Ben buraya geldiğimde Ankara’nın nüfusu 250 bin idi. Her maçında statlar dolardı. Ama şimdi 6 milyonluk Ankara’da, Gençlerbirliği 1000 kişiye oynuyorsa, bu yanlıştır. En çok üzüldüğüm, bu sezonun rahmetli İlhan Cavcav adının verilmesinden dolayı Gençlerbirliği’nin küme düşmesi çok acıdır. Bunun tedbiri sezon başında alınmalıydı ve kulüpten ayrılanların engellenmesi ve o kadro ile ligde olmamız mümkündü. Toplumlar, geçmişlerine saygı duymadığı süre içinde, başarılı olma yanları yoktur. Bu her konuda geçerlidir.” DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOL Soyuer sözlerini şöyle tamamladı: “Gençlerbirliği artık kişisel düşüncelerin hakimi olduğu bir kulüp değil, kendisini seven ve imkan sarf edenler sayesinde yeniden süper lige dönebilir. Gençlerbirliği ruhu aşılanmalıydı. Bugün 100 bin kişi alt yapıdan geçin, Türk futbolunun hizmetinde oldu. Bu sezon bunun istekli bir şekilde olması gerekli. Aksi halde döşünü olmayan bir yola girer.”
Editör: TE Bilisim