Mehmet Necati GÜNGÖR Sağın gedikli politikacılarından eski Adalet ve Devlet Bakanı Cemil Çiçek’i uzun zamandır tanırım. Kendisi, milli  görüş kökenli bir siyasetçidir ve “mücadeleciler” diye bilinen gruba mensuptur. Yozgat Belediye Başkanı olarak siyasete atıldı. Sonra ANAP’ın ileri gelen politikacıları arasında yer aldı. Milletvekili oldu, Bakanlık koltuğuna oturdu. ANAP bitince, rotayı kuruluş safhasındaki AKP’ye doğrulttu. Bu partiden Milletvekili oldu, Adalet Bakanı olarak görev yaptı. Kendisi için “AKP’nin beyin takımından bir politikacı” diye söz edebilirim. İyi koku alan siyasetçilerdendir. Geleni de, gidecek olanı da anlar, konumunu ona göre belirler. Yoksa, bu kadar uzun yıllar politikanın içinde olamazdı. Geçenlerde sosyal medyaya yansımış bir beyanını okudum. “Beka” söylemleri üzerine şöyle demiş: “Türkiye üzerine oyun oynandığına dair açıklamaların tümü abestir. Ak Parti olarak ekonomide yanlış adımlar attık ve bunun cezasını çekiyoruz. Doların yükselmesiyle ülke batmıyor, ülkemiz battığı için  dolar yükseliyor. Millete gerçekleri anlatmaktan niye korkuyorsunuz?” Şunu da ifade etmem gerek: Cemil Çiçek, kimseye müdanaası olmadan politika yapan bir siyasetçi. Sözünü esirgemez. Korkak ve dalkavuk takımından değildir. “İyi koku alır” demiştik. Galiba, AKP’nin son virajıda olduğunu görmüş; hem uyarıda bulunuyor, hem de dümeni kıracağının işaretini veriyor. Çiçek, dümeni nereye kırabilir diye kafa yormaya gerek yok. Yine bir sağ partide, muhtemelen Gül ve Davutoğlu ekseninde kurulacak partide yer alabilir. AKP’nin gidişini, yeni partinin geleceğini görmüş olmalı. Belli ki AKP ile işi bitirmiş. Bu sözleri okuyan tekil irade onu artık ne milletvekili yapar, ne partide tutar. Gelişmeleri Çiçek üzerinden okuyunca durum böyle görünüyor.