Tarihe not düşmek adına kaleme aldığım biyografik yazılarıma bu gün emekli bir valimizi anlatarak devam etmek istiyorum. Bu değerli valimizi Bolu’da tanıdım. Ben, o dönemde ANAP Hükümetinin bakanlarından Kâzım Oksay’ın danışmanıyım. Oksay, parlamentoda Bolu’yu temsil eden bir vekil, aynı zamanda Devlet Bakanı. Gökhan beyi Muş valisiyken tanımış, icraatını görüp beğenmiş, kendi iline tayin ettirmiş. Bolu’nun köy içi ve alt yapı yatırımlarında çok emeği geçmiştir. Dirayetli bir yöneticiydi. Aynı zamanda sevecen. Üstlerine temenna edip altlarına zulmeden yöneticilerden değildi. (Temenna Osmanlıca bir tabir. Eli alnına götürüp, öne eğilerek yapılan dalkavuk selamlaması) Şimdi bazı örneklerini gördüğümüz, dalkavuklukta yarışan ahir zaman valilerinden de değildi. (Google, ahir zaman valileri, Mehmet Necati Güngör) Hakkın, hukukun ve yasaların uygulayıcısıydı. Devletin ve milletin valisiydi. Bilirsiniz, valiler, bulundukları illerde hem devleti, hem hükümeti temsil ederler. Gökhan Aydıner, temsil kabiliyeti son derece yüksek olan idarecilerimizdendi. Bakanın seçim bölgesi ile ilgili ricalarını kendisine genellikle ben iletirdim. Her şeyi topuk selâmıyla karşılayan bir tabiata sahip değildi. Mevzuata uygun olanları yapar, olmayanları uygun bir izahla geri çevirirdi. Bakan Oksay da, devlet işleyişini çok iyi bilen eski bir bürokrat ve seçkin bir devlet adamı olarak O’nun bu davranışını anlayışla karşılardı. Bakan-vali ilişkisi daha sonra ailesel bir dostluğa dönüştü, günümüzde de sürüyor. Köylere su götürülecek, imkânlar sınırlı. Daha bir kaç yıl beklemeleri gerekecek. Vali Aydıner köy muhtarlarını topladı. “Büzler benden, işçilik sizden” Tamam mı, tamam. Valimiz oldu büz imalâtçısı. Büz makinesi, kum, çimento derken, il özel idaresi imkânlarıyla yüzlerce büz imal edildi. Sonra bu büzler döşenip, köylere içme suyu, kanalizasyon hizmetine dönüştü. Daha benzer bir sürü pratik çözüm. Devletin sınırlı imkânlarını kat kat aşan hizmetler… Halk, valisini çok sevdi. Giderken arkasından ağlanılan bir yönetici oldu. O’nu daha sonra Diyarbakır’da Olağanüstü Hal Bölge Valisi olarak gördük. Sonra da Emniyet Genel Müdürü. Döneminde terörle etkin bir mücadele yapıldı, bölge halkı kazanılmaya çalışıldı. Emniyet Genel Müdürlüğünden emekli oldu. Ankara’da sakin bir emekli hayatı yaşıyor. Biz O’na hep “süper vali” dedik. O, aynı zamanda süper bir insandı. Sağlık diliyorum.