Çiftçi: Futboldaki önyargının kalkması için kadınların önünü açmak lazım

Deniz Çiftçi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ABB FOMGET (Folklor, Müzik, Gençlik Topluluğu)’nun kadın futbol takımında gönüllü olarak antrenörlük yapıyor. Eşi Baki Çiftçi ise aynı kulübün teknik direktörlüğünü yürütüyor. On yıl futbol oynadıktan sonra antrenörlüğe geçiş yapan ve futbolun erkek sporu olmadığını gösteren Çiftçi, son yıllarda Türkiye’de kadınların futbol oynamasının yaygınlaştığını ve FOMGET olarak başarılara imza attıklarını belirtiyor. Çiftçi, çalışmalarını 24 Saat Gazetesine anlattı

SULTAN YAVUZ -  Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ABB FOMGET (Foklor, Müzikk, Gençlik Topluluğu)’nun kadın futbol oyuncularının antrenörü Deniz Çiftçi, futbol oynamaya çocuk yaşlarda sokakta başlamış. Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksekokulu’nu bitiren ve 10 yıl futbol oynayan Çiftçi, şimdi teknik direktör olan eşi Baki Çiftçi birlikte FOMGET’te gönüllü olarak çalışıyor. 30’a yakın milli sporcusu ile pek çok başarıya imza atan FOMGET, şu anda birinci ligde. Çiftçi, futbolun erkek sporu olduğu yönündeki önyargıları şu şekilde anlatıyor: “Bizim zamanımızda tek kulüp vardı ve gitmek zordu. Şimdiki sporcular şanslı, çünkü Türkiye’nin her yerinde rahatça girebilecekleri kulüpler mevcut. Bizim şanssızlığımız bu yoksunluk nedeniyle futbola geç başlamak oldu. Babam ilk başta futbol oynamama karşı çıkmıştı, sakatlanacağımı düşünüyordu ve futbolu erkek sporu olarak görüyordu. İlk izlenim ne yazık ki bu yönde oluyor. Veliler de soruyor, ‘Kızım çarpık bacaklı olur mu?’ diye… Oysa Türkiye’de de, Avrupa’da da çok güzel futbolcu kadınlar var, uzun saçlılar, hatta maça makyajlı çıkanlar da var. Bu anlamdaki önyargı giderek kırılıyor. Kulüp ve sporcu sayısının artması, federasyonun da destek olması bu değişimi sağladı. Fiziksel olarak çok güzel kızlarımız var, beden eğitimi bölümünde de, fen lisesinde de okuyan mevcut. Önyargılar biraz da maçları izleyerek kırılıyor. Sakatlanma riski olabilir ama bu bireysel sporlarda da oluyor. Konuşarak, maçları izleterek ailelerin önyargıları kırılıyor. Önceleri tribünler boştu. Artık, aileler de tanıdıklarını maça getiriyor ya da yoldan geçeler görünce geliyor, bu da bizi çok mutlu ediyor. Eskiye nazaran ilerleme var. FOMGET olarak çocukları getirdiklerinde, ailelerle çocuğun beslenmesine dikkat etmesi ve derslerine çalışmasının önemine ilişkin konuşuyoruz. Bir de hem benim hem de eşimin bu işi yapması, aileleri bize yönlendiriyor. En küçük sporcumuz 2011’li, alt ve üst kademe diye ayrılıyorlar zaten.” Birinci ligdeler ama sponsor bulamıyorlar Çiftçi, sporun her dalının çocukların özgüvenini artırdığını, fiziksel ve psikolojik olarak güçlendirdiğini belirtiyor. 2005 yılında kurulan FOMGET’in başarılara imza attığını kaydeden Çiftçi, FOMGET’e ilişkin de şöyle konuşuyor: “Yıldız kızlarda çok başarılıyız. Türkiye üçüncülüğü ve ikinciliği yanında şu anda birinci ligdeyiz. Altyapıda yetiştirdiğimiz çok sayıda lisanslı sporcumuz var. Fakat en büyük sıkıntımız, tüm bu başarılara rağmen sponsor bulamamak. Bu yıl Avrupa Şampiyonası’nda Amerika birinci oldu. Türkiye’ye bakınca, bütçe olarak hangi kulüp iyiyse, o takım da iyi oluyor. Elbette Avrupa’daki eğitim ve antrenman bize göre üst seviyede. Biz Ankara’da tekiz, milli sporcularımız var, sporcularımız başarılı ve çoğu üniversiteli ama en büyük sıkıntımız maddi imkânsızlıklar. En azından sporcularımızın yol parasını karşılayabilmek isterdik.” Avrupa’da çok sayıda kadın hakem ve antrenör olduğuna dikkat çeken Deniz Çiftçi, “Biz de kaç kadın antrenör kaç takım çalıştırıyor ki? Önyargıların kırılması için kadınların önünü açmak lazım. Kadın neler başarabiliyor, bunu gösterebilmek lazım. Futbol camiasında kadınlar adına güzel gelişmeler yaşanıyor” diyor.