Hüseyin ÖZLÜK 1999 yılında Fransa’ya bir ziyaretim olmuştu. Fransa’ya gelmişken Türkiye’de zor elde edilen bir beyaz baston temin edeyim dedim. Strasburg’ta bulunan körler derneğine uğradım ve orada bulunan görevliden ücreti karşılığı beyaz baston alıp alamayacağımı sordum. Görevli, beyaz baston başta olmak üzere, körlerin günlük yaşamlarında kullandıkları telefon, bilgisayar, daktilo, derece, ısı ölçer gibi araç ve gereçlerin hepsini devletin karşıladığını, bu araç ve gereçler için görme engellilerin herhangi bir ücret ödemediklerini beyan etti. Raporu olan her görme engelli aynı haklardan yararlanıyormuş. Görevli, benim Türkiye’den geldiğimi öğrenince, elinde bulunan bastonlardan bir tane temin edip, ücretsiz olarak bana hediye etti. Körler derneğinden ayrıldık ve kaldırımda yürümeye başladık. Yanımda bulunan ve Fransa’da yaşayan gurbetçimiz, “Bastonu denemek ister misin?” diye sordu. Soruyu anlamadım ve nasıl denemem gerektiğini sordum. Beni kaldırımın uygun bir yerine monta edilmiş, görme engelli yoluna götürdü. Yolu görünce şaşırdım. Türkiye’de böyle bir uygulama yoktu. Görme engelli bu yollar aracılığıyla rahatça dolaşabiliyor, her istediği mekâna ulaşabiliyordu. Dikkatinizi çekmek isterim. 2013 yılında Türkiye’de uygulamaya konulan görme engelli yolları, hemen hemen Avrupa’nın bütün ülkelerinde 20 yıldan beri var olan bir sistem. Ne olmuş yani, geç de olsa, kanun koyucular engellileri yine düşünmüş, yolları engellilerin kullanımına sokmuş diye düşünüyor olabilirsiniz. Yine yanıldınız. Bu yollar 2005 yılında Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında, Avrupalı ülkelerin diretmesiyle uygulamaya alındı. Uygulama esnasında da yalan yanlış işler yapılarak, göstermelik olarak dizayn edildi. Neyse ki son günlerde yapılan yanlışlıklardan bazı kurumlar dönerek erişilebilirlik konusunda doğru kararlar almaya başladı. Bu ve buna benzer kararların çoğalması ve devletin destek vermesi gereğinin düşünüldüğü şu seçim arifesinde, şaşırtıcı bir genelge yayınlandı. Çalışma Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, süresi 07 Haziran 2018 tarihinde bitmiş olan ve engellilerin toplu taşıma araçlarında daha rahat hareket edebilmesini sağlayacak olan düzenlemenin süresini 2 yıl daha uzattı. Bu karar, bazı cemiyetler ve şoförler tarafından sevinç çığlıklarıyla karşılandı. Az kalsın davul zurna eşliğinde göbek atacaklardı. Birileri kulaklarını çekmiş olmalı ki, sevinç gösterilerine son verdiler. Bu genelgenin çıkış tarihi çok manidar. Süresi 6 ay öncesinde bitmiş olmasına rağmen, neden beklendi bu kadar. Birilerini memnun etmek ve seçimlerde bu kesimin oylarını kapabilmek olmasın sakın. Eğer böyle düşünülüyorsa, unuttukları acı bir gerçek var. Türkiye’de 10 Milyon engelli vatandaş yaşıyor. Bu kararı alırken, onların oylarını hesaba kattınız mı? Yoksa engelliler sizin için yok hükmünde mi? Ne diyelim; kolay gelsin.